-ÖZEL İÇERİK-

Almanya'da yaşayan 50 yaşındaki Sevinç Seyrek Parlak, izin için geldiği memleketi Zonguldak'ta, diyaliz almak için gittiği diyaliz merkezinde sol koluna şant (kafatasında biriken beyin/omurilik sıvısının deri altından hortumla karın boşluğuna atılmasını sağlayan tüp) takılamaması üzerine önce eve gönderildi, sonra da sancıları arttığı için başvurduğu hastanede yapılan ameliyat sonrasında mikrop kapması sonucu sol kolundan felç oldu. Şuan Almanya'da tedavi gören Parlak, Zonguldak'a geldiğinde diyaliz merkezi ve ameliyatı yapan doktor ve hemşireler hakkında şikayette bulunacağını söyledi.

Almanya'da 21 diyaliz tedavisi gören Sevinç Seyrek Parlak, geçen ay tatil için memleketi Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesine geldi. Parlak, diyaliz almak için bir diyaliz merkezine başvurdu. İddiaya göre; Parlak'ın sol koluna şant takılamadı ve Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ni gitmeleri konusunda öneride bulunulduktan sonra eve gönderildi. Parlak'ın Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde sol kolu, lokal anestezi olduktan sonra iddiaya göre; şişme ve mikrop kaptı. Taburcu olduktan sonra kusmaya başlayan Parlak, Almanya'daki doktorunun uyarısı üzerine geri dönüş yaptı. Yapılan tetkiklerde Parlak'ın sol kolunun felç olduğu anlaşıldı.

"DOKTOR KOLUMU KENDİSİ DEĞİL HEMŞİREYE DİKTİRDİ"

Başından geçenleri anlatan Parlak, şöyle dedi: "28 Ağustos 2019 tarihinde her sene olduğu gibi bu sene de diyaliz almaya gittim. Diyaliz merkezindeki hemşire G., koluma iğne takmaya çalıştı, takamadı. Beni eve gönderdi, beni eve göndermemeliydi. Beni bir hastaneye yönlendirebilirdi ama yollamadı. Kendi servisleriyle beni eve yolladılar. Eve geldim, sağlık merkezinin yetkilisi Dr. B.A'yı aradım. Bana Atatürk Devlet Hastanesi'ndeki Dr. O.G.'nin adını vererek 'Çok iyi bir doktor' dedi. Ben de 'servisiniz beni götürsün' dedim. 'servisimiz yok, kendi imkanlarınızla gidin' dedi. Babamın arabasıyla gittim, hastanede beni ameliyata soktular. Lokal anestezi ile ameliyatım yarım saat sürdü. Koluma tam 7 tane iğne vurdular. O gece çok sancılandım, ameliyat yerim çok pis görünüyordu. Doktor kolumu kendisi değil hemşireye diktirdi. Ertesi gün hastaneden taburcu oldum, yolda giderken çok kötü kustum. Ereğli'de özel bir hastaneye gittim, orada kalçama katedral taktılar. Sürekli kusuyordum, Çünkü zehirlenme başlamış. Ailem Almanya'daki doktorları aradı. Almanya'ya yola çıktık. Filyos'tan Almanya'ya gidene kadar yemek yiyemedim. Almanya'ya gittiğimde kolum şişti, ambulansla özel hastaneye kaldırıldım. Bir takım tetkikler yapıldı, kendi doktorum geldi, baktı. 'Bu kol mikrop kapmış, bu doktor nasıl çalışmış, bunu bir cani yapmaz' dedi bana."

"DR. B.A. EŞİME 'GELİN ANLAŞALIM' DEMİŞ"

Parlak, Türkiye'ye döndüğünde hastane ve diyaliz merkezinin doktor ve hemşirelerinden şikayetçi olacağını vurgulayarak, şöyle konuştu;

"Kolumun içinde mikrop varmış, bir gün daha evde kalsaydım ölüyormuşum. Kolumdaki mikropların acısını çekiyorum, 5'inci kez ameliyat olacağım. Ben yıkıldım. Kızım doktora 'Annem bu koldan diyaliz alabilecek mi?' diye sordu. Doktor 'Bu kol gitmiş, felç olmuş' dedi. Kolum gitmiş artık, 5 kez ameliyat oldum. Ameliyat olduğum akşam kalbim durmuş. 10 dakika kalbim durmuş, günlerce yoğun bakımda kaldım. Daha da iyi değilim. Sersem gibiyim, hayatımdan bıktım. Hiç gücüm kalmadı artık. Ben bu sene o sağlık merkezine iki kere gittim, Nisan ayında da gitmiştim, bir sorun yaşamamıştım. İkinci kez gittiğimde çok fena oldum. Oradaki o insanlardan nefret ediyorum. Eşim Dr. B'yi aramış 'benim hanımıma bunu nasıl yaptınız?' diye hesap sormuş. Dr. B. de 'gelin anlaşalım' demiş. Eşim de 'sizle anlaşmayacağız' demiş. Ben şu an hastanede yatıyorum, ameliyatımı bekliyorum. Belki iki hafta daha hastanede yatacağım belli değil. Avukatımıza durumu izah ettik, hastaneden çıktıktan sonra yasal işlemleri başlatacağız. O sağlık merkezi yetkilisi Dr. B. A'dan, başhemşire G.'den, Atatürk Devlet Hastanesi'nde Dr. O.G. 'den şikayetçi olacağım. İlk defa böyle bir şey yaşadım, hem de memleketimde yaşadım, yazıklar olsun. O sağlık merkezi ile devlet hastanesi doktorları ortak çalışıyorlar. Devlet hastanesindeki doktoru Dr. B. tavsiye etti, bence ortak çalışıyorlar, parayı ikisi paylaşıyor. Ama haram olsun. Benim burada canım yanarken helal etmiyorum. Şu an yaşam mücadelesi veriyorum, kendimde değilim, şuurum gitti."

Editör: Pusula Gazetesi