CHP&[#]8217;de yaşanan Dersim&[#]8217;den sürgün tartışmaları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan&[#]8217;ın devlet adına özür açıklamasıyla daha fazla tartışılır bir hale geldi. Dersim&[#]8217;den zorunlu göçle birlikte Zonguldak&[#]8217;a gelenler olduğunu biliniyordu ancak bunlarla ilgili çok net veriler ve gelenlerin yaşamına ilişkin çok net veriler yoktu.


´Dersim 1938 ve Zorunlu İskan´ isimli kitapta Zonguldak&[#]8217;a 300 kişinin sürüldüğü belirtiliyor.


1930´lu yıllarda yapılan Dersim sürgünün haritası ortaya çıktı. Hangi ile kaç Dersimli sürüldü?


´Dersim´de 1930´lu yıllarda devlet katliam yaptı, Mustafa Kemal´in de haberi vardı´ sözleriyle Dersim tartışmalarını başlatan isim olan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, ´Dersim 1938 ve Zorunlu İskan´ kitabında 1938 olaylarından sonra sürgüne gönderilen ailelere ilişkin çarpıcı bilgiler var.



ERZİNCAN VE TERCAN´DA DA SÜRGÜN VAR



Sadece Dersim´den değil, Erzincan, Tercan ve Kemah´tan da sürgüne gönderilenlerin olduğu vurgulanan kitapta sadece Çanakkale ve Trakya´ya 1300 kişinin gönderildiği bilgisi yer alıyor.


Sürgün masraflarının devletçe karşılandığının belirtildiği kitapta sürgün sırasında belirli sayıda hayvan ve eşyaya da izin verildiği ifade ediliyor. Kitapta sürgüne gönderilenlere gittikleri yerde pulluk, hayvan, ev ve toprak verildiği ifade ediliyor.


1947 yılında geri dönüşler serbest bırakılırken dönenlere yardım edilmemesi ise dikkat çekiyor.



15 İL 5 BİN KİŞİNİN BELGESİ



Kitapta 6 ağustos 1938 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Elazığ´dan sevk olunan 5 bin kişinin gidecekleri yerleri gösteren cetvelde şu bilgiler yer alıyor.



Denizli: 158 hane 161 köye


Aydın: 100 hane 100 köye


Bilecik: 100 hane 50 köye


Bursa: 200 hane 100 köye


Balıkesir: 154 hane 77 köye


Isparta: 20 hane 20 köye


Kütahya: 24 hane 23 köye


Muğla: 28 hane 28 köye


Eskişehir: 50 hane 50 köye


Çanakkale: 150 hane 150 köye


Edirne: 50 hane 50 köye


Kırklareli: 50 hane 25 köye


Tekirdağ: 75 hane 75 köye


Zonguldak: 300 kişi


Burdur: 62 kişi merkez ve 2 ilçeye



ALİ KAYA, TARTIŞMALARDAN ENDİŞELİ



Zonguldak&[#]8217;ın tanınmış simalarından Elaktrikçiler ve Radyocular Odası eski Başkanı ve Zonguldak Belediyesi eski meclis üyesi Ali Kaya konuyla ilgili soruya karşılık kendilerinin Zonguldak&[#]8217;a çok daha önce geldiğini belirtti.Yaşanan tartışmalara kaleme aldığı; &[#]8220;Aleviler ne yapmalı?&[#]8221; başlıklı yazıyla yanıt veren Ali Kaya; &[#]8220;Diğer ülkeleri hallettiklerinde sıra bize gelecek&[#]8221; dedi. İşte Kaya&[#]8217;nın yazısı:



&[#]8220;Son günlerde ülke gündemini meşgul eden Dersim Tartışması konusunda bir alevi olarak düşüncelerimi aktarmak istiyorum.


Biliyorsunuz biz Aleviler son dönemde Avrupa Birliği, Hükümetin bu konudaki çalıştayları, hatta Kürt Hareketi nedeniyle gündemde tutuluyoruz. Avrupa Birliği bizim için azınlık statüsü istiyor. İktidar bizi sunileştirmeye çalışıyor. Kürtler bizi kendi hareketlerine monte etmeye uğraşıyor. Üçünün de ortak yanları da bizden yana görünmeye çalışmaları.


Aklıma şu sorular geliyor;


Ne oldu, ne değişti de herkes bizi sevmeye başladı?


Düne kadar, bizden haberi olmayan Avrupa Birliği bizi neden hatırladı?


