Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Dönem Sözcüsü, Eğitim-Sen Şube Başkanı Bayram Şimşek, hükümetin işçilerin, öğrencilerin, eczacıların, emeklilerin ve çiftçilerin haklarını aramak için yaptıkları demokratik eylemlere tehdit ve saldırı ile cevap verdiğini belirterek, demokratik açılım süreciyle ortaya çıkan toplumsal beklentilerin de yerini güvensizliğe bıraktığını söyledi. Türkiye&8217;nin bir kez daha savaş/barış ikilemine sıkıştırıldığını belirten Şimşek, Cumartesi günü Hükümet Caddesi&8217;ndeki eski Belediye binasının önünde yaptığı basın açıklamasında, gelişmelerden kaygı duyduklarını ifade etti. Şimşek, Türkiye&8217;nin kaos ortamına sürüklendiğini kaydeden Şimşek, çok sayıda sendika üyesinin katılımıyla yaptığı açıklamada, şöyle konuştu:



Toplumsal gerilim artıyor



&8220;Ülkenin yaşamakta olduğu ağır gündem kaygı vericidir. Türkiye bir kez daha savaş/barış ikilemine sıkıştırılıyor. Siyasi iktidarın demokratik açılım adıyla başlattığı süreç yerini bir kez daha çözümsüzlüğün egemen olduğu, savaş çağrılarının yeniden yükseltildiği, halkların birbirine karşı kışkırtıldığı bir gündeme bırakıyor. Sorumsuz ve şoven politikacıların gündeme getirdiği ve esasen toplumsal orunlarımızın çözümünün önünü tıkamayı amaçlayan politikaların halk katmanlarında yankısı sokağın ısınması, toplumsal gerilimlerin artması ve linç kültürünün sokağa egemen olması olarak yaşanıyor. Tam da böyle bir noktada DTP&8217;nin kapatılması durumu daha da ağırlaştırmış; demokratik açılım süreciyle ortaya çıkan toplumsal beklentiler yerini güvensizliğe bırakmıştır.



Demokrasimiz yara alıyor


Zaten sorunlu olan demokrasimiz bir kez daha yaralanmıştır. Her fırsatta parti kapatmalara karşı olduğunu dile getiren ve anayasa değişikliğine uygun çoğunluğu olan AKP&8217;nin kendisine yönelik kapatma tehdidinden kurtulduğu andan bu yana çok zaman geçmesine karşın bu konuda bir adım atmamış olması ülkeyi bu noktaya getiren en önemli faktördür. Başbakan her fırsatta kararlı olduğunu söylediği demokratik açılım politikasını partileri kapatıp, dışlandığı koşullarda nasıl sürdürebilecektir. 25 Kasım grevimizin tüm tehditlere rağmen büyük başarıyla gerçekleşmesi ve toplumun her kesiminden destek bulması üzerine bayram arifesinde başlayan soruşturmalar ulaşım işkolunda 16 emekçinin açığa alınmasına kadar vardı.



Grevin intikamını alıyorlar



Açığa alınanların görevlerine iadeleri için tüm girişim ve çabalar sonuçsuz kalmış, idare açıkça 25 Kasım&8217;ın intikamını almak isteyen bir yaklaşım sergilemiştir. Bunun üzerine sendikamız BTS ve Türk Ulaşım Sen tepkilerini koymak ve açığa alınan emekçilerin görevlerine iade edilmeleri için 16 Aralık&8217;ta bir günlük grev gerçekleştirdi. Emekçiler hükümetin bundan doğru bir sonuç çıkarmasını ve seslerini duymalarını beklerken, grevin devam ettiği saatlerde jet hızıyla 30 emekçi daha açığa alındı. 12 Eylül uygulamalarından farkı olmayan bu yönelimle mücadele eden tüm emekçilere gözdağı verilmektedir. Tek Gıda-İş&8217;e bağlı TEKEL işçilerinin ne seslerine ne de Abdi İpekçi Parkında varlıklarına tahammül edemeyen siyasi iktidar tüm Türkiye&8217;nin gözleri önünde emekçilere bir kez daha saldırdı, onlarcasını yaralı halde gözaltına aldı.



