TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Zonguldak İl Temsilcisi Şaban Koç, 26 Ocak 2014 tarihinde Zonguldak merkezde, geçtiğimiz yıl yazın Armutçuk-Kandilli bölgesinde, ayrıca de kendini hissettiren patlamalar konusuna değinerek, büyük bir bilgi kirliliğinin olduğunu belirtti.
Yeraltında büyük mağaraların, büyük boşlukların olduğu bilgisinin tamamen yanlış olduğunu dile getiren Koç, bu bilgilerin jeomorfolojik tanımı ile örtüşmediğini söyledi.26 Ocak 2014 tarihinde bölgede yapılan incelemeler sonucunda yüzeyde patlamaya yönelik bir hasarın bulunmadığını ifade eden Jeoloji Mühendisi Şaban Koç, Kanalizasyon atıklarının, bünyelerindeki organik malzemenin doğal olarak çürümesi sonunda metan gazını açığa çıkartması kaçınılmazdır. Yeraltındaki kısmi boşluklarda atık sistemine bağlı metan gazı birikmiş olabilir. Metan gazının patlama aralığı yüzde 5-15dir. Metan gazını patlatacak diğer unsurlarda oluştuğunda ani metan gazı patlamasının olabileceği en güçlü ihtimallerden birisini oluşturmaktadır dedi.
Konu ile ilgili bilgi veren Koç, şunları söyledi:
KAMUOYUNDAKİ YERALTINDA BÜYÜK MAĞARALAR VAR BİLGİSİ YANLIŞTIR
Yerbilimleri konusunda herhangi bir uzmanlığı bulunmayan farklı meslek gruplarından kişilerin zaman zaman yerbilimini ilgilendiren konularda yanlış ve hatalı bilgilendirme yaptıkları görülmektedir. Son günlerde büyük bir bilgi kirliliğine neden olacak şekilde yeraltında büyük mağaralar var, büyük boşluklar var gibi söylemler gerçeği yansıtmadığı gibi kamuoyunu da tedirgin etmektedir. Özellikle dile getirilen obruk kavramı. Yapılan açıklamalar obruğun jeomorfolojik tanımı ile örtüşmemektedir. Gelik vb yerlerde gözlenen çökmeler, konusunda uzman meslektaşlarımızla yapılan incelemelerimize göre yeni bir dolin veya obruk oluşumu değildir. Bu tür çökmeler, mutlaka yakınında önemli bir su batan havzası, bazen karstik yapıyı kontrol eden fay sistemleri ile ilintili olabilmektedir. Buralarda daha binlerce yıl önceden oluşmuş su batan dolin gibi yapıların üstleri genellikle doğal örtü veya sonradan yerleştirilmiş dolgu zeminle kaplı olabiliyor. Zamanla dolgunun, yağmur suları, yer altı suları veya fosseptik suların etkisi ile yumuşayıp çözülmesine ve ani oturmalara neden olabilmektedir. Buna obruk oluştu demek yanlış olur. Güncel obruk oluşumları daha çok iç Anadolu bölgesinde ve jeolojik devirlerden Neojen yaşlı Kireçtaşı Formasyonlarında gözlenebilmektedir.
BİNALARDA OLUMSUZLUK BEKLENMİYOR
Zonguldakta yeraltında veya yüzeylenen karstik oluşumların veya boşlukların insan yaşamını tehdit eden bir durumları bulunmamaktadır. Yapılaşma açısından gerekli zemin parametrelerine ve genelgelere uygun jeolojik ve jeoteknik etütleri yapılmış binalarda herhangi bir olumsuzluk beklenmemelidir. Zemin ve temel etüdü yapılmamış hiçbir binaya da ruhsat verilmemelidir. Kentimizin İncivez-Site yerleşim bölgeleri barremiyen yaşlı kireçtaşları üzerinde kurulu bulunmaktadır. Formasyon bazında üç üyeden oluşmakta ve birbiri ile olan ilişkileri, en güzel Site civarında izlenmektedir. Öküşne kireçtaşı üyesi, bu karbonat istifinin tabanını oluşturur. Bünyesinde masif, bol kırık ve çatlaklı ve de belirli ölçülerde karstik erime yapıları içermektedir (Dolin, uvala, polye vb.) Bunun üzerine kırmızı renkli karasal geçişi temsil eden kumtaşı kiltaşı ardalanmalı İncivez formasyonu gelmektedir. En üstte ise Kapuz kireçtaşı üyesi gelmektedir. Bu birim, Öküşne kireçtaşı üyesine göre nisbeten daha silisifiye, masif olup karstik erime yapıları yönünden Öküşne üyesine göre çok sınırlı miktarda yapı içerir.
ARMUTÇUK-KANDİLLİ BÖLGESİNDE DE OLMUŞTU
Karst jeolojisi bilimince verilmiş pek çok erime yapısı ismi bulunmaktadır. Uvala, polye, su batan, düden, obruk vb. bunları kamuoyuna tanıtırken, kavram kargaşalığına neden olmamak ve halkın anlayabileceği şekilde genel adlandırma yapılmasında fayda vardır. (Karstik erime yapıları şeklinde genel bir ifade yeterli olacaktır.) Aksi durumda, yerbilimlerinden farklı meslek disiplinine bağlı kişi ve/veya kurumlarca bu yapı isimlerinin gelişigüzel ve ne olduğunu bilmeden yapılan açıklamalar, kamuoyunda yersiz tedirginliklere, yanlış yönlendirmelere neden olmaktadır. Zonguldak formasyonu adını verdiğimiz kireçtaşı ağırlıklı birimlerin üzerinde yoğun yapılaşma bulunmaktadır. Zonguldak formasyonu kireçtaşlarının çökmesi, kırılması, yıkılması söz konusu değildir. Site-İncivez semtleri başta olmak üzere, binaların kanalizasyonlarının geçmişten bugüne, bu bölgelerdeki su batanlara bağlanarak yeraltına verildiği bilinmektedir. Yeraltına verilen kanalizasyon atıklarının denize ulaştığı bugün bilinen bir gerçektir. Kanalizasyon atıklarının, bünyelerindeki organik malzemenin doğal olarak çürümesi sonunda metan gazını açığa çıkartması kaçınılmazdır. Yeraltındaki kısmi boşluklarda atık sistemine bağlı metan gazı birikmiş olabilir. Metan gazının patlama aralığı yüzde 5-15dir. Metan gazını patlatacak diğer unsurlarda oluştuğunda ani metan gazı patlamasının olabileceği en güçlü ihtimallerden birisini oluşturmaktadır. Benzer patlama sesi geçtiğimiz yıl yaz aylarında Armutçuk-Kandilli bölgesinde de yaşanmıştır. Onun da nedeni belirlenememiştir.
KANALİZASYON SİSTEMLERİ ARITMA TESİSİNE BAĞLANDI MI?