16 ay gibi kısa bir süre Zonguldak Valisi görevini icra ederken gelen bir kararname ile görevi sonlandırıldı. Halk tabiri ile Ankara'ya kızağa çekildi. Gemiler suda hayat bulur, uğradığı limanlara hayat taşır. Kızağa çekildiğinde işlevselliği tamamen masumiyete dönüşür. Yalnız ve terk edilmiş bir demir yığınına döner. Her ne kadar bakım ve onarımdan geçse bile bir başka sularda seyir alır ve sudaki ömründen çalınmıştır.
Vali Ahmet Çınar'ın Zonguldak'taki görev süresi bitti. Giden valilerin arkasından konuşulacak bir şeyler her zaman olur. Yapılan iyi şeyler ve kötü şeyler hafızalarda kalır, yıllar geçse bile konuşulur. Vali Ahmet Çınar Zonguldak'a ilk geldiğinde ve göreve ilk başladığında davranış ve çalışmalarıyla ilk izlenim olarak sıra dışı bir durum sergilemişti. Kısa kollu gömlek, rahat kıyafetler, kot pantolon ve Golf şapkası ile alışılmış kalıpların üzerine çıkmıştı. 4 bin küsür yıllık Porsuk ağacına yaslanıp pos vermişti. Şaşırmış ve olumlu bulmuştum. Bunun üstüne edebi ve yazar tarafının olması, sanat ve sanatçıya önem vermesi kafamdaki "ezberi bozmuş" ve kentim için umutlandırmıştı.
Böyle bir güzel tabloya rağmen eş-dost sohbetinde "yeni valiyi nasıl buluyorsun?" sorusuna temkinli cevap veriyor ve tanımak için erken olduğunu en az bir sene geçmesi gerektiğini söylüyordum.
Bir sene süre geçmişti...
İlk olarak Terminal karşısındaki Manolya Park projesinde ilk güzel adımı attı, ucube duvarı yıktırarak yeni projelendirme yaptırdı.
Kelebek logosu ve kelebeğin rüyası projelerini, maden şehrine doku uyuşmazlığı yapacağını belirterek iptal ettirdi.
Yönetim dışındaki partilerin belediye başkanlıklarına yapmış olduğu ziyaret ve destekler. Hangi partili olursa olsun görüşmeleri hep devam ettirdi.
Yeni projeler destekleyip yıkılma tehlikesi olan binaları değerlendirme kapsamına almaya çalıştı.
Cadde ve sokaklarda yalnız dolaşarak, köşe başlarında halk sohbetleri yapmaya devam etti.
Bir sene süresince "ezber bozan" vali oldu.
Ancak "nasıl bir valiydi" sorusunun net cevabı kafamda hala belirmemişti.
Sahil Güvenlik Komutanlığının kapattığı liman rıhtımını bizzat yerinde inceleyip tek taraflı açık kalmasını sağladı. İleride tamamen açılabileceğini söyledi.
Balıkçı barınaklarının yıkılıp Kozlu'daki barınaklara taşınması ve Fener mahallesinde Gezi Parkı'nın bir vakfa devredilmesi. Liman arkası tüneli girişindeki TTK'ya ait binanın Bot Komutanlığı'na verilmesi bu bölgenin halka tamamen yasaklanma ile karşı karşıya kalması endişeleri de onun görevi süresince gerçekleşti.
Liman ve Fener bölgesindeki bu durumlar gerçekleşirken sahildeki Atatürk'ün Zonguldak'a ayak bastığı iskelenin ve yanındaki Mühendisler Lokalinin de içinde bulunduğu binaların yıkılması yönündeki belirsizliği, Mühendisler Lokali korunacak şeklinde açıklamasıyla noktalandı.
Şimdi... 16 ay sonra vali Ahmet Çınar'ın bir kararname ile görev yeri değiştirildi.
Kordon boyu ve sahil bölgesinin çıkarılan balıkçı barınaklarının yerine yapılan proje ve diğer projeleri gerçekleştiremeden gitti.
Artık kafamda bir düşünce belirdi.
Zonguldak halkının, merkeze çekilen vali Ahmet Çınar'a karşı bir sempati duyduğunu gözlemledim. Geçmiş yıllardaki valilerden farklı olarak aileden birinin başka bir ile taşınmasına benzer bir hava sezinliyorum.
Liman, kordon boyu ve Fener mahallesinde gerçekleşen gelişmelerin valilik üstü makamlardan kaynaklandığını da sezinliyorum.
Peki şimdi ne olacak, gelen gideni aratacak mı, yoksa yeni vali Ahmet Çınar gibi ezberi bozacak mı? Bunu zaman gösterecek.
Vali Ahmet Çınar'a yeni görev yerlerinde başarılar, kentimize de şans diliyorum.
Fakat içimi acıtan son dakika golü var... Son röportajında söylediği "Zıkkımın kökü" cümlesini keşke hiç telaffuz etmeseydi.

Editör: Pusula Gazetesi