Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Devrekli Prof. Dr. Güngör Karauğuz’un verdiği konferansın açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Tarih Kulübü Akademisyen Danışmanı Araştırma Görevlisi Tunay Karakök, “Kuruluşunu geçtiğimiz günlerde gerçekleştirmiş olduğumuz Tarih Kulübümüz yapacağı sosyal ve kültürel faaliyetlerle Bartın Üniversitesini diğer üniversiteler arasında başarıyla temsil ederek, Üniversitemizin üst sıralarda olan yerini her daim koruyacak, üniversitemiz içinde öğrenci arkadaşlarımızla sıcak bir ortam yaratmak kaydıyla, onları pozitif düşüncelere sevk ederek geçmişimizi, cumhuriyet tarihimizi unutturmamayı sağlayacaktır. Bu amaçlara yönelik konferanslar, sohbetler, tarihi mekânlara geziler gibi etkinlikler düzenleyecek olan kulübümüz; ilk etkinliğini bugün, tarih ve tarihçi için doğal bir laboratuar olan Bartın ve çevresinin Eski Çağ’daki durumu hakkında olan bu konferans ile yapmış bulunuyoruz” dedi.

Eski çağda Bartın ve çevresinin tarihi, Bartın’ı ziyaret eden seyyahlar, Bartın ve çevresinde 12 ile 20’nci yüzyıllar arasında Bartın ve çevresinde yapıla araştırmalar, eski çağda Bartın ve çevresinde sosyal yaşam ve din, eski çağda Bartın ve çevresinde ticaret ve ulaşım konularında konuşan Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Karauğuz, “Bartın bölgesi, arkeolojik yüzey araştırmaları kurulacak çok kapsamlı bir ekiple (arkeolog, antropolog, etnoarkeolog, eskiçağ tarihçisi, antik filolog, nümizmat, şehir plancısı, sanat tarihçisi, coğrafyacı, harita mühendisi ve mimar vs.) zaman kaybedilmeden başlatılmalıdır” diye konuştu.

“BARTIN ÇEVRESİ VE TARİHİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN KURULMALI”

Bartın Çevresi ve Tarihi Araştırma Merkezi’nin kurulması gerektiğini söyleyen Karauğuz, “Bu merkezin kapsamında bölgenin eskiçağ tarihi ve arkeolojisi alanında özgün bilimsel makalelerin kabul edileceği bir dergi ve kitaplar ile ulusal ve uluslar arası konferanslar tertip edilmelidir. Şu bir gerçektir ki bir üniversitenin bağlı bulunduğu yörenin tarihi ve kültürünü araştırmak öncelikli görevidir. Zaten üniversitenin o yörede kurulmasının başlıca hedefi, yöre insanının ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda kalkınmasını ve bilinçlenmesini sağlamaktır. Yani bu kapsamda üniversiteler, ‘yerel tarihten genel tarihe’ doğru hizmet vermelidir. Dolayısıyla bugün tarih bölümleri içinde eksik olduğuna inandığım ´yerel tarihten ana bilim dalları´ mutlaka kurulmalıdır ya da şimdilik bu alandaki derslerin sayılan artırılmalıdır” dedi.
Editör: Pusula Gazetesi