Kdz. Ereğli´nin Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Belediye Başkanı Halil Posbıyık, son günlerde Soğanlıyörük köyünde yaşanan su kesintileri ve yapılan açıklamalara değindi. Posbıyık, Soğanlıyörük köyünde kaçak olarak alınan suyun kesilmesi ile ilgili belediye karşıtı düşünce ve buna bağlı olarak kamuoyu oluşturmak istendiğini, iki siyasi parti ilçe başkanının hiçbir şeyi bilmeden ortak ağız kullanmak suretiyle yaptıkları açıklamalar karşısında, kamuoyuna bilgi vermek gereğini hissettiğini söyledi.
Belediye ve Soğanlıyörük köyü muhtarı ile ihtiyar heyeti arasında su konusunda anlaşmadıklarını belirten Posbıyık, şöyle konuştu: "İlk olarak şu gerçeğin altını çizmek isterim ki, Belediye Başkanlığı görevine başladığım 1994 yılından itibaren belediyemizin, Soğanlıyörük köyü muhtarı ve ihtiyar heyeti ile su konusunda ne sözlü ne de yazılı herhangi bir anlaşması olmamıştır. Yine, başkanlığım öncesindeki dönemlerde de ne sözlü ne de yazılı bir anlaşmanın izine rastlanmamıştır. Yaptığımız araştırmada;
1950´li yıllarda söz konusu yerden su alınmasına dair belediyemiz adına, şehrimiz içme su tesisleri Soğanlısuyu inşaatının İller Bankası tarafından yaptırılması için Karadeniz Ereğli Belediyesi meclis kararı ile yetki verilmiştir"
Ereğli Belediyesi´nin köy hudutları içinde, tapuları ve tahsisleri belediyeye ait iki noktada su kaynakları bulunduğunu belirten Posbıyık, şunları söyledi: "Karadeniz Ereğli Belediyesi bu köy içinde su kaynakları bulunduğu için Soğanlı su kaynağından Q 90 milimetre PVC boru ile köy içine su hattı çekilmesine müsamaha göstermiş, muhtarlık kendi imkanları ile evlere buradan suların dağıtımını yapmıştır. Hatta, belediyemiz tarafından söz konusu bu Q 90 milimetrelik PVC boru hattı iptal edilmemiş olup su
akışkanlığı devam etmektedir. Dahası, kullanılan bu su için de köylü vatandaşlarımızdan bugüne kadar hiçbir ücret alınmadığı gibi hâla da alınmamaktadır. Yine 2006 yılında Karadeniz Ereğli Kaymakamlığının oluru ile, Ereğli Bakım Evine 1 inç kangal boru hattı ile su çekilmiş ve bu hat da belediyemiz tarafından iptal edilmemiş olup bu hatta da su akışkanlığı devam etmektedir. Soğanlı su kaynağından Ereğli Kepez su deposuna giden ana su hattından Karadeniz Ereğli Belediyesi´nin bilgisi olmadan yakın zamanda
gizlice alınan Q 63 milimetrelik PVC boru ile Karadeniz Ereğli Belediyesi Delihakkı Su Tesislerinden Delihakkı´daki camiye verilen su borusundan belediyemizin bilgisi dışında gizlice alınan ve bu istikamete giden hat kesilmiştir. Dolayısıyla, günlerden beri Soğanlıyörük köyünde yapılan suyumuzu kestiler yaygarası tamamen gerçek dışı söylemlerden ibarettir. Zira, bu köye jest anlamında verilen Q 90 milimetrelik PVC boru hattı ile kaymakamlığın olur yazısıyla verilen 1 inçlik kangal hat kesilmemiş,
belediyemizin bilgisi olmadan alınan su hatları kesilmiştir."
KANUNLARDAN TAVİZ VERMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL
Karadeniz Ereğli Belediyesi´nin her konusunu yasaların getirdiği emirler doğrultusunda çözmeyi ilke edindiğini kaydeden Posbıyık, sözlerine şöyle devam etti: "17 yıla yaklaşan belediye başkanlığı görevim boyunca, bıkmadan ifade ettiğim bir gerçeği bir kez daha ve altını çizerek vurgulamak istiyorum. Karadeniz Ereğli Belediyesi her konusunu yasaların getirdiği emirler doğrultusundan çözmeyi ilke edinmiştir. Bu ilke karşısında verilecek hiçbir tavizimiz yok. Takdir edersiniz ki su üretip, ürettiğiniz bu
suyu da musluklardan akıtmak, büyük masraflarla mümkün olmaktadır. Suyun havuzlarda dinlendirilmesi, klorlanması, işçi ücretleri, pompaların çalıştırılması için kullanılan enerji maliyetleri Karadeniz Ereğli Belediyesi hudutları içerisinde yaşayan vatandaşlardan toplanan vergilerle sağlanmaktadır. Yine takdir ederseniz ki bu su kaynağının, İl Özel İdaresi, İl Genel Meclisi üyeleri uhdesi ve sorumluluğu dahilindeki köylerde harcanması gibi bir sorumsuzluğun yapılabilmesi asla mümkün değil. Evlerde kullanılan
su hatları izinsiz olduğu için de hiçbir evde su sayacı yoktur. Yine çeşitli ortamlarda dile getirdiğim gibi, köy içinde ve çevresinde yapılacak küçük bir araştırma neticesinde seraların ve bahçelerin bu izinsiz sularla vicdansızca harcandığının tespiti kolayca yapılabilecektir."
