Zonguldak´ın Ereğli ilçesinde yaşayan 97 yaşındaki Şaban Kalmaz, Mustafa Kemal Atatürk´ün öldüğü 1938 yılında Yavuz Gemisi´nde askerlik yaparken Atatürk´ün naaşının başında nöbet tuttu. Yıllar sonra tekrar o günleri anlatan Kalmaz, kimsenin kendisini ziyaret etmediğini söyledi. Atatürk´ün naaşının Yavuz Gemisi´yle İstanbul´dan İzmit´e götürüldüğünü anlatan Kalmaz, 11 askerle birlikte tabutun başında nöbet tuttuğunu söyledi. 7 çocuk, 24 torun sahibi olan Şaban Kalmaz, Yavuz Gemisi´nin birkaç sene önce
Ereğli´ye geldiğini ve gemideki subayı tanıdığını söyledi. Diğer 11 askerin hiçbirinden o günden beri haber alamadığını belirten Kalmaz, 6 ay onbaşılık yaptığını ve daha sonra çavuş rütbesi aldığını söyledi. Yavuz Gemisi´nde Atatürk´ün tabutunun başında nöbet tuttuklarını anlatan Kalmaz, şöyle konuştu: "Sadece ben değildim nöbet tutan. 11 asker daha vardı. Kumandan önde arkalarında biz vardık. Ellerimiz arkada nöbet tuttuk başında. İzmit´e götürdük oraya gidene kadar başındaydık biz. Gemiden naaşını
indirdik, sonra Ankara´ya gitti. Fevzi Çakmak´ı bile motorla gemiye götürdüm. Atatürk´ün naaşının başında 5 saat mi 10 saat mi nöbet tuttum bilmiyorum. Atatürk´ün tabutunun üzerinde bayrak vardı. Atatürk´ü daha önce hiç görmemiştim."
Altı ay onbaşılık yaptığını ondan sonra çavuş olarak askerlik yaptığını anlatan Kalmaz, şunları söyledi: "Şimdiye kadar kimse ziyaretime gelmedi. Sadece bir ara Yavuz Gemisi Ereğli´ye demirledi. Köyden arkadaşlar ´Yavuz Gemisi gelmiş gidip bakalım´ dediler. Bizim zamanımızda Teğmen Cemal vardı. Ben onu gemide görünce tanıdım. Ben bölüğümde dört sene duran bir adamı tanımaz mıyım? Hemen tanıdım. Ben buna ´sen teğmen değil miydin´ dedim. Ondan sonra o askerlere, ´Bunlara serbest gezdirin bunlara geminin
içini´ dedi. Ben askerden sonra çok iş yaptım. Ama en çok değirmen ustalığı yaptım. Her işi yapmış adamım ben."
Çocukları da, Şaban Kalmaz´ın ilerlemiş yaşına rağmen halen çalıştığını ve devamlı fındıklığı temizlediğini söyledi. Babalarının o günü herkese anlattığını belirten Şaban Kalmaz´ın çocukları, babalarıyla gurur duyduklarını söylediler.
Editör: Pusula Gazetesi
