Türk-İş Genel Sekreteri ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Şemsi Denizeri öldürmekten Devrek Cezaevinde yatan Cengiz Balık, olayın planlı olmadığını ifade ederek, Keşke olmasaydı açıklamasında bulundu.
GMİS Genel Başkanlığı ve Türk-İş Genel Sekreterliği görevini sürdüren Şemsi
Denizeri 6 Ağustos 1999 tarihinde öldürmekten hapis cezası alan Cengiz Balık,
bir haftalık izinle geldiği cezaevi ve olayla ilgili Okyanus Barda basın
toplantısı düzenledi.
Ailesi ve kendisi ile ilgili bazı iddialara açıklık getiren Cengiz Balık, Şemsi
Denizer´i kastederek şöyle konuştu:
KEŞKE
OLMASAYDI
"Allah
rahmet eylesin. Allah ailesine, öncelikle babasına sabır versin. Babasına da,
ailesine de acılarından dolayı saygım var. Keşke olmasaydı. Ben çocuklarımı üç
yaşında bıraktım, 18 yaşında aldım. 6 yaşında bıraktım 21 yaşında aldım. Keşke
olmasaydı, oldu. Ben çocuklarımı buraya niye getirdim? Hani burada duygu
sömürüsü falan değil. Çocuklarımı buraya getirmemin tek nedeni var. 15 sene 5
aylık cezaevi yaşantımda kenarda, köşede, kıyıda, arkada çocuklarım nasıl
okudu? Beni tanımayan kişilerin, tanıyıp da alçakça böyle kelime kullananlar
var. O kelimeler cevap anlamında çocuklarımı getirdim.
Cezaevinde kaldığı sürece kendisine maddi ve manevi destek verenlere teşekkür
eden Balık, şunları söyledi:
ETEK GİYİP
DOLAŞIRIM
Cezaevine
adım attığım günden şu ana kadar bana, çocuklarıma maddi ve manevi o yüreği
kocaman insanların hepsine teşekkür ediyorum. En kötü günlerimizde bizi yalnız
bırakmadılar. Tekrar onların hepsine teşekkür ediyorum. Ben bu yaşıma geldim.
1956 doğumluyum, ömrümde kimsenin arkasından konuşmadım. Kötü konuşacaksam, yüzüne
konuşmuşumdur. Ben bu memleketteyim. Kim derse ki; Bu memlekette Cengiz Balık,
Ahmetin arkasından böyle dedi? Cengiz Balık insanların şerefine ve namusuna
göz koydu, Cengiz Balık garip hakkı yedi? Cengiz Balık yola çıktığı arkadaşlarını
sattı? Alçak bir adamdır, beni tanıyan bir insan bu kelimeyi kullansın, etek
giyip dolaşırım. Kimse evliya değil, kimse dört dörtlük değil, isterim ki ben
hata yaptığım veya hata yapacağım zaman bana yakın olan arkadaşım olan
insanların ne yapıyorsun, bu hatadır. Yapma bunu derse o dünyanın en güzel
dostudur, dünyanın en güzel insanıdır.
Hiç kimse ile sorunu olmadığını dile getiren Cengiz Balık, infazlarının
kalkması ile ilgili yazışmaların sürdüğünü aktararak sözlerine şöyle devam
etti:
SABUNLA DİŞLERİMİ FIRÇALADIM
Benim hiç kimse ile sıkıntım yok, derdim yok. Sorunum yok. Ortadayım,
meydandayım. 6 ay yargılandık, adam gibi yargılandık. Devletin arşivleri
önlerine geldi. Hakim beylerin önlerine geldi. Savcı beyin dediği, Maktul ile
sanığın arasında şahsi ilişkileri neticesinde, maktulün sanığa vefasızlık
göstermesi sonucu, sanık bu eylemi gerçekleştirmiştir. Ben bu mütalaanın
neticesinde mahkeme heyeti bana 27 sene 6 ay ceza verdi. 1987de bir olayım
daha vardı. O da keşke olmasaydı. İnfazım vardı. O yandı 8 sene 10 ay. İnfazımı
bitirdim. 2008 senesinin Ocak ayında bu almış olduğum 27 sene 6 cezama
başladım. Bir sene denetimli serbestlik var. Allah izin verirse adımımı yola
atacağım. İnfazların kalkması ile ilgili yazışmalar var. Olursa da bizim için
de çoluk çocuğumuz için de iyi olur. Ben 15 senelik zaman içerisinde bana kim
bakmış, kim para yatırmış. Hangi dost katkıda bulunmuş. Hepsinden Allah razı
olsun. Diş macunu alacak param olmadığında sabunla dişlerimi fırçaladım.
