Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, beraberinde CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal ve CHPli Belediye Meclis üyeleriyle birlikte Çınaraltındaki Bozhane Kafede düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Milletvekilleri, AK Partili ile CHPden istifa eden ve ihraç edilen Belediye Meclis üyeleri, Erdemir yönetimi ve Ereğli TSO yönetimine eleştirilerde bulundu.
Ereğli Belediyesinin Haziran ayı Meclis toplantısında asfalt dökmek için istediği 8 milyon TL kredinin çıkmaması konusunda AK Partili ve bağımsız Belediye Meclis üyelerini suçlayan Posbıyık, CHPden ayrılan Meclis üyelerinin siyasi mevta olduğunu söyledi.
CHPden istifa eden bağımsız Belediye Meclis Üyesi Halil Bozkuşun AK Partili Belediye Meclis Üyesi Yusuf Kalaydan emir alarak hareket ettiğini öne süren Posbıyık, konuşmasında şunları dile getirdi:
EREĞLİYE YAPTIKLARI KÖTÜLÜKLER HALK TARAFINDAN ASLA UNUTULMAYACAK
Yusuf Kalayın Halil Bozkuşa verdiği talimatı biliyoruz. Çünkü, Halil Bozkuş ve 5 arkadaşı artık AK Partinin yandaşı. Halil Bozkuş, belki 10 tane oy alır, ama Necat Bakan bir tane de oy alamaz. Bunlar siyaset olarak yoklar. CHP sayesinde rüyalarında dahi bundan sonrada göremeyecekleri Belediye Meclis üyeliğine geldiler. Peki, birden bire 4-5 tane adam niye ayrıldı? Şöyle bir sağınıza-solunuza bakıp inceleyin. Sayın Halil Bozkuş, devlet ihaleleri almaya başladı. Herhalde herkese vermiyorlar. Ereğlide başka kimsenin aldığı falan yok. Eli mahkum. Dolayısıyla finansörlük yapmak suretiyle diğer arkadaşlarını da yanına doğru çekiyor. Hayırlı, uğurlu olsun diyoruz. AK Parti yandaşlıkları da hayırlı olsun, Ereğliye yaptıkları kötülükler de hayırlı uğurlu olsun. Bu Ereğliye yaptıkları kötülükler halk tarafından asla unutulmayacaktır. Eğer bu sene krediyi vermiş olsalardı, ilave işleri de yapmış olacaktık. Biz aslında kendi yapacağımız işler için 25 milyon TL para ayırdık. Belen ve Kışla Sanayi Sitelerinin aslında asfaltını dökmek zorunda değilim. Biz programımızı yaptıktan sonra müracaat ettiler, peki dedik. Sizinde asfaltınızı dökelim, sizde mutlu olun. Seçimde yaklaşıyor, benim içinde iyi olur dedim. Nasıl olsa arsam var, satacağım para oradan gelecek, güvencem var. Çarşı esnafı geldi, biz çarşının üzerinin kapatılmasını istiyoruz dediler. Tamam dedim. Gülüç Köprüsünden Bölücek ve Hamzafakıhlıya giden yolları yapın dediler, eyvallah dedik. Onları da yaparız. Arsayı satmaya kalktık. Burayı satamazsın, buraya Evkur gelecek dediler. Saygı gösterdik. Orayı belediye hizmet alanına çevirelim dediler. Yaparken de namus sözü verdiler, Sen 8 milyon değil, 10 milyon TLde iste, veririz. Yeter ki sen değiştir burayı dediler. Biz de öyle yaptık. Ama o sözleri havada kaldı. Gördünüz, bugün onu da vermediler. Çünkü bunlar hizmete karşılar. Halil Posbıyıktan çok korkuyorlar. Bu güne kadar Halil Posbıyıkın mahkemeleri var, seçime giremeyecek diye kendi kendilerini teselli ediyorlardı. Dün kendilerine müjde verdik. Beraat ettik dedik. Bu da onları rahatsız etti, tahmin ediyorum. Şimdi de bu kadar büyük hizmetler yaparsa Halil Posbıyık rahat seçim kazanacak diye bir korku içerisine saplandılar. Çok da doğaldır. Bu sözlerim AK Parti grubu için. Diğer CHPden ayrılan 5 kişi, 6ncısı da yolda. Utanmadan gelip CHPlilerin arasında oturuyor. CHPli dediğin Atatürkçü, cumhuriyetçi, sözünün eri, partisine sahip çıkan adam demektir. CHP grubunun arasına oturmasına da hiçbir mana veremiyorum. Bir daha oturamaz. Oturtmam oraya onu. Onlar meğer emir alıyorlarmış. Yusuf Kalay, Halil Bozkuşa talimat vermiş. Neticede onlarda emrindeyiz demişler. AK Partiyi bir yerde saygıyla karışılıyorum. Karşı parti olan CHPnin seçimi kazanmasını istemiyorlar. 10 ay kaldı belediye seçimlerine. Ellerinden geleni yapacaklar. Ama 40 yıldır ben CHPliyim diyen Abdülkadir Sözer beyefendi
Dün de dilekçe vermiş; Cöbekoğlunun ismini ver bir yere diye. Cöbekoğlu duysa kabul etmez bunu herhalde. CHPli falan değilsin ki, sen yandaşsın. İlan ediyorum; bunlar siyasi mevtadır. 20 seneden beri çok siyasi mevta verdim. Yanlış yapanların hepsi siyasi mevta oldu. Bu altı adam da bugünden itibaren siyasi mevtadır.