AKP eylem yapanı tehdit ediyor


Bayram Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: &8220;İşlerini kaybetmeme dışında bir talepleri olmayan emekçilere büyük bir hınç ve kinle saldıran, hiçbir ölçü tanımayan güvenlik güçlerine saldırı talimatı veren siyasi iktidarın gerçek yüzü tüm toplumsal kesimler tarafından bir kez daha görülmüş aynı şekilde İstanbul&8217;da da itfaiye emekçilerine şiddet kullanmaktan geri kalmamıştır. Ancak hükümet bu meşru, demokratik ve en doğal hakkın kullanımını daha baştan savurduğu tehditlerle engellemek istedi. Başbakan&8217;ın kişilik özelliği olan ve AKP&8217;de yapısal bir uygulamaya dönüşen bu yaklaşımı tüm demokratik talepler öncesinde görmek mümkün. Kamu emekçileri, işçiler eylem yapar AKP tehdit eder. Eczacılar eylem yapar AKP tehdit eder. Öğrenciler alanlara çıkar AKP tehdit eder. Emekliler yürür AKP tehdit eder. Çiftçiler, fındık üreticileri meydanlara iner AKP tehdit eder. Türk Eczacılar Birliğinin gerçekleştirdiği kepenk kapatma eyleminden sonra da binlerce eczacının SGK ile olan sözleşmesi iptal edildi.



İktidara gereken cevabı vereceğiz



AKP&8217;nin diğer bir özelliği de tüm bu tehdit ve baskılarına rağmen sık sık diyalogdan bahsetmesi, sorunların masada çözülmesi gerektiğini ifade etmesidir. Bu çok açık bir samimiyetsizlik olup dayatmacı, baskıcı ve emek karşıtı politikalarını gizlemeye yöneliktir. Çünkü bizler tüm diyalog yolları tıkatıldığı, var olan kanalların da AKP&8217;nin tek yanlı kararlarıyla sonuçlanan niteliğe sahip olması nedeniyle sonuç alınamadığı, demokratik haklarımızın kullanımının engellendiği ve inatla bu politikalar devam ettirildiği için eylem ve etkinlikler gerçekleştirmekteyiz. AKP&8217;nin diyalogdan anladığı kararlarına, ekonomik politikalarına, saldırılarına, tehditlerine boyun eğmemizdir. Bu saldırıları birlikte mücadele ederek aşacağız, örgütlülüğe ve direnmeye tahammülü olmayan AKP&8217;ye gereken cevabı vereceğiz. İçerisine sürüklenmekte olduğumuz bu karanlık oyunun birinci sorumlusu AKP iktidarıdır.


Kaos ortamına hemen müdahale edilmeli



Eğer siyasi iktidar toplumsal sorunların çözümüne dair barışçı yöntemlere dayanan, demokratik bir çizgi izlemek istiyorsa öncelikle sürüklendiğimiz kaos ortamına derhal müdahale etmeli; halkların bir aradalığını zedeleyecek, savaşın ve nefretin dilinin toplumsal hayatımızın merkezine yerleşmesini engelleyecek adımlar atmalıdır. Buradan, başta parlamento ve Hükümet olmak üzere siyasal partileri, toplumsal kurumları, tüm emek ve meslek örgütlerini, sorunlarımızın çözümü yönünde barışı esas alan tüm güçleri, aydınları, sanatçıları ve demokratik bir Türkiye özlemi taşıyan herkesi savaşa karşı barışı egemen kılmak için çaba göstermeye, katkı sağlamaya çağırıyoruz. Tarihin bir kez daha tekrarlanmasına, şiddetin ve silahların bir kez daha hayatımıza egemen olmasına izin vermemek herkesin sorumluluğudur&8221;

Editör: Pusula Gazetesi