Zonguldak´ta, Uzunmehmet´i anma töreni kapsamında Kozlu beldesi sahil yolundaki Uzunmehmet Anıtı´na çelenk konularak saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.
TTK Genel Müdürü Dağdelen, burada yaptığı konuşmada, taş kömürünün Zonguldak´ın varoluş nedeni olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
´´Taş kömürü, 1829´da bulunduktan sonra günümüze kadar insanımıza ısı, ışık, aş ve iş olarak hizmet etmiştir. Bugün de bu işlevi devam etmektedir. Kömürün işletmesini TTK yapmaktadır. Günün koşullarına göre gelişerek çalışmalarımız devam edecek. Kömür, Zonguldak´ta iş imkanlarının birinci ünitesi olmayı sürdürecektir. Kömür sayesinde bölgede 100 bine yakın insan çalışmış ve 4 bin civarında kişi hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenlere Allah´tan rahmet diliyorum.´´

-VAZGEÇİLMEZ ENERJİ KAYNAĞI-
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu, taş kömürünün dünya sanayisi için vazgeçilemez bir enerji kaynağı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
´´Biz Zonguldak-Bartın-Karabük bölgesinin insanları olarak bölgemizdeki taş kömürünün önemini çok iyi biliyoruz. Çünkü, bu doğal zenginliğimiz için dünyanın dört bir yanından yabancı şirketler buralara geldiler. İnsanlarımız açlık, yoksulluk ve sefalet içinde çalıştırıldı. Kurtuluş Savaşıyla birlikte madenlerimize sahip çıkabildik. Bugün geldiğimiz noktada dünya ve Türkiye 1990 sonrası uygulanan ekonomik politikaların yarattığı kriz ile boğuşuyor. Türkiye´nin taş kömürü için dışarıya 2 milyar dolar ödemesini istemiyoruz. Biz üretmek istiyoruz. Çünkü, ülkemizin üretime ihtiyacı var. Yer altında da 1 milyar 300 milyon ton taş kömürü mevcut.´´
Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı da dünyada yaşanan krizin öz kaynakların değerlendirilmesinin önemini bir kez daha gösterdiğini belirterek, ´´Kömür, dünya enerji politikaları açısından gelecekte daha uzun yıllar önemini koruyacak vazgeçilmez öneme sahip ham maddedir. Madencilik kuruluşlarının küçülmesi değil, büyümesi hedeflenmelidir´´ dedi.

-UZUNMEHMET´İN ÖYKÜSÜ-
Uzunmehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yılları arasında geçiyor.
Öyküde, Uzunmehmet hikayesi şöyle anlatılıyor:
´´Uzunmehmet, Ereğli´ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820´li yıllarda Ereğli´nin belli başlı ailelerinden olan Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzunmehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir.
Uzunmehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzunmehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.
Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzunmehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul´a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek Uzunmehmet´i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.
Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzunmehmet´in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul´a Fen Heyeti´ne gitmek için yola çıkan Uzunmehmet´i, Leblebici Hanı´nda öldürtür.´´
Editör: Pusula Gazetesi