HALİL POSBIYIK İLE ERCAN CANDANIN ARASINI AÇMAYA ÇALIŞIYOR
AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candanın Belediye Meclis üyeleri Yusuf Kalay ve Esra Alpago tarafından yanlış yönlendirildiğini savunan Posbıyık Bunlar bir orman konusunu ortaya atmışlar. Özellikle Yusuf Kalay ve Esra Alpago, açtıkları mahkemelerde mağlup oldukça yeni bir orman türküsünü söylüyorlar. Ereğli İşletme Müdürü ve Zonguldak İşletme Müdürünü sürekli taciz ediyorlar. Neymiş? Forteks evlerini biliyorsunuz, Sakindere evlerini de biliyorsunuz. O bölge ormanmış, burada oturan vatandaşların tapularının iptal edilmelerini istiyorlarmış. Ya kardeşim, ne istiyorsunuz vatandaşlardan. O çevredeki insanlar 1972den beri orada oturuyorlar. Bunların tapuları yok diye sürekli olarak gazetelere demeçler veriyorlar, buradan bir nema çıkaracaklarını düşünüyorlar. Burada en fazla üzüldüğüm nokta Prof. Dr. Ercan Candan. Kendisini severim. Eskiden beri tanırım. Tabii toplum rahat durmuyor, Halil Posbıyık ile Ercan Candanın arasını açmaya çalışıyor. Fatih Çakır arkadaşımı severim. Efendi çocuktur, ama onun da bağlı olduğu yerler var. Geçen gün Fazlı Erdoğana plaket verdi. Fatih vasıtasıyla Fazlı Erdoğan, Prof. Dr. Candan ile aramı açmaya çalışıyor.
Posbıyık, Ereğli Kaymakamlığı ve DSİyi yarım bırakılan dere ıslah çalışmaları konusunda uyarırken, Söylentiye göre müteahhit iflas etti ve özellikle Kabasakal Deresinde, müteahhit fazla masraf etmemek için hafriyatları devasa şekilde yığmış. Uyarıyorum. Sağanak bir yağışta buraları sel basacak dedi.
EREĞLİNİN TAKSİMİ DE YALI CADDESİDİR
Ereğlide Yalı Caddesine sürekli baskı yapıldığını, oradaki işyerlerinin taciz edildiğini söyleyen Posbıyık, Günlerdir Her yer Taksim, her yer direniş diye sesler duyuyoruz. Bizim Ereğlinin Taksimi de Yalı Caddesi. Daha önce balıkçı barınağındaki içkili lokantalara gözlerini çevirdiler, orayı hallettiler, yıktılar-yaktılar, tertemiz ettiler. Şimdi de çevirdiler Yalı Caddesine gözlerini çevirdiler. Eğer beni bir gün bu caddelerde arkamdaki insanlarla beraber, elimde pankartlar, her yer Yalı Caddesi, her yer direniş diye bağırırken görürseniz şaşırmayın şeklinde konuştu.
ERDEMİRE BASKI YAPILIYOR
Başkan Posbıyık, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
AK Parti Milletvekilleri Köksal toptan, Ercan Candan ve Özcan Ulupınar, son bir ayda iki kez Erdemire geldiler. Seçime on ay kaldı, Ereğlide seçimi alacağız diyorlar. Fatih Tara baskı yapıyorlar. Ereğli Belediye Başkanına Site Kulüp altından 16,5 dönüm yer verdin. Bunların protokollerini imzalamayacaksın diyorlar. Neler konuştuklarının çoğunu biliyorum, yeri ve zamanı geldikçe açıklayacağım.
EREĞLİ BENİM HİZMETLERİMİ ALKIŞLIYOR
Ereğlinin yüzde 85i şu anda benim yaptığım köprüyü, süs havuzunu çağdaş yatırımları alkışlıyor. Üç-beş tane, geçen gün sen Yaşar Balcıyla, CHPyi batıran adamla konuşmuşsun. Onun ismini bile anmak istemiyorum, ürperti geliyor bana. O tip adamlar bunları söyleyecek. Söylemezse şaşırırım zaten. O zaman herkese şerbet dağıtmışım demektir. Yüzde 85 benimle aynı fikirde. Üç-beş çağdışı adam bunu söyleyecek. Eğer kendinizi biraz hareketli kabul ederseniz, isterseniz ben sizi elinizden tutup geri kalan kısımları gezdireyim. Bir tane tuğlanın eksik olduğunu gösterin, ben halkın önünde sizden özür dileyeyim. Siz bana kasıtlı sual soruyorsunuz. Hiç önemli değil. Ünal da (Demirtaş) bizi dinliyordur Ankaradan. Benim kenar mahallelerde harcadığım para, sahile harcadığımın yüz mislidir. On misli falan demiyorum. Aklı olan, fikri olan, muhalefet yapayım da Halil Posbıyıkı batırayım diye düşünenlerin dışındaki yüzde 85 halk benimle aynı fikirdedir. Ama tabii ki benim yerime göz diken, onların arkadaşları mutlaka böyle şeyler düşünecekler, beni yıpratmaya çalışacaklar, onlara görev verilmiş. Bunlar da yıpratmalarına devam etsin, hepinizi seviyorum.
EREĞLİ TSOYU DA ELEŞTİRDİ
Başkan Posbıyık, Ereğli TSO yönetimini de emlak vergilerinin düşürülmesi için mahkemeye vermekle eleştirdi. TSO yönetiminin lokal düşündüğünü, Ereğli menfaatlerini düşünmediğini savunan Posbıyık, Erdemirden sacı 3-5 kuruş daha ucuza almak için Fatih Tara yalakalık olsun diye böyle bir şey yapıyorlar dedi.