Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Üyesi Muhammet Likoğlu, kriz değerlendirmesinde bulunarak, Ereğli´nin daha önceki krizlerden etkilenmediği için bu krizde hazırlıksız ve donanımsız yakalandığını söyledi. Ereğli´nin daha önce hiç yaşamadığı bir durumla karşı karşıya kaldığını belirten Likoğlu, sosyal ve ekonomik olarak yaşadığı sıkıntının Ereğli´nin zengin köy görünümüne dönme sinyallerini vermekte olduğunu kaydetti. Likoğlu, "Dünyada meydana gelen ekonomik kriz, temelleri sağlam atılmamış, dışa bağımlı ülkemiz ekonomisini de doğal olarak etkilemiştir. Ancak, bugüne kadar yaşanan ekonomik krizlerden hiçbir şekilde etkilenmeyen, yaşamadığı için kriz nedir bilmeyen Ereğli´miz bu defa ülke geneli ile kıyaslanamayacak kadar kötü etkilenmiş, tahribat yüksek olmuştur. Ereğli´nin bu krizden artı olarak etkilenmiş olması, dünyada meydana gelen metal sektöründeki aşırı fiyat düşüşlerinden, başta ERDEMİR olmak üzere, sac ticareti yapan sac tüccarlarını, sanayici ve nakliyecilerimizi, gemi tersanelerini ve bu sektörlerde çalışanları sıkıntıya sokmuş, dolayısıyla bu sektörlere bağımlı olarak yaşamaya çalışan diğer sektörleri de etkisi altına almıştır. Ayrıca, döviz kurlarında aşırı dalgalanmalar etkili olmuştur. Ereğli, daha önce yaşanan krizlerden etkilenmeden yoluna devam ettiği için, bu krizde hazırlıksız ve donanımsız yakalanmıştır. Ereğli, daha önce hiç yaşamadığı bir durumla karşı karşıya kalmış, sosyal ve ekonomik olarak yaşadığı sıkıntı, Ereğli´nin zengin köy görünümüne dönme sinyallerini vermektedir. Ereğli´de faaliyet gösteren finans kurumları ve bankalar, sanayici, tüccar, esnaf ve işadamlarını zora ve sıkıntıya sokacak durum ve davranışlardan özellikle kaçınmalıdırlar, sorumluluk bilincinde hareket ederek, Ereğli için neler yapılabilir noktasında politikalarını gözden geçirmelidirler. Bir kısım bankalar teminat olarak aldıkları gayrimenkul ipoteklerinin değerlerini yarı yarıya düşürerek artı teminatlar isteyerek ve mevcut olan kredileri kullandırmayarak firmaları zora sokmakta, takip işlemleri başlatarak, ellerindeki ipotekleri bu kriz ortamında alelacele satışa çıkarıp çok ucuz fiyatlarla sahip olup adeta emlakçılık yapmaya başlamışlardır. Bu durum hoş ve etik bir şey olmayıp kimseye fayda sağlamayacaktır. Ereğli, ERDEMİR ve TTK´ya bağımlı olmaktan kurtulmalıdır. Bunun yolu ise, yeni iş alanlarına imkan sağlayıp sanayileşmekle mümkün olur. Organize Sanayi Bölgesi´nin biran önce bitirilip, dışarıdan yatırımcılar bulunarak faaliyete geçmelidir. Sanayici ve yatırımcıların, müteşebbisin önü açılmalı teşvik edilmelidir. İkinci organize sanayinin yeri uygun yerde belirlenmeli yatırım programına alınmalı, yeni çıkan teşvik yasası kapsamından yararlanılmalı. Ereğli çevre yolu, yeni liman ve üniversiteye biran önce kavuşmalı, mevcut eğitim fakültemizden başka en az iki yeni fakülteye yer temin edilerek süratle üniversiteye dönüşmelidir. Ereğli Zonguldak, Devrek ve Düzce yolu biran önce bitirilerek, Ereğli demir yolu inşası Zonguldak´a başlanmalıdır" dedi.
