Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hedeflerinin bir sınıfta 30 öğrenci bulunması olduğunu belirterek, "Ben 110 kişilik sınıflarda okudum, en iyi okuduğum zaman 70 kişilik sınıftı" dedi. Erdoğan ayrıca yalnızca üç kişinin elini öpeceklerini, bunların anne, baba ve öğretmen olduğunu ifade ederek, "Hatta benim huyumdur, zaman zaman annemin ayaklarının altını da öperim. Çünkü orada çok farklı bir zenginlik var, cennet var orada onun için" dedi. Erdoğan, kendisine bir öğretmenin hediye ettiği gemi
maketini alırken de basın mensuplarına, "Şimdi yine gemisi var demeyin" diye espri yaptı.
Başbakan Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen öğretmenleri Başbakanlık Yeni Bina´da kabul etti. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, öğretmenliğin toplumun kültüründe, medeniyetinde çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, bu müstesna yeri korumanın, bunu geleceğe taşımanın herkesin görevi olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Ben şu anda huzurlarınızda bir Başbakan olarak konuşmaktan öte, bir baba olarak konuşuyorum. Bir baba olarak konuşurken de gerek çocuklarımın yetişmesinde, gerek
torunlarımın yetişmesinde, sizlerin emeğine olan saygımı, sizlere olan saygımı özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü, insanı en ideal bir şekilde biçimlendirmek, dolayısıyla geleceği inşa etmek çok kutsal bir görevdir. Ve bunu sizler icra ediyorsunuz. Bu yönüyle milletçe her birinize şükran ve minnet borcu yüklü olduğumuzu, bir kez daha hatırlatmak istiyorum" dedi.
Üç insanın elini öpeceklerini belirten Erdoğan, "Bazıları ayak filan da öpüyorlar, el de öpüyorlar, rastgele alıyor başını gidiyor. Biz, bir annenin elini öperiz, hatta benim huyumdur, zaman zaman annemin ayaklarının altını da öperim. Çünkü orada çok farklı bir zenginlik var, cennet var orada onun için. Babanın elini öperiz, bir de öğretmenimizin elini öperiz. Bunun ne kadar anlam yüklü olduğu ortada ve her birimizin nezdinde anne babalarımız kadar en azından yüksek bir makama sahiptir öğretmenlerimiz"
diye konuştu.
Dünyanın her yerinde öğretmenlerin saygıdeğer olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ama bizim medeniyetimizde, değerlerimizde çok daha farklı bir saygıya makam olarak ulaşmıştır. Öğretmen çoğu zaman anne babanın ulaşmayacağı kadar da azizdir. Tarihimize baktığımızda kıtaların karşılarında el pençe divan durduğu nice hükümdarın, nice sultanın, öğretmeninin önünde eğildiğini, bilginin önünde acziyetlerini ifade ettiklerini görürsünüz. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyen kudretli idarecilerin, öğretmenlerinin önünde dize geldiklerini görürsünüz. Sultan II. Mehmet gibi büyük bir Fatih´in, Ak
Şemsettin gibi bir hocanın önünde, rehberinin önünde onun sayesinde bir çağı kapatıp bir çağı açan böyle bir gerçeği görürsünüz ve bu kapıların aralandığına şahit olursunuz. Biz bugünde ilme, alimlere, bilim adamlarına, en önemlisi de bize bir harf öğreten, bize bir harfin ötesini öğreten öğretmenlerimize bu nazarla bakıyoruz. Onun için Hazreti Ali´ye atfen söylenen ´Bana bir harf öğretenin kölesi olurum´ ifadesi, herhalde bu zenginliğin nerelere ulaştığını da çok açık net ortaya koyuyor."

"ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI ÖNCELİĞİMİZ"
Yola çıkarken dört öncelik belirlediklerini ve birinci sıraya eğitimi, ikinci sıraya sağlığı, üçüncü sıraya adaleti, dördüncü sıraya da emniyeti koyduklarını ifade eden Erdoğan, "Ve görüldüğü gibi o günden bugüne bu konularda asla taviz vermedik. Çünkü, Türkiye´yi bu dört temel taş üzerinde yükseltebileceğimize inanıyorduk. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin kapsamını bu temel taş aslında teşkil ediyordu. Adaletse burada, sosyal devletse burada, hukuksa burada, ilimse burada" dedi.
Erdoğan, 2005 yılından itibaren bütçede eğitime ayrılan payı diğer tüm kalemlerin üzerine çıkardıklarını belirterek, 8 yılda 159 bin derslik açtıklarını söyledi. Okullara 750 bin bilgisayar gönderdiklerini, ´FATİH Projesi ile de artık okulları, tek tek sınıfları bilgisayarla, internetle buluşturduklarını belirten Erdoğan, kara tahtadan artık akılı tahtaya geçildiğini söyledi. Öğretmenlerin sorunlarının her zaman öncelikleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sınıflardaki öğrenci sayılarının azaltılması
konusundaki hedefimiz 30 öğrencidir, 30 öğrencinin altına düşeceğiz. Çünkü, şahsen ben 110 kişilik sınıflarda okudum. En iyi okuduğum zaman 70 kişilik sınıftı. Ve biz göreve geldiğimiz zaman buna benzer sınıflar vardı. Ama artık bunlar büyük ölçüde yok oldu. Şimdi hedefimiz 30´un altına düşebilmek. Azami 30´la bu işi hedeflemek ve tekli eğitim sistemini yakalamak" dedi.
Öğretmen maaşlarına da değinen Erdoğan, "2002 yılında 635 lira olan öğretmen maaşı bugün bin 809 liraya ulaştı. Bu, yüzde 185 oranında bir artıştır" diye konuştu.

"OTOMOBİL DEĞİL DAİRE SATIN ALIN"
Başbakan Erdoğan, ekonomik sıkıntıların yükünün de yıllarca eğitimcilerin, işçilerin, köylülerin sırtında olduğunu anlatarak, geçen yılın ekonomik göstergelerindeki iyileşmeye değindi. Otomobil satışlarında yüzde 30 artış olduğunu kaydeden Erdoğan, "Ben de tavsiye ediyorum. Otomobilden çok daire alın. Şimdi otomