Zonguldak´ın en çok adı bilinen semtlerinden biridir.. Hukuki statüsü &[#]8216;mahalle&[#]8217; sanıyorum.. Ancak öyle ki artık bir tarihin belgesi olarak ismi, sınırlarını çevrelediği mahalleyi çok çok aşmış durumda..
DİLAVER´den söz ediyoruz..
Artık önünden geçe geçe, üzerine konuşa konuşa kanıksadığınız &[#]8216;Dilaver&[#]8217; isminin nereden geldiğini merak ettiniz mi hiç?
Bilenler vardır elbette.
Bilmeyenler için anlatalım:
Sultan Abdülaziz Han´dan geliyor..
Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han döneminde, ülkede kamu yönetimi reformu yapılmış, Fransız idari yapılanmasına göre yerleşim yerleri kategorize edilmiş, merkezi yönetim kuvvetlendirilmişti..
Bu yapılanmadan Zonguldak da nasibini almıştı.. Bu bölünme sonrası ortaya çıkan Ereğli Kaymakamlığı&[#]8217;na ise, Deniz Yarbay Dilaver Paşa getirilmişti..
16 saat ocakta çalışan, penceresiz, havasız barakalarda yatmaya mecbur bırakılan işçiler artık verimli çalışamıyordu.. Dahası çalışmak da istemiyordu.. İşte bunun üzerine madenlerin de kendisine bağlı olduğu Dilaver Paşa, ünlü nizamnamesini kaleme aldı..
100 maddelik nizamname, hukuki bir belge olarak hayata geçmedi, ancak çoğu ocakta padişahın bilgisi olmaksızın uygulandı..
İlk bakışta, işçilerin hakkını koruyan bir belge gibi gelmişti çalışanlara.. Yatacak yer temini mecbur tutuluyor, çalışma süreleri 10 saate düşürülüyor, maaşlar teminat altına alınıyor, madende doktor bulunmasını zorunlu kılıyor falan falan..
Ancak belge, mesela 16-50 yaş arasındaki Zonguldaklı erkeklerin madende çalıştırılmasının zorunlu tutulması gibi, asla kabul edilemeyecek hükümler de içeriyordu..
Mesela bir madencinin esas ihtiyaç duyduğu meseleyi, iş kazalarını yok sayıyordu..
Sonra &[#]8216;mesai saatlerini düşürdük&[#]8217; dediği süre, insanlık dışı bir süre olan 10 saat..
Yatacak yeri güvence altına alıyor ama niteliğini hükme bağlamıyor. &[#]8216;İşyeri kapanırsa önceden haber verilecek&[#]8217; deniyor ancak herhangi bir iş güvencesi sağlamıyor..
Sanmayın ki, madende doktor bulunması, madenci önemsendiği içindir, tamamen ocakta verimliliğin düşmesini önlemek içindir.. "her kim ki hastalanıp çalışamayacak duruma gele, eşeğe bindirilip köyüne gönderile"
Daha da arttırılabilir bu örnekler..
Anlayacağınız, nizamnamenin kaleme alınış nedeni, işçilerin haklarını korumaktan çok,
Kömür havzasındaki verimliliği arttırmaktı..
Fakat az evvel de dediğimiz gibi Dilaver Paşa (bugün hâlâ andığımıza göre) adını tarihe geçirmeyi başarmış..
Zira belki farkındaydı belki de değil, söz konusu belge, Türkiye sosyal politika tarihinde işçilerin çalışma yaşamını düzenleme amacıyla hazırlanan ilk metin olarak tarihe geçmişti bile..
[*] [*] [*]
Sözün kısası: İşçi kenti Zonguldak, şanına yaraşır bir şekilde, sosyal güvenlik tarihinin de yazıldığı bir kent olması bakımından önemli..
Ancak yazılan tarih sosyal güvenlik tarihinin kara lekesi, öğrendik ki, İlk işçi sağlığı ve iş güvenliği belgesi (tıpkı sonrakiler gibi), işçiyi diri diri mezara gömmekten başka bir şeyi hedeflemiyormuş..
Editör: Pusula Gazetesi