Ramazan Denizer, sendikayı 410 bin lira zarara uğratmış
Genel Maden İşçileri Sendikası eski Genel Başkanı Ramazan Denizer hakkında açılan davada inceleme raporu bilirkişi heyetine gitti. Müfettiş raporuna göre sendikaya borcu görünmeyen Denizer'in kendi ve yöneticiler üzerine çektiği avanslarla sendikayı 410 bin lira zarara uğrattığı ifade edildi.
26 Kasim 2010 00:00:51
Genel Maden İşçileri Sendikası’nı uzun süredir meşgul eden davada bilirkişi heyetinin yapacağı inceleme ve vereceği karar merak ediliyor. Eski yöneticilerden Mustafa Dağlıoğlu’nun kongre sürecinde yaptığı şikayet üzerine açılan dava da önceki Genel Başkan Ramazan Denizer’in sendikayı 410 bin lira zarara uğrattığı ileri sürüldü.
Müfettişlerin incelemelerinin ardından hazırlanan rapora göre Ramazan Denizer’in sendikaya borcu görünmüyor.
Buna karşılık, çektiği usulsüz avansların ana paraları, faiz oranları ve yöneticilerin üzerinden çekip kullandığı paralarla birlikte sendikanın uğradığı zarar 410 bin TL.
Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Ramis Muslu, Denizer döneminde Denizer’e yakın isimler olarak bilinen ve Muslu döneminde de görev alan Mali Sayman Muharrem Sarıçam ve Eyüp Alabaş ile birlikte 8 kişi Denizer ile mahkemelik oldu.
Denizer, kullandığı yüklü miktarlardaki avanslarla ilgili o dönem yönetim içinde tartışmaların başlaması üzerine kendi yönetim kurulu arkadaşları ile bazı şube yöneticilerinin üzerinden avans çekerek borcunu ödeme yoluna gitmiş, bazı yöneticilere ayrıca banka kredisi çektirmişti.
Bu tartışmaların altından yapılan kongrede de tartışmalar yaşanmış ve Denizer başkanlıktan düşmüştü. Yeniden Türkiye Taşkömürü Kurumu’na dönen Denizer, yaş haddinden ötürü emekli olmak zorunda kalınca bazı kesintiler de içerdeki alacaklarından yapılmıştı.
Denizer, yöneticilerin çektiği avansların kendisiyle bir ilgisi olmadığını ileri sürerken, yöneticilerden bazıları ise kendi isimlerine çekilen avanslardan haberdar olmadıkları için şikayetçi oldular.
Müfettiş raporunda Ramazan Denizer döneminde sendikadaki para hareketi net olarak görülüyor. Raporda
“Yönetim Kurulunca avans ödemesi yapılabilir" denilmektedir. Bu uygulama 1992 yılından beri yürürlüktedir (md.60). Görüldüğü üzere her iki avans türü de çalışılan süre ile orantılı olduğundan, soruşturma dosyasında geçtiği şekliyle Ramazan DENİZER tarafından "dört yıllık süre için seçildiği ve bunu düşünerek avans çektiği, 17 ay sonra görevi bırakacağım nereden bilebileceği" iddiaları ileri sürülmüş olsa bile muteber değildir” deniliyor.
Raporda ayrıca Denizer’in geri ödemeleri ve yöneticiler üzerinden çekilen paralar hakkında da detaylar yer alıyor.
Raporda mahsuplarla ilgili olarak;
“1-Dönem boyunca maaşları her ay düzenli olarak avans borçlarından mahsup edilmiştir: Toplam 119.245,12 TL
Kalan: 410.316.10 TL -119.245,12 TL = 291.070,98 TL 2-2008 / Şubat ayında 70.000JL nakden ödeme yapmıştır
Kalan: 291.070,98 TL - 70.000,00 TL = 221.070,98 TL 3- Olağanüstü genel kurula bir aydan az bir zaman kala (31.10.2008 tarihinde) borçlarını, sendikanın diğer yöneticilerinin birikmiş ücret alacaklarını kullamnak ve onlara istihkak avansı boşluklarından avans kullandırtmak suretiyle kapatmak yoluna gitmiştir:
-Muharrem SARIÇAM, Eyüp ALABAŞ, Alamet DEMİRCİ, Mehmet ERARSLAN, Murat KINAY, Seyfı OZKAYNAK, Hamza AÇIKGOZ'ün 2008 / Mart - Haziran - Eylül ikramiyelerini kullanmak suretiyle 87.773,82 TL -Muharrem SARIÇAM'a 20.000,00 TL, Eyüp ALABAŞ'a 20.000,00 TL, Ahmet DEMİRCİ'ye 3.000,00 TL istihkak avansı kullandırılmak suretiyle 43.000,00 TL, Toplam: 130.773,82 TL (adı geçen, sendika yöneticilerine bu tutar kadar borçludur)
Kalan: 221.070,98 TL - 130.773,82 TL = 90.297,16 TL”
Muharrem Sarıçam ne demişti
Denizer'in Ramis Muslu'ya 20 bin, Eyüp Alabaş ve aynı davadan tedbirsizlik ve görevi suistimalden yargılanacak olan Muharrem Sarıçam'a 67'şer bin lira borcunun olduğu ve seçim kaybedince bu borçlarını inkar ettiği belirtiliyor. Denizer'in bazı çalışanların üzerinden usulsüz avans çektiği ve durum ortaya çıkınca da çalışanlara avans kullandıkları yönünde imza attırdığı yönündeki iddialar şikayetler arasında.
