Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çaycuma Belediye Başkan Adayı İnşaat Yüksek Mühendisi Bülent Kantarcı, adaylık sürecini, Çaycuma’nın eksiklerini ve hedeflerini anlattı. Çaycuma halkının daha iyi bir belediye yönetimi istediğinden şüphesi olmadığını ifade eden Kantarcı, “Rahmetli babamın 50 yıl önceki ‘Büyük Çaycuma’ vizyonunu aradan geçen bunca zamandan sonra yeniden hatırlamayı ve hatırlatmayı istiyoruz. Filyos Vadisi’nin gözbebeği Çaycuma’nın yıldızını parlatmayı, bölgemizde oluşmaya başlamış büyükşehrin temellerini sağlamlaştırmayı istiyoruz” dedi.

İşte Kantarcı’nın sorularımıza verdiği yanıtlar…

- Adaylık süreciniz nasıl gelişti?

- Öncelikle CHP Çaycuma Belediye Başkan Adayı ilan edilmem üzerine benimle söyleşi yapmak istemenizden ötürü teşekkür ederim. Hepimizin malumu, bir adayın kendini tanıtması, dahası doğru tanıtması son derece önemli. Kamuoyu beni yeni tanımadı. Mühendislik, işadamlığı ve yöneticilik deneyimlerinden geçerek geldim. Ancak bu görevin diğerlerinden daha farklı olduğundan kuşku yok. Şöyle ki; belediye başkanlığı, insanlarımızla iç içe olmayı gerektiren, onların ve memleketin sorunlarına çözüm aramayı ve bulmayı gerektiren, toplumsal yanı çok daha ağır basan ulvi bir talep. Çaycuma’da meslek hayatına başladığım 1980 yılından bu yana her seçim döneminde adaylık için tekliflere muhatap oldum. Siyaset yolu ile değil de, kendi mesleğimi iyi yaparak hizmet etmenin doğru olduğunu düşünerek, bu tekliflere ve siyasete sıcak bakmadım. Ancak, aradan geçen bu kadar yıldan sonra hemşehrilerimin benden böyle bir hizmete beklemekten vazgeçmediklerini, hatta dahası şimdilerde daha da fazla ihtiyaç duyduklarını, isminin ortaya atılmasından sonraki temaslarımda yakinen gördüm. Sonuç olarak CHP Zonguldak Milletvekilimiz Ali İhsan Köktürk ve Çaycuma İlçe Başkanı Umut Başoğlu’nun parti adına yaptıkları teklifi kabul ettim.

- Adaylık sürecinde Belediye Başkanı Mithat Gülşen ile görüştünüz mü?
- Sayın Başkan Gülşen ile bu süreç içinde temasım olmadı. 2 Aralık Pazartesi günü adaylığımın ilan edilmesinden sonraki gün kendisinden randevu istedim ve nezaket ziyaretinde bulundum.

- Size göre Çaycuma halkı en çok neden şikayetçi?

- Çaycuma halkının genel olarak daha iyi bir belediye yönetimi istediğinden kuşkum yok. Bana karşı bu kadar büyük teveccüh gösterilmesini başka türlü açıklayamayız sanırım. Belediyeler, kendi sınırları içinde yaşayan halkın rahatını ve mutluluğunu sağlamakla yükümlü kuruluşlardır. Halkın tepesinde bir devlet organı değildir. Halkımız, kadınıyla-erkeğiyle, genciyle-yaşlısıyla, engellisiyle yaşamaktan zevk alarak hayat sürmelidir. Yöneticiler bunun için vardır. Ve halkın kendini en iyi yönetecek yöneticiyi seçimle belirliyor olması demokrasinin en güzel özelliğidir.

- Seçildiğiniz takdirde hedefiniz nedir, nasıl bir Çaycuma amaçlıyorsunuz?

- Biz arkadaşlarımızla birlikte sadece Çaycumaları değil, yakın çevremizin de beğenisini ve takdirlerini kazanacak işler yapmak istiyoruz. Geleceği planlamak istiyoruz. Kaynakların daha iyi değerlendirilmesi ile Çaycuma’nın geleceğe dönük projelerinin yapılması ve hayata geçirilmesi en büyük özlemlerin başında geliyor. Rahmetli babamın (eski Çaycuma Belediye Başkanlarından Nihat Kantarcı) 50 yıl önceki ‘Büyük Çaycuma’ vizyonunu aradan geçen bunca zamandan sonra yeniden hatırlamayı ve hatırlatmayı istiyoruz. Filyos Vadisi’nin gözbebeği Çaycuma’nın yıldızını parlatmayı, bölgemizde oluşmaya başlamış büyükşehrin temellerini sağlamlaştırmayı istiyoruz. Cennet memleketimizi cehenneme çevirecek çevre düşmanı projeleri engelleyerek, sakin şehir kimliğine kavuşmasını amaçlıyoruz. Her şeyden önce havasının ve suyunun tertemiz olmasını sağlamak öncelik arz etmektedir.

- Ülkemizde ve Çaycuma’da AK Parti belediyeciliğini nasıl buluyorsunuz?

- 1994 yılında Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden başlayarak, AKP iktidarı ile ülke çapına yayılan belediyecilik olayını görmezden gelemeyiz. Ancak bu özellik, iktidara veya belli bir partiye ait davranış tarzı değildir şüphesiz. Yıllardır muhalefette olan Eskişehir vb. kentlerimizde de çok başarılı belediyecilik çalışmaları var. Önemli olan belediyeciliğin ruhuna uygun yönetim tarzıdır. İnsanların rahatının ve mutluluğunun esas alınmasıdır. Sadece para harcamakla, cicili-bicili taşlarla, plastik oyuncaklarla güzel kentler yaratmak mümkün değildir. Kentin bir ruhu olmalıdır. Türkiye’nin her tarafında çirkin TOKİ evleri yapmakla, birbirinin aynı yapay manzaraları yaratmakla belediyecilik yapılmış olmaz. İnanın, bu oluşum insanların ruh sağlığını tehlikeye atar.

- Son olarak Çaycumalılara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

- Çaycumalılara bugüne kadar tribünden seslendim. Sahaya yeni indik ve yeni yeni bir şeyler söylemeye başlıyoruz. Zaman zaman da sizlerle buluşup düşüncelerimizi ve hedeflerimizi paylaşacağız. Yetişmiş insanların memleketine hizmet etmek için mevcut koşulları bahaneye sığınmamaları gerekiyor. İşte, Yüce Atatürk’ün ‘… Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir…’ sözlerinden esinlenerek yola çıktım. İş hayatımdaki başarıları arkadaşlarımla birlikte ‘Çaycuma’ya hizmet’ olarak taçlandıracağıma inanıyorum. Bana güvenenleri mahcup etmeyeceğime inanıyorum. Kendimi ifade fırsatı verdiğiniz için tekrar teşekkür ederim.

Editör: Pusula Gazetesi