Bakırcılar Köyü’nün Gedikler Mahallesi’nden olan Kezban (Kezbancı) Ahmetler (Ahmatlar) Mahallesi’ne gelin olur. Bir süre sonra da görümcesi Dudu’yu kardeşi Hakkı ile evlendirmek ister. Dudu’nun gönlü yoktur bu işte.

Dudu güzel, çalışkan, elma yanaklı, gözleri üzüm, dudaklarından bal akan, boy pos endamı yerinde 18’inde genç bir kızdır.

Köyün ileri gelenlerinden Ahmet (Gümek) de, 4 kızı olan Patakalı Ahmet’in en büyük kızı Satı’nın üstüne, Ağursan Köyü’nden Bakırcılar’a yıllar önce içgüveysi olarak gelmiştir. Gümek’le Hakkı da çok samimi arkadaştırlar. Hakkı çekingen, sesiz sakin bir gençtir. Gümek, komşu kızı olan Dudu’nun gönlünü Hakkı’ya yapmak için uğraşır. Çünkü yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Hakkı da Gümek’ten hiçbir şeyi esirgemez. Derken Hakkı ile Dudu’nun araları bulunur ve nişanlanırlar.

Aynı zamanda Gümek’in, Ağursan Köyü’nden Tatar İbrahim’le de arası çok iyidir. Tatar İbrahim ise toprak ve sürü bakımından varsıl bir kişidir.

Dudu ve köylüleri Aşar Kulluğu adı verilen tarlada darı biçmeye giderler. Bakırcılar köyünde, Aşar Kulluğu tarlasının sol üst tarafında bulunan ormanlık alan Deccallar, sağ üst tarafındaki ormanlık alan da Düzağıl diye adlandırılır.

Dudu, darı tarlasında çalışırken, Tatar İbrahim’in alabacak atının üzerinde Düzağıl’da davarını otlattığını görür. Tatar İbrahim’in bu alımlı görüntüsüne ilgi duyar. İşini gücünü bırakıp onun yanına gider. Görüşürler, konuşurlar. Ortak arkadaşları Gümek de Dudu’nun nişanlı olmasına aldırmadan bu işin olması için büyük çaba gösterir. Öbür yandan da Hakkı’ya oyun oynamayı sürdürür. Tatar İbrahim ile Dudu’nun ilişkileri gün geçtikçe güçlenir, birbirlerine bağlanırlar. Kısa sürede anlaşırlar ve birlikte kaçarlar.

Olay köyde büyük yankı uyandırır. Nişanlısı Dudu’nun Tatar İbrahim’le kaçtığını öğrenen Hakkı, büyük bir öfke duymakla birlikte, terk edildiği için arkalarına düşmekten ar eder. Oysa bu tezgahı hazırlayan Gümek ile Tatar İbrahim aynı köyde gençlik yıllarından arkadaştırlar. Dudu ile Tatar İbrahim’in ilişkisini öğrenen Gümek, yakın arkadaşı Hakkı’ya oyun oynayarak kandırır ve nişanlısının Tatar İbrahim’e kaçmasını sağlar.

Bu olay üzerine Hakkı ile aralarında sınır husumeti bulunan komşu amcası “Paşa” lakaplı İsmail Dayı, bu olaylardan etkilenir. Köyün karşısında bulunan Deccallar ve Düzağıl ormanlarına bakarak şu türküyü mırıldanmaya başlar.


“Deccallar’ın meşeleri uğlaya

Dudu’m da Düzağıl’dan uğraya

Aman Dudu’m bal Dudu

Gümek de seni kandudu

Deccallar’ın meşeleri gayrıldı

Hakkı da Dudu’dan ayrıldı

Aman Dudu’m bal Dudu

Gümek de seni kandudu

Tatar’ın atının paldunu

Dudu’nun da otuz iki altunu

Aman Dudu’m bal Dudu

Gümek de seni kandudu

Tatar’ın davarı alabacak

Hakkı’da Dudu’yu alamayacak

Aman Dudu’m bal Dudu

Gümek de seni kandudu”

Bu türkü o gün bugündür dilden dile, gönülden gönüle Bakırcılar Köyü’nde söylene gelmiştir.

“Bal Dudu’m” türküsü İbrahim Tığ tarafından Bakırcılar Köyü’nde derledi. Kaynak kişileri; Zeynep Kart-Armağan Tığ.

Düzenleme ve notaya alma Feridun Kırımlı-Ozan Kırımlı.

Türkünün öyküsünü Makbule Küçükkaya’dan dinledik.

Kendisine sonsuz teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunuyorum.

BAKIRCILAR DİVANI

“1870’li yıllarda, kentler dışındaki birkaç köy birleştirilerek bir ‘timar’ teşkil edilir ve bu birimin başına da genellikle savaşlarda yararlık gösteren bir ‘sipahi’" atanırdı.

Sipahi´nin yetkisi sadece tarım arazisiyle ilgili işleri yapmak ve savaşlar için asker beslemektir. Yörede birkaç köyün birleşmesinden oluşan bu birliklere ‘Divan’ adı verilirdi.

Devrek´te divanlar; Kavala, Bakırcılar, Has Güneyce, Kozlu Güney, Çomu, Malya ve Devrek adıyla anılırdı. Tapu defterinde tasdikli ve muteber kayıtları ihtiva eden divanlara bağlı köylerin isimleri de şöyleydi: Kavala Divanı´na, Örmeci, Çorak, Karabaşlı köyleri, Bakırcılar Divanı´na Komşular Köyü, Has Güneyce Divanı´na Yazıcıoğlu, Burhanoğlu (Nefsi Yılanca-Yılanlıca) köyleri, Kozlu Güney Divanı´na Kozlukkadı, Kozluçay köyleri, Çomu Divanı´na Sabunlar, Samuç, Mahmutoğlu köyleri, Devrek Divanı´na ise adını aldığı merkez köyü (Hatipoğlu-Gümüşpınar), Müstakimler ve Mekekler Köyü bağlıydı.”

Editör: Pusula Gazetesi