Panele, Vali Yardımcısı Nevzat Ünsal, TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vural Evren, Belediye Başkan Yardımcısı Ender Gürcan, dekanlar, bazı girişimciler ve öğrenciler katıldı. TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi, AB´nin kuruluş amacı olan ekonomik işbirliğinin bu süreçte askıda olduğunu, ülkelerini gemisini batmaktan kurtarmak amacıyla bir dizi kararlar aldığını söyledi. Bazı ülkelerin bankalarını desteklemek için devletleştirdiğini, bazılarının da krizden korunmak amacıyla fonlar oluşturma çabasında olduğunu vurgulayan Develi, ´´Şimdilerde en korkulan durgunluk etkisini göstermeye başladı. Küresel krizden dolayı otomotiv sektörü başta olmak üzere bir çok sektörde üretimde yavaşlama ve işten çıkarmalar başladı. Ülkemizde 2001 sonrasında bankacılık sisteminde yeniden yapılanmanın olumlu sonuçları nedeniyle bu alanda şimdilik bir sorun görülmüyor. ABD´de mali piyasalarda başlayan kasırga, dünya ekonomilerini etkiliyor, bankalar batıyor, borsalar tepetaklak. Reel sektör, Kobilerin kullandıkları krediler başta olmak üzere konut, araç ve tüketici kredilerindeki faizler çok yüksek olacak. tehdidi fırsata dönüştürebilmek için hükümetimizin bu süreci çok iyi değerlendirerek üretimin, yerli ve yabancı yatırımın önündeki engelleri aşacak kararları hızla yürürlüğü koymalıdır´´ dedi.
Ticaret ve Sanayi Odası 2. Başkanı Şenol Altıntaş, dünyaya yayılan krizin Türkiye´yi de etkilememesinin mümkün olmadığını belirterek,´´İktisadi ve siyasi krizler konusunda son derece idmanlı olan ulusumuzun buna da alışır diye düşünüyorum. Dünyadaki bu mali kriz er geç atlatılacaktır. Bir şekilde sorun çözülür´´ dedi.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz ise, sanayici, Kobiler ve girişimcilerin iş üreteceğini kendilerinin ise onlarda yardımcı olacağını ifade ederek, &[#]8220;Sanayicimiz, Kobiler ve girişimcilerimiz iş üretecek, bizlerde onlara yardımcı olacağız. İşin özü budur. Yani sanayicimiz bizden eleman isteyecek, bizlerde onların isteği doğrultusunda insanlarımızı yetiştireceğiz. Dünya düzeyinde yer almak istiyorsak gençlerimizi iyi yetiştirmemiz gerekiyor&[#]8221; dedi.
Vali Yardımcısı Nevzat Ünsal da, &[#]8220;Daha düne kadar en hayati ihtiyaç maddelerimiz dahi ithal edilirken bugün hemen hemen her şeyi üretebiliyor ve bunları dünyanın dört bir yanına satabiliyorsak bunda büyük işletmelerin yanında yer alan onları ürettikleri ürünlerle destekleyen Kobilerin rolünü yadsımak herhalde imkansızdır. Her işletmenin, her büyük kuruluşun tesisi ne kadar büyük, mükemmel ve entegre olursa olsun tüm detayları projelendirip kendi bünyesinde üretmesi sanırım hem mümkün hem de rasyonel değildir. Ancak zaman zaman ortaya çıkan ekonomik krizler büyük tesis ve işletmeleri olduğu gibi kobileri de menfi yönde etkilemiş ve zaman içinde bazı kobiler faaliyetlerine son vermek zorunda kalmışlardır. Yardım, destek ve iyileştirme çalışmalarına rağmen zor durumda olan kobiler vardır. Yardım ve desteğe ihtiyaç duyan kobilere ve girişimcilere sağlanacak destek ve kredilerin artması ve arıttırılması ve bunların mutlak ekonomik ve rasyonel şekilde, piyasa şartlarına uygun halde çalışmaları tenim edilmelidir&[#]8221; dedi.
Dış Ticaret Uzmanı Cevdet Baykal, Sektörel Dış Ticaret Şirketleri (SDŞ) kuruluşuna ilişkin esaslar kapsamında normal yörelerde ortaklık payı yüzde 10´u geçmemek üzere aynı üretim dalında faaliyet gösteren 250 arasında işçi çalıştıran en az 10 Kobinin toplam sermayesi 500 milyon YTL ile kurdukları şirketlere SDŞ statüsü verildiğini söyledi. Baykal, kalkınmada öncelikli yörelerde de ortaklık payı yüzde 20´yi geçmemek üzere aynı veya ayrı üretim dalında faaliyet gösteren 250 arasında işçi çalıştıran en az 5 Kobinin toplam sermayesi 250 milyon YTL ile kurdukları şirketlere de SDŞ statüsü verildiğini ifade etti.
KOBİ AŞ Genel Müdürü Süleyman Yılmaz da, girişim sermayesinin, dinamik, yenilikçi, üretken, yüksek büyüme potansiyeline sahip ama yatırım ve büyümenin gerçekleştirilmesi için gerekli finansal kaynakların temininde sıkıntı çeken vizyon sahibi girişimcilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak kurumsal yatırımcılar tarafından yapılan yatırımlar olduğunu kaydederek, ´´Yapılan finansal ortaklıklar çekirdek, başlangıç, erken aşama, gelişme, köprü ve yönetim satın alma gibi sınıflara ayrılmaktadır´´ dedi.
Hazine Müsteşarlığı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mehmet Yurdal Şahin ise, teşvik uygulamalarının, uygulama maliyetinin düşürülmesi amacıyla ülke bazında uygulanan Genel Teşvik Sistemi ile gelişen ekonomik ve sosyal olaylara bağlı olarak uygulanan Paket Programlar olduğunu belirtti.
1913´ten itibaren sistemli bir şekilde uygulanan teşvik tedbirleri, ekonomik gelişmelere paralel olarak büyük değişikliklere uğradığını anlatan Şahin sözlerine şöyle devam etti:
´´Bu dönem içinde ekonomik, sosyal ve siyasi yönde yaşanan değişimlerin kamu politikalarını büyük ölçüde etkilemesi sonucunda, teşvik uygulamaları hem içerik hem de şekil olarak büyük değişime uğramıştır. Türkiye´de yatırımların teşviki, kalkınma planları ve yıllık programlar doğrultusunda hazırlanan mevzuat ile yürütülmektedir.&[#]8221;
Panelin ardından ZKÜ Rektörlük binasında kokteyl verildi.
Editör: Pusula Gazetesi