Suların kesileceği uyarısının daha önce verildiğini belirten Posbıyık, şunları söyledi: "Soğanlıyörük köyünde gerçekleştirilen ve mahalle olup olmamaya karar verilen referandum öncesi çalışmalar sırasında, bu hatlardan su almayan Pınarcık köyü de dahil kırsal kesimde bulunan bu yerleşim birimlerinin su, kanalizasyon ve çöp gibi hizmetleri Karadeniz Ereğli Belediyesi´nin mahallesi olma durumunda, yani ´evet´ denildiği takdirde alabilecekleri belediyemiz tarafından anlatılmıştır. İzin alınmadan kullanılan
sular hakkında ihbarlar alındığı, bu tür su kullanımı yakalandığında suyun belediye hudutlarında yapıldığı gibi derhal kesileceği açık ifadelerle anlatılmıştır."
5393 SAYILI BELEDİYE KANUNUNUN 14. MADDESİ AÇIK VE NET
CHP Ereğli İlçe Başkanı Yaşar Balcı ve AK Parti İlçe Başkanı Erol Şahin´in açıklamalarına tepki gösteren Posbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne kanun ne mevzuat, ne yönetmelik. Hiçbir şey bilmeden; sadece laf üretmek ve konuşmuş olmak için ortaya çıkan kişilere şu gerçeği hatırlatmamda yarar var. 5393 Sayılı Belediye Kanununun 14.maddesinde, belediyenin mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla su hizmetini yapacağı; hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının belediyenin mali durumu ve hizmetin
ivediliği dikkate alınarak belirleneceği; belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belediye sınırlarını kapsadığı; belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmeti götürülebileceği belirtilmiştir. İki köyün de su, kanalizasyon ve çöp sorunu var. Bunların çözümü ancak mahalle olmak veya mücavir alan olmakla mümkün. Bunun dışında hiçbir sguzu kestiler yaygarası tamamen geöz, yorum, iddia, öneri geçerli değildir. Buna göre, söz konusu köyler belediye sınırlarının dışında ve su
hizmetinin sağlanması güç ve maliyetli olduğundan, belediyemiz sınırları dahilindeki bölgelere su hizmeti sunulmasına öncelik verilmesi gerektiğinden, söz konusu işlemler kamu yararı düşüncesiyle gerçekleştirilmiştir. Bu gerçekler karşımızdayken, hangi görevde ve hangi sorumlulukta olurlarsa olsunlar hiç kimse, Karadeniz Ereğli Kent Merkezi´nde, yani mahallelerimizde yaşayan vatandaşlarımızdan elde ettiğimiz vergilerle getirdiğimiz suyun kaçak olarak kullanılmasını destekleyemez; kaçak su kullananların
sularının, belirlenen kanun hükümleri gereğince kesilmesi dolayısıyla belediye başkanlığını kamuoyuna hedef olarak gösteremez"
CHP İlçe Başkanı Balcı ve AK Parti İlçe Başkanı Şahin´in ağız birliği yaptığını savunan Posbıyık, şöyle konuştu: "Bir diğer dikkat çekici nokta şudur: Nedense, Karadeniz Ereğli Belediyesi´nin çalışmaları ve icraatlarını eleştirmek söz konusu olduğu zaman AK Parti Ereğli İlçe Başkanı ile CHP Ereğli İlçe Başkanı ağız birliği yapar aynı cümlelerle açıklamalarda bulunurlar. Bir kez daha aynı ilginç senaryo ile karşı karşıya kalmış bulunmaktayız. Ancak açık bir dille ifade etmek istiyorum ki, her iki ilçe
başkanının maksadı Karadeniz Ereğli Belediyesi´ni eleştirmek olsun diye aynı görüşleri paylaşmaları da, bu ağızların yaptıkları birbirine benzer açıklamalar da bizleri çok da fazla ilgilendirmemektedir. Ben onları Allah´a havale ediyorum. Ben inançlı bir insanım. Dini inançlarıma göre harama karşıyım. Ereğli Belediyesi hudutları içerisinde yaşayan insanlardan vergi toplayarak ürettiğimiz yüksek maliyetli suyu, AK Parti hükümetinin, İl Özel İdaresi´nin, AK Parti İl Genel Meclis üyeleri uhdesinde bulunan