Denizer ile birlikte yargılanan isimler arasında yer alan Muharrem Sarıçam; "Denizer, bizlere olan borcunu da inkar etti. Birçok arkadaşımız Denizer yüzünden mağdur duruma düşürüldü. Ne biliyorsak yargıya anlatacağız" demişti.
Dağlıoğlu: ‘Yolsuzlukları unutturmayacağım’ demişti.
İlk duruşmanın ardından Pusula'ya yazılı bir açıklama yapan davanın mimarı Mustafa Dağlıoğlu, sendika yönetiminin bu olaya sessiz kalmayarak sendikanın ve çalışanların hakkını koruması gerektiğini söylemişti. Dağlıoğlu açıklamasında; "Ramazan Denizer, ağabeyi Şemsi Denizer'in ismini unutturdu ama ben onun sendikada yapmış olduğu yolsuzlukları, maden işçisine ve kamuoyuna unutturmayacağım. Mahkemede tüm suçlamaları reddetmesine rağmen, kendi şubesi olan Karadon Şubesi'nin beş yöneticisi kendisinden davacı oldu. Bu yöneticilerin üzerinden haberleri olmaksızın avans çektikleri için davacı oldular. Benim üzüldüğüm tek nokta suçlanan herkes avukat tutmuş ancak işçinin, sendikanın parasını, hakkını savunacak avukat yok. Genel Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu'nun, yönetim kararı olmadan bu kadar meblağı Ramazan Denizer'e nasıl verdi. Yetkililerden hesap sorma vakti geldi geçiyor. Maden işçisi kardeşlerime ben yol açtım. Yolsuzluk yapanlara, hırsızlık yapanlara bir tek onlar hesap sorarlar"demişti.
Haber : Atilla Öksüz - İlknur Çıtlık
ETİKETLER : Yazdır
SENDİKAYI YEMEYEN VARMI ALLAHAŞKINA..OLAY TEK SENDİKA DEĞİLKİ BÜTÜN ZONGULDAKI BİRİLERİ YİYOR..BİYERLERDE BAŞA GELEN İNSANLAR MALI GÖTÜRÜYOR..YA BİYERLERİ SATIP SAVURUYOR YADA BAŞKA ŞEKİLDE BİŞEYLER YAPIYOR..KİMİ PARAYLA SATILMICAK ARAZİLERİ SATIYOR..KİMİ BU ARAZİLERİ ALIYOR..KİMİ İNŞAAT YAPIYOR..KİMİDE YAPILAN İNŞAATTAN NEMALANIYOR..DÖNÜPTE ŞÖLEBİ ZONGULDAKTA NELER OLUYOR DİYE BAKAN HİÇ BİR BÜYÜK YOK..YOKSA GERÇEKTEN BALIK BAŞTANMI KOKUYOR?
iyide 410 bin devede kulak ramazan denızerden öncekınınde 2 trilyon kadar bır yuku oldu sendikaya yabundna öncekıde halasının oğlu idi galiba halasının oğlundan öncekıde abisi idi galiba :-) anlayana genetikmine bu iş :-)
Bakın tamda toplu sözleşme görüşmelerinin yaklaştığı bir dönemde bu tür haberler maniple ediliyor ki,sendika zor duruma düşürülsün,işverene bunlar hatırlatılsın ve işçi talepleri güme gitsin diye uğraşılıyor.Bu aslında maden işçisine vurulmuş en büyük darbedir.Her zaman bunları söylüyoruz.Kardeşim sendikada olan bu tür yolsuzluk iddiaları sözleşmede masaya gelir diye,ama anlayan yok. İşin bir yanı bu.Diğer yanı ise Ramazan Denizer'in tutumu.Yani yapıyorsan veya yapmışsan insan bu kadar düşermi?Aldıysan kardeşim ver adamların parasınıda beddua almasan olmazmı.Bak karın tokluğuna çalışan maden işçisi biraz olsun durumum düzeltil ... DEVAMI
- s.
- 1
