Zonguldak Belediyesi, “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü” nedeniyle bir panel düzenledi. Zonguldak Belediyesi Nikah Salonu’ndaki panele; Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Zonguldak Baro Başkanı İbrahim Kerem Ertem, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Metin, Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğü Komiseri Bayram Alaf, Dumlupınar, 467 Evler, Yeşiltepe, Anıl Cömert İlköğretim Okulları öğrencileri ve öğretmenleri, daire müdürleri, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.

AKDEMİR: “ATATÜRK, 23 NİSAN’I ÇOCUK BAYRAMI İLAN EDEREK, TÜM ÇOCUKLARA ARMAĞAN ETMİŞTİ”

Programda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşma yapan Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, “Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu eğitim, sağlık, barınma, fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır. Çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınması gereken bir konudur. Bugün, dünyanın birçok yerinde varolan insan hakları ihlalleri, çocuk boyutunda daha geniş kapsamlı ve büyüyerek, müdahale edilmesi daha zor bir şekilde yer almaktadır. Uluslararası Af Örgütü’nün belirttiğine göre, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, emek sömürüsü, pornografi, şiddet, yasa dışılık gibi olumsuz etkenlerin dâhilinde, çocuk hakları ihlalleri daha büyük boyutlarda olmaktadır. Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikoloji özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiştir. Türk Çocuk Hakları Bildirisi, 28 Haziran 1963 yılı UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun 7’nci Genel Kurulu’nda kabul edilmektedir. Günümüzde çocuk hakları ile ilgili Türkiye’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilk olarak Nisan 1929’da kutlanmaya başlandı ve bu tarihte örgütlenen 4 bin çocuk, ilk kez TBMM’den haklarını talep etti. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan gününü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilan ederek, tüm çocuklara armağan etmiştir” dedi.

ERTEM: “DEVLETLER, ÇOCUKLARIN BEDENSEL, ZİHİNSEL, RUHSAL, GELİŞMESİNİ SAĞLAYACAK YETERLİ BİR HAYAT SEVİYESİNE HAKKI OLDUĞUNU KABUL EDER”

Zonguldak Baro Başkanı İbrahim Kerem Ertem de, yaptığı konuşmada, “20 Kasım 1989 tarihinde Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi kabul edilerek, BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin temel hakları, sözleşmenin 6’ncı maddesi yaşam hakkı, 24’üncü maddesi yüksek sağlık standartlarından yararlanma, eğitim hakkı, şikayet hakkı, ailede bakılma, korunma hakkı, ihlallere karşı müdahaleden uzak tutulma hakkı. Çocuklar her türlü istismar, ihmal ve sömürüye karşı korunmasını, ticaret konusu olmamasını, uygun bir yaştan önce çalıştırılmamasını, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini engelleyecek işe zorlanmamasını düzenler. Mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları, çocukla ilgili her türlü faaliyetinde çocuğun yararına karar alır. Çocuk düşüncesini özgürce açıklayabilmelidir. Devlet her çocuğun sosyal sigorta dahil sosyal güvenlikten yararlanma hakkını tanır ve bu hakkın gerçekleşmesi için hukuka uygun gerekli önlemleri alırlar. Sosyal güvenlik, çocuğun ve çocuğun bakımından sorumlu olanların kaynakları ve koşulları göz önüne alınarak ve çocuk tarafından veya onun adına yapılan sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin durumlar göz önünde tutularak sağlanır. Devletler, çocukların bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul eder. İlköğretim, her çocuk için ücretsiz ve zorunludur. Uygun bütçe ile yükseköğrenim hakkı herkese açık olmalıdır. Okullara düzenli biçimde devam sağlanacak tedbirler alınmalıdır. Çocuğun kişiliği, yetenekleri, zihinsel ve bedensel yetenekleri mümkün olduğunca geliştirilmelidir. Çocukların anlayışı, barış, hoşgörü, cinsler arası eşitlik, ulusal ve uluslararası gruplardan, isterse yerli halktan olsun dostluk ruhuyla özgür toplumda yaşantıyı, sorumlulukla üstlenecek yapıda olması için çalışılmalıdır” şeklinde konuştu.

METİN: “DUYGUSAL İSTİSMAR TEK BİR OLAYDA SINIRLI DEĞİLDİR”

Bülent Ecevit Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Metin de, “Duygusal istismar, sistemli bir şekilde çocuğun aşağılanması ya da görmezlikten gelinmesi gibi, onun sağlıklı duygusal gelişimini ve benlik saygısını ciddi bir biçimde etkileyen davranış kalıpları olarak tanımlanır. Zaman zaman ebeveynlerin kontrollerini kaybedip çocuklarına kırıcı sözler sarf ettikleri, onların ilgiye gereksinim duydukları zamanda bunu görmezden geldikleri ya da istemeden onların incittikleri anlar olur. Bu nedenle duygusal istismarın tek bir olayda sınırlı olmadığı, tekrarlayan ve sürekliliğini koruyan hakaret etme, tehdit etme, aşağılama, izole etme ve karşıdaki kişiyi kontrol etme gibi davranışlardan oluşan bir örüntü olduğunu anlamak çok önemlidir” diye konuştu.

ALAF: “ÇOCUKLAR, 18 YAŞINA KADAR VAZGEÇİLMEZ HAKLARA SAHİPTİR”

Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğü Komiseri Bayram Alaf ise, “Çocukların temel hakları; yaşama, gelişme, korunma, katılma 42 madde var. Bu haklara sahip olmak için çocuk olmak yeterlidir. Ben çocuğum, 18 yaşına kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim. Büyükler çocuklarla ilgili bütün yasalarda, bütün girişimlerde önce çocukların yararlarını düşünürler. Büyüklerimiz bu ödevlerini yapmıyorsa devlet çocuklara bakar ve korur. Haklarımdan yararlanmam bütün devletlerin güvencesi altındadır” dedi.
Editör: Pusula Gazetesi