Yüz yıllardır bize etmediği zulüm kalmamış olan, bugün bile Ebu Suudun iğrenç fetvalarına dayanarak bizi din dışı, ana bacı tanımayan, mum söndü yapan , cem evlerimize cümbüş evi diyen siyasal İslamcılar niye bugün bize sahip çıkar gibi davranıyorlar


Yavuz Sultan katiliyle, İdris-i Bitlisi önderliğinde işbirliği yapıp bizi katleden . &[#]8220;Kızılbaşe katle helale&[#]8221; diyen kestiğimizi yemeyen, hakim oldukları karışık köylerde canlarımıza yaşama hakkı vermeyerek kovan Şafii Kürtler niye şimdi bize arka çıkıp yanlarına almak istiyorlar?


Bu tehlikeli bir toplum mühendisliği projesidir.


Bana göre Orta Doğuda bugün uygulanan kanlı ve çirkin senaryoda son halka Türkiye olacak. Diğer ülkeleri hallettiklerinde sıra bize gelecek. Bu yolda bazı engeller görüyorlar.


Ulusalcılar-Klasik Kemalistler-İlericiler-Sosyalistler-CHP ve Aleviler gibi.


CHP ve Alevilerin dışındakilerin tırnakları söküldü.


CHP üzerine oyunlar sürüyor. Bunda da kısmen başarılılar. Bir anket çalışmasına göre CHP tabanının yarısı partisinin iktidar olamayacağına inanıyor.


Şimdi sıra bize geldi galiba.


Biz aleviler için yapılanları da yukarıda söyledim.


Ortadaki soru: Öyle ise ne yapmalı?


Bu soruyu cevaplamadan önce birkaç cümleyle Dersim olayını irdelemek gerek.


İki nenem ve bir dedem yanımızda hakka yürüdü. Yani olayları canlı şahitlerinden dinledim. Bu konuda epeyce araştırma okudum.


Sonuçta kanaatim şu:


Dersim´de öyle zannedildiği gibi planlanmış, geniş tabanlı bir halk isyanı yok, ve de olmamış.


Olan, Cumhuriyetin modern yapılanması sonucunda gücünü yitireceğini anlayan bazı yerel egemenlerin sisteme direnişidir.


Sistemin Doğu Anadolu&[#]8217;nun tam ortasında bir bölgeyi egemenliği dışında bırakmak istememesi normal. Ama Devlet bölge konusunda eski Osmanlı Raporlarındaki Dersim ve Alevi Düşmanlığının da etkisinde kalarak kantarın topuzunu kaçırmış, Orantısız Güç kullanmış, katliam yapmıştır. O zaman CHP tek parti. Yani bu katliamdan herkes sorumlu, İnönü kadar Mareşal Fevzi Çakmak ve Celal Bayar da işin içinde. Ama buna rağmen tüm alevi coğrafyası Mustafa Kemal ve Cumhuriyetten yana olmuştur. Bu tavrı alırken biz herhalde aptal değildik. Yada bize büyü yapmadılar. Bana göre biz aleviler bu tavrımızla şunu söyledik.


Biz gerici-şeriatçı, yüzü doğuya, Orta Doğu cehennemine dönük değil; modern-laik, yüzü Batı medeniyetine dönük bir ülkede yaşamak istiyoruz.


Yani Dersim Katliamı´na rağmen Alevilerin solda, sosyalist yapılanmalarda, CHP de saf tutmasında hiç bir çelişki yok.Aksine bu bizim ne kadar ileri görüşlü olduğumuzun ispatıdır.


Açıkçası &[#]8220;Şimdi ne yapmalı?&[#]8221; sorusunun cevabı da yukarıda büyük harflerle yazılan cümlenin tekrarıdır.


Yani ;


1- Avrupa birliğinin düşüncesi umurumuzda bile değil. Bizim hakkımızda kararı biz veririz. Biz azınlık değil asli unsuruz.


2- Biz altı yüzyıl, Osmanlının kadısına-mahkemesine gitmemişiz. Şimdi de bu şeriatçı artıklarından bir şey istemiyoruz. Gölge etmesinler yeter. Onların sahte desteğine ihtiyacımız yok.


3- Bugüne kadar da katlimizi helal kılan Kürtlerle de (72 milletten biri ve komşularımız olmalarının dışında) işimiz yok. Varsın bin yıldır yol ve suç ortağı (Yalnız bizi değil Ermenileri de ortaklaşa katlettiler) Sunni Türklerle birlik olsunlar. Buna da seviniriz, iki taraf ta artık kan dökmesin. Ülkenin geleceğini mermi kovanlarında yakmasınlar. Kürtlere yapılan zulme de tüm haksızlıklara olduğu gibi karşıyız.


Bunlar benim bireysel düşüncem. Ben böylesi bir tavrın Aleviler adına yetkili kurumlar tarafından, kamuoyuna açıkça ilan edilmesi gerektiğine inanıyorum.


Her şeye rağmen; inadına, yaşasın Cumhuriyet !


Saygılarımla.&[#]8221;

Editör: Pusula Gazetesi