belediye sınırları dışındaki köylerde hırsızlık yoluyla kaçak olarak su alınmasına vicdanım kesinlikle el vermez. Hemen bu sıralar, görevden alınacağım yolunda söylentiler çıkmaya başladı. Valime de gerekli gördükleri takdirde beni görevden alabileceklerini ifade ettim. Hırsızlığa göz yuman belediye başkanı olmaktansa namuslu sadece vatandaş olmayı tercih edeceğimi herkesin bilmesini isterim. İstedikleri zaman beni görevden alabilirler ama bana asla yasalara aykırı, namussuzlar gibi hareket etmeye beni
itemezler. Bu konuda hiçbir çekincem yok, hodri meydan çekiyorum"
Ramazan ayında yaşanan tartışma nedeniyle AK Parti İlçe Başkanının Gençlik Kolları Başkanına kendisini şikayet etmesi yönünde talimat verdiğini iddia eden Posbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Termik santrale hayır diye pankartlar astırdım. ´Kava kirliliğine hayır´ diye pankart astırdım. AK Parti İlçe Teşkilatı beni şikayet etti. Savcılık çağırdı, 6 ay ile bir sene arasında yargılanmak üzere ilk ifademi aldı. Bu ayın 24´ünde de mahkemeye gidiyorum. Vicdanınıza sesleniyorum. Allah rızası için söyleyin; Ereğli´de evet yazısı asılmayan yer var mıydı? Zonguldak ve Türkiye´de her yer evet ile kaplanmadı mı? Ben bir sosyolojik olayı, insanlarımız kanserden ölmesin diye termik santrale ve hava
kirliliğine hayır diyorum. Bu hayır, referandumda hayır demeyi çağrıştırdı diye beni 6 ay ile bir sene arasında yargılayacaklar. Türkiye´de bu koÄu kestiler yaygarası tamamen genuda yargılanan bir tek isim Halil Posbıyık´tır. Her taraf evet ile kaplı olduğu halde."
GENÇLER ÜZERİME YÜRÜDÜ
Mübarek Ramazan ayının mübarek Kadir Gecesi´nde Ankara´dan en ünlü mevlidhanları Ereğli´ye davet ettiğini anlatan Posbıyık, şunları söyledi: "Sakal-ı Şerif´i de ziyarete açtık. Binlerce insanın katıldığı bir ortamda bir anda elli tane AK Partili genç, başlarında ilçe başkanı olmak üzere, ellerindeki evet yazılı pusulaları dağıtmaya başladı. Müdahale ettik. Gençler benim üzerime yürümeye başladı. Milletvekilinden yardım istedim. O da ilçe başkanına mevlit bittikten sonra pusulaları dağıtmaları yönünde
talimat verdi. Ben de emniyete şikayet ettim. Ancak o zamanki emniyet müdürünün bana dediğine göre milletvekili bu olay daha fazla büyümesin diye şikayette bulunmamamızı istemiş. Ben de bu rica üzerine savcılığa müracaat etmedim. Ama ilçe başkanı, bana saldıran gençlik kolu başkanını savcılığa şikayete göndermiş. Yarın da bu şikayet üzerine savcılığa ifade vermeye gideceğim. Tecavüze uğrayan ben ve halk, ama yargılanan ve suçlanan yine biz."
Her gün mahkemelere gittiğini belirten Posbıyık, yasalara saygılı olduğunu belirterek açıklamasını şöyle tamamladı: "Sizlere vicdanımın sesini haykırmak istiyorum. Hırsızlara, bölgesini sömürmeye çalışanlara, mafya bozuntularına, kanunlara aykırı hareket edenlere mücadele bayrağı açmış olan, bu yüzden sürekli tehditler alan, mahkemelerde, savcılıklarda, müfettiş soruşturmalarında sürüklenen belediye başkanına sahip çıkacak bir devlet kurumu yok mudur diye haykırıyorum. Hiç kimsenin yardımına ihtiyacım
yok, namuslu insanlara sahip çıkacak bir devlet kurumu yok mu? Namuslu olmak ve namuslu yaşamak bir suç mudur diye de soruyorum. Yolsuzluklara boğulmuş iktidar belediyelerin sırtları sıvazlanırken, namuslu belediyelere yapılan bu işkence zulüm değildir de nedir."
Editör: Pusula Gazetesi