Zonguldakın Ereğli
ilçesinde Türkiye Taş Kömürleri Kurumu (TTK) Armutçuk Müessese Müdürlüğüne
bağlı maden ocağında 7 Mart 1983 yılında 500 kotunda meydana gelen grizu
faciasında yaşamını yitiren 103 madenci düzenlenen törenle anıldı.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından 7 Mart 1983 yılında -500 kotunda meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 103 madenci için bu gün sabah saat 07.30da tören düzenlendi. 103 madencinin yaşamını yitirdiği maden ocağı girişinde düzenlenen törende şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından Kuran-ı Kerim okundu, dualar yapıldı. Törende maden işçilerine ve katılan misafirlere lokum ikram edildi.
33 yıl önce 103 madencinin hayatını kaybettiği kazanın 7 Mart 1983 Pazartesi
günü saat 17.00 sıralarında meydana geldiğini dile getiren GMİS Armutçuk Şube
Başkanı Ali Eşitmez, hayatını kaybeden tüm maden şehitlerine Allahtan rahmet
diledi. Eşitmez konuşmasında Yine günlerden Pazartesi idi. Saatler 17.00yi
henüz geçmişti. Yerin 500 metre altında bir patlama oldu. Kimse ne olduğunu
anlamadı. Bir alev topu, yaprak gibi savruldular. Derken bir patlama daha oldu.
İçlerinden sadece 18 tanesi kurtuldu. Sizin yaşamak dediğiniz bizim için sadece
nefes almaktı. Hak etmedik biz böyle ölmeyi. Bir akşam serinliğinde ve
böylesine derinde dedi.
GMİS Genel Başkanı Ahmet Demircide sendika olarak öncelikli olarak maden
işçilerinin güvenliğine önem verdiklerini ifade etti. Türkiyenin kömüre
ihtiyacı olduğunu, kömüründe Zonguldakta olduğunu dile getiren Demirci,
TTKnın tarihinde en az işçi ile en az üretimi gerçekleştirdiğini, TTK Genel
Müdürlüğünün ilgili bakanlıktan işçi açıklarının giderilmesi talebi
bulunmasına rağmen olumlu netice alınamadığını söyledi. Demirci konuşmasında 33
yıl önce meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden maden şehirlerini
rahmet ve saygıyla andığını dile getirdi.
Törende konuşan TTK Genel Müdürü Burhan İnan ise işçi sağlığı ve iş güvenliği
ile ilgili yaptıkları çalışmaları anlatarak emek yoğun üretimden mekanik yoğunluklu
üretime geçmeye başladıklarını ifade etti. İnan Konuşmasında Dünyanın en
tehlikeli işini yapmaktayız. Maalesef havza tarihinde grizu patlamasına bağlı
olarak bir çok canımızı kaybettik. Ve bu kazalardan da çıkardığımız çok büyük
dersler oldu. Yıllar içerisinde aldığımız tedbirlerle, yaptığımız eğitimlerle
çok önemli mesafeler aldık. İş güvenliği konusu TTKnın en öncelikli
meselesidir. Bizim için artık üretimden de önce gelmektedir. Armutçukta artık
üretim -500lerde,kuyumuz ise -400lerde.Üretim kotu, kuyu kotunun altında
kaldı. Buda hem iş sağlığı ve güvenliği açısından, hem havalandırma yönünden
hem de işletmecilik yönünden çok önemli sıkıntılar getiriyor. Bunu aşmak için
yeni bir kuru planladık. Projelendirdik, MTAya sondajlarını yaptırdık. Son olarak
kara sahasının düzenlenmesi ile ilgili çalışmayı projelendirdik, dosyamızı
hazırladık. İnşallah ileriki günlerde kuyu için ihaleye çıkacağız. +200, -700
kotları arasında yeni bir kuyu ile Armutçukta üretime devam etmek istiyoruz.
Bu sayede hem sağlıklı bir havalandırma, hem işyerine kolay ulaşım, hem de
üretilen kömürün dışarıya naklini kolayca sağlamış olacağız dedi.
TTKya bağlı maden ocaklarında üretimi kazma kürekle yapmaktan vazgeçip, makine
sistemleri ile yapmaya başladıklarını ifade eden İnan, şu bilgileri verdi;
Biz emek yoğun çalışan bir iletmeyiz. 168 yıldır tabiri caizse kazma kürek,
insan gücü ile kömür üretiyoruz. Baktığımız zaman kazaların yüzde 98'i yer
altında meydana geliyor, yer üstünde ki kazalar ancak yüzde 2'lik oranı teşkil ediyor.
Bu kazaların büyük bölümü ayak içinde meydana geliyor. Kömür üretimi esnasında
meydana gelmekte. Dolayısıyla bizim bu kazaları azaltmak üzere mutlaka
mantalite değişikliğine gitmemiz gerekmekte. Üretimi artık emek yoğun olmaktan
çıkarmamız gerekiyor. Yani makine ile üretim yapmamız gerekiyor, tahkimat
sistemini değiştirmemiz gerekiyor. Artık ağaç tahkimattan çelik tahkimata
geçmemiz gerekiyor. Biz bunları yaptığımız zaman iş sağlığı ve güvenliğinde ki
iyileşmeyi de kendisinden nasıl olumlu noktalara geldiğini göreceğiz. Bu konu
da biz çok önemli adımlar attık. Amasra' da mekanize kazı yapmaya başladık.
Kömürü makine kazıyor, tavanı da domuz bağı belleme ya da sarma ile değil,
yürüyen tahkimat dediğimiz hidrolik güçle, kontrol ve kumanda edilen çelik tahkimatla
yapıyoruz. Amasra' da 2013 yılında bu yana 3. panoyu bitirmek üzereyiz. Allah'
a hamdolsun hiç kaza olmadı. Bırakın ölümlü kazayı hiç kaza olmadı. Dolayısıyla
üretim ve tahkimat sistemini değiştirdiğimizde bu anlamda çok iyi sonuçlar
aldığımızı görüyoruz" dedi.
İnan, TTKya bağlı Üzülmez, Karadon ve Armutçuk Müesseselerinde de benzer
sistemleri kurmak için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu da törendeki konuşmasında 33 yıl önce meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden maden işçilerine rahmet, ailelerine de başsağlığı diledi.
Yapılan konuşmaların ardından tören sona ererken maden işçileri de ellerinde
yiyecekleri, kazma ve kürekleri ile asansöre binip üretim yapacakları maden
ocağında indi.