"EĞİTİM VE SAĞLIĞA ÖNEM VERİLMELİ"
Ereğli´nin sosyal kültürel sorunları olduğunu belirten Likoğlu, eğitime, sağlığa ve sanata önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Ayrıca Ereğli´nin sosyal kültürel sorunları vardır, eğitime sağlığa, sanata önem verilmeli, daha iyi ortamda hizmet verebilmek için yaşanabilir çağdaş modern bir kent olabilmek için, ilçe merkezindeki kurum binalarını ve yolcu terminalini çarşı merkezinden çıkararak, uygun olabilecek yer temin çalışmalarını hızlandırılarak, sosyal kültürel tesislerle bütünlük içinde projelendirilip modern şekilde inşa edilmeli, bu şekilde ilçe merkezinde yaşanan trafik sorunu da belki kısmen, belki de tamamen çözülmüş olacaktır. Ereğli´de yeni imar alanları açılarak merkezdeki sıkışma önlenmeli, Ereğli genişlemelidir. Ticaret ve Sanayi Odası olarak 18 Haziranda düzenlemiş olduğumuz ´Ben değil biz´ birlik beraberlik yemeğinden sonra amacı doğrultusunda, bir araya gelerek belirtmiş olduğum projelerle ilgilenen ve sorunlara çözüm arayan, Milletvekilimiz Fazlı Erdoğan ve Belediye Başkanımız Halil Posbıyık´a hepimiz destek vermeliyiz, onlar da ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan destek isteyerek sık sık bir araya gelmelidirler. 18 Haziranda düzenlemiş olduğumuz yemekte yapılan konuşmaların ve verilen sözlerin TSO olarak takipçisi olacağımızı hatırlatmak isterim" diye konuştu.
"KURUM VE KURULUŞLAR SOSYAL SORUMLULUKLARININ BİLİNCİNDE OLMALI"
Kaybedecek zamanın olmadığını belirten Muhammet Likoğlu, ekonomisi gelişmeler bölgelere bakarak kendi bölgelerini değerlendirmeleri gerektiğini söyledi. Likoğlu, "Ereğli´de faaliyet yapan kurum ve kuruluşlar sosyal sorumluluklarının bilincinde olmalıdır, kaybedecek zamanımız yoktur. Bugün Türkiye´de kriz bitse, Ereğli için gereken önlemler alınsa dahi, kriz kendi yöremizde en az beş yıl daha devam edecektir. Ekonomisi gelişmiş bölgelere bakarak kendi bölgemizi değerlendirmemiz gerekir. Zonguldak bölgesi olarak ödediğimiz vergilerden en çok yüzde 25´ini yatırım ve hizmet olarak geri alabiliyoruz. ERDEMİR gibi dünya devi olan bir demir çelik kuruluşunu bünyesinde barındıran bir bölge olarak gelinen nokta acı ve düşündürücüdür. Ereğli hak ettiğini almalıdır. Ereğli ERDEMİR´siz ERDEMİR´de Ereğli´siz düşünülemez. ERDEMİR´de Ereğli´ye olan sorumluluğunu yerine getirmelidir. ERDEMİR çalışanlarının maaşlarının bürüt yüzde 35 nette yüzde 50 ye varan düşüşü diğer sektör ve kuruluşlarda da emsal teşkil etmiştir. Ereğli´ye artı bir sıkıntı ve moral bozukluğu vermiştir. ERDEMİR yapmış olduğu bu indirimi günün koşullarında değerlendirerek gereğini yapmalıdır. Ereğli´nin bu kötü gidişatına ´Dur´ denilmez ve yapılması gerekenler biran önce yapılmaz ise, Allah göstermesin sosyal bir patlamayla karşı karşıya kalırız ki sonuçları vahim ve üzücü olur. Ereğli´de insanlar bir birlerine Ereğli´de yaşamak için bir neden var mı sorusunu sormaya başlamışlardır, gelinen nokta düşündürücüdür. Ereğli´de geriye gidiş devam ederek göç verir duruma gelecek ve kent olma havasından hızla uzaklaşacaktır. Burada amacım kötü ve karamsar bir tablo çizmek değildir, ne kadar acı da olsa gerçekleri ortaya koyarak altını çizmektir. Sorumluluk sahibi herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum, yeter ki samimi olalım ve nereye geldiğimizi ne istediğimizi bilelim. Belirttiğim sıkıntıları birlik beraberlik içerisinde aşacağımıza, projeleri birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum" dedi.
Makam ve mevkilerin geçici olduğunu belirten Likoğlu, kalıcı olanın hizmetler olduğunu söyledi.
Editör: Pusula Gazetesi