Çocuklarının kolejde okuduğu yönündeki iddialara da açıklık getiren Balık,
sözlerini şöyle sürdürdü:
HİÇ KİMSEYE KIRGIN DEĞİLİM
Kızım Berceste, kolejin birinci sınıfından şu ana kadar Türk Eğitim Derneği
Genel Merkezinin tam burslu öğrencisidir. Karadeniz Bölgesi Burslu Öğrenciler
Başkanı. Oğlum Tamer Rıza, yarı başarılı yarı vakıf bursu ile kolej eğitimini
bitirdi. Şu an Kadir Has Üniversitesinde okuyor. Sermaye Piyasası 3üncü sınıfa
gidiyor. Yüzde 50 burslu okuyor. Geri kalanında SSKdan emekli oldum. Emekli
maaşının yarısını da oğluma veriyoruz. Ben hiç kimseye kırgın değilim. Allah
herkesin işini gücünü rast getirsin. Kimsenin çoluk çocuğunun rızkında gözüm
olmadı. Ben cezaevine girdim, Allaha sığındım. Şu an Devrek Açık Cezaevinde
yaşıyorum. İnfazla ilgili yazışmalarım var. İnfazım kalkarsa eğer tahliye
olacağım.
GMİS Genel Başkanı Şemsi Denizerin ölümüyle ilgili gazetecilerin sorularına
yanıt veren Cengiz Balık, sözlerini şöyle sürdürdü:
PUSUYA YATIP TEZGAH KURMADIM
Ben pusularda yatıp, pusularda beklemedim. Ben öyle tezgah yapmadım. Rahmetli
de biliyor neyin ne olduğunu, bilen de biliyor. Ben bir ay önce bir kelime
konuştum. Benim adım Cengiz Balık, bu olacak. Öleceğim, öleyim. Ama bu olacak.
Planlanmış bir olay değildi. Ömrümde kimsenin arkasından konuşmadım. Rahmetli
olan birisinin arkasından da asla konuşmam. Onun mevkisinde, makamında
otururken adamım deyip de gezip de makamından içeri giren bir dünya şerefsiz
var. Burada herkes secdedeydi. Ben de yanındaydım. Kardeşlik yaptım. Ben bu
insanla ağabey-kardeş gibi yaptım. Olayımın haklılığını, haksızlığının
kelimesini yapmam. Bir kere ben Zonguldaksporda görev yaptım. Alacağım var
dedim. Resmi evrakları da belli
Zonguldaksporun şampiyon olacağı döneme
gittim, Ağabey, ben eşofman-ayakkabı alayım dedim. Bana bir kağıt yazdı.
Mağazaya gittim, bir eşofman, ayakkabı aldım. Ağabey-kardeş kaldığım dönemlerde
onun dışında rahmetliyle menfaate dayalı beş kuruş dahi beklentim talebim
olmadı. Kim parayla adam vuruyorsa, namussuzdur alçaktır.
Kendisinin ve ailesinin adını kullanarak bazı kişilerin para topladığını ifade
eden Balık, Benim adımı; kardeşim de olsa, dostum da olsa, çocuğum da olsa üç
kuruş ver, beş kuruş ver derse o şerefsizdir. Bu yönde bazı insanlar yapmış.
Bununla ilgili avukatımı yanıma aldım ve savcıya şikayetçi oldum. Olayla ilgili
düşüncelerimi ifade ettim, keşke olmasaydı. Ben 15 senedir yüreğime attıklarımı
söylemeye geldim. Beni kişi olarak tanımayan insanlara Cengiz Balık budur
diyorum şeklinde konuştu.
Şemsi Denizer´e rahmet dileyen Cengiz Balık, vicdanının da rahat olduğunu söyledi.
Balık, cezaevindeyken kurum emanet para hesabına yatırılanların listesini gazetecilere verdi. Yakınlarının da aralarında bulunduğu 140 ismin yer aldığı listede Alaattin Çakıcı´nın da farklı dönemlerde toplam 4 bin 500 lira para yatırdığı görüldü.