Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce her yıl bir temanın belirlendiği haftanın bu yılki teması 'Cami, Şehir ve Medeniyet' olarak belirlendi.

Konferansa; Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özdemir, İlçe Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu, Çaycuma Gençlik Hizmetleri İlçe Spor Müdürü Şendoğan Kaya, Çaycuma Yurt-Kur İbrahim Ethem Öğrenci Yurdu Müdürü Ahmet Acar, İlçe Jandarma Karakol Komutanı Ruhi Çevik, Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın, Emekliler Derneği Başkanı Nizamettin Eyidoğan, Memur-Sen İlçe Başkanı Kenan Tunç, Türk Diyanet-Vakıf Sen İlçe Temsilcisi Nihat Bozacı ve çok sayıda din görevlisi katıldı.

Bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan haftanın açılış programının sunumunu yapan Müftülük Murakıbı Cemalettin Torun, " Bu sene "Camiler ve Din Görevlileri Haftası"nda; İslam'ın birey, toplum ve dünya tasavvurunda önemli bir yer tutan, Müslüman bilincin üç köklü kavramını ve bunların İslam'la, hayatla ve birbirleriyle ilişkisini ele alıyoruz. Bir hafta boyunca Merkez ve Köylerimizde 'Cami, Şehir ve Medeniyet' konularını incelemeye, işlemeye ve öğrenmeye çalışacağız" dedi.

Merkez Camii İmamı Kadir Güney'in Kuran tilaveti ile başlayan programda TRT Tasavvuf Korosu Sanatçısı Ömer Faruk Güney konser verdi. Güney'in konseri sonrasında sahneye çıkan Çaycuma Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu, kısa bir sürede bütün dünyayı etkileyen İslam düşüncesinin anlaşılması için cami, şehir ve medeniyet kavramalarının önemine vurgu yaptığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü; "İslam'da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde cami vardır. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) ile beraber kısa sürede bütün dünyayı etkileyen, Medine'den medeniyete uzanan İslam düşüncesinin anlaşılması için, cami, şehir ve medeniyet kavramlarının doğru anlaşılması oldukça önemlidir.

İslam'da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde cami vardır. Cami bireyin inanç dünyasından toplumsal ilişkilere, kulluk, sorumluluk ve güzel ahlak bilincinin oluşmasından hukukun inşasına, eğitimden iktisada, aileden çevreyle ilişkilere, hayatın bütün alanlarına yönelik değerlerin köklerinin birleştiği mekandır.

Kubbesiyle Müslüman yürekleri "tevhid" eden; Minberi ve kürsüsüyle ilmi, hikmeti haykıran; Mihrabıyla yüzleri ve gönülleri Allah'a döndüren; Minareleriyle şehirlerin şehadet parmağı olan camiler bir İslam beldesinin en somut şiarıdır.

Fiziki yapı olarak baktığımızda camiler; sanatın sadelikle huzur veren bir insicam içinde buluştuğu, maddenin manayla bütünleştiği, İslam inancının temel ilkelerini hatırlatan öğeleriyle özgün mimari yapılardır.

Caminin bu merkezi konumunun önemi aslında sadece fiziki varlığı da değildir. Caminin temsil ettiği değerlerdir. Kubbe, kürsü, minber, mihrap ve minaresiyle camiye ait her mekanın özel anlamları vardır. İslam'ın temeli olan tevhid ve insanın ana gayesi kulluk, en somut şekliyle camilerde yaşanmaktadır. Kıyam, rüku, secde bir duruşun, bilincin ve hayat tarzının ifadesidir. Kürsü ve minber İslami bilginin ve bilincin membaıdır.

15 Temmuz'da minarelerinden yükselen salalar, camilerimizin ne kadar önemli olduğu açıkça göstermiştir..."Bizler caminin değerleriyle kurulan bir medeniyetin varisleriyiz. Sadece ibadetlerimiz değil, tarihimiz, edebiyatımız, örf ve adetlerimiz camiyle iç içedir. Nitekim İstiklal mücadelemizin en önemli merkezlerinden biri camilerimiz olmuştur. Aynı şekilde 15 Temmuz hain darbe girişiminde, minarelerinden yükselen salalarıyla, camilerimizin ne kadar önemli olduğu açıkça görülmüştür"

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı da ; "Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu yıl ki camiler ve din görevliler haftasına cami, şehir özgürlüğünü buluyorum. Çünkü şehir ve medeniyet birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki kavramdır. Bilim insanları şehirlerin ortaya çıkışını, aynı zamanda medeniyetlerin doğuşu olanakta nitelenmektedir. Şehirler bu özellikleri nedeniyle tarih boyunca çeşitli kültür uygarlıkların doğduğu, geliştiği, yayıldığı merkezler olmuştur. Medeniyet İslam dünyasında farklı bir boyutta tartışma konusu olmuştur. Ancak batı dünyası değişti bilime Fene büyük bir ilgi gösterdi. Kendi içinde hesaplaşmalara düşen İslam dünyası ise bilimsel gelişmelerin tuzağına düştü ve gelişmesini sürdüremedi. Sonuç olarak bugün karşı karşıya olduğumuz bu bizi derinden üzen tabloysa ortaya çıktı. Tabii bundan çıkış var mıdır? Elbet mümkündür. Devletimizin kurucusu yüce Atatürk bununda bir yolunu göstermiştir"dedi.

Müftü Arcaklıoğlu, programın sonunda din görevlileri ve cami dernek v yöneticilerine çalışmalarından dolayı teşekkür belgesi takdim etti.

Programı bitiminde katılanlara Çaycuma Kültür Sanat Merkezi bahçesinde aşure ikram edildi.

Editör: Pusula Gazetesi