CHP’den ihraç istemiyle disipline verilen Zonguldak Belediyesi Meclis Üyesi Turhan Demirtaş, son meclis toplantısında yaşanan tartışmaların ardından yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Kamuoyu adına sorduğu sorulara yanıt alamadığını belirten Demirtaş şunları söyle;

Değerli Zonguldaklılar, “Belediye Başkanına,” belediyenin hangi birimlerinde kaç taşeron işçisi çalışıyor, isimleri ve fiilen yaptıkları görevler nedir?” diye sormuştum. Meclis üyesi olarak bunları sormak, benim yasal yetkim, görevim ve sorumluluğum. Ciddi, disiplinli, planlı programlı çalışılan bir Belediye Başkanının 1 saatten önce bile cevabını verebileceği sorularımın, aradan 40 gün geçtiği halde cevaplandırılmamış olması, üstelik meclis toplantısında cevaplandırılmayacağının söylenmesi, belediyenin ne kadar ciddiyetsiz ve keyfi yönetildiğini göstermektedir.

HALKÇI BELEDİYE; Katılımcı, Danışan, Paylaşan, Planlı-programlı çalışan, Üreten, Kaynak yaratan, Şeffaf, Hesap veren belediyedir. Kaynak yaratmayı; zam yapmak, Üretmeyi; bahane üretmek, Şeffaflığı, Hesap vermeyi; sorulara cevap vermemek olarak değerlendiren Belediye Başkanından halktan yana belediyecilik beklemek, hayalden de ötesi ütopyadır. Sorumsuz, ciddiyetsiz, disiplinsiz, plansız programsız çalışılan belediyenin; önceliği olmayan, incik- boncuk işlerle vakit geçirdiği, çok önemli ve acil sorunlarımızdan;

Tapu, Kentsel Dönüşüm, Trafik, Otopark gibi sorunlarımızın hiç birini kalıcı olarak çözmediği ve

her geçen gün Zonguldak’ı, , daha da çözümsüzlüğe ve çıkmaza sürüklediği görülüyor.

Kentlileri bilinçlendirmek, önder olmak, harekete geçirmek, kentinin stratejisini ve politikasını kentlilerle birlikte belirlemek, yapılacak eylemlere ve yatırımlara karar vermek; Milletvekillerinin değil, kentin Belediye Başkanının görevidir.

Bir siyasi partinin belediye yönetimindeki başarısı veya başarısızlığı, ülkede iktidar olduğunda, nasıl bir yönetim sergileyeceği hakkında ön fikir veren, önemli bir göstergedir.

Zonguldak Belediyesinin, tarihinin hiçbir dönemde görülmemiş kadar büyük geliri var. Bakın, bu yıl, tatil günleri hariç, belediyenin kasasına her gün 380.000.- Liranın üstünde para girdi. Her gün 380.000.-TL. Yalanlayanın gerçekleri yüzüne çarparım. 2017 yılında ise, her gün 520.000.- Liranın üzerinde para girecek. Dikkat edin, her gün 520.000.- lira. bu paralarla neler yapılır, neler. Zonguldak, iki Zonguldak olur. Birde yapılanlara bakın, sorun, paraların nerelere gittiğini anlarsınız.

Ben soruyorum ama cevap verilmiyor. Neden mi? Bence Zonguldaklıların gerçekleri öğrenmesinden korkuluyor. Nedeninin yorumunu sizlere bırakıyorum.

Yaşayanlara ve gelecek nesillere karşı sorumluluk duyan meclis üyeleri, her ortamda; “böyle gitmesin, halkın parası önceliği olan kalıcı işlere harcansın, gereksiz keyfi harcamalar durdurulsun, tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenmesin, şeffaflık olsun, hesap verilsin” diye yüksek sesle ne kadar bağsalar da, cevap veren olmadığı gibi, duymak isteyen de olmuyor.

Anlaşılıyor ki; sadece duyarlı meclis üyelerinin çabaları yetmiyor. Kötüye gidişi durdurmak, ancak, Zonguldaklıyım diyen her bireyin, STK’ların ve basının; belediyeyi ve meclisini yakından izlemesiyle, harcamaları sorgulamasıyla, yanlışlıklar karşısında sesini yükseltmesiyle, özetle: "kentinin sakini değil, sahibi olmakla" mümkün olacak. Saygılarımla"

Editör: Pusula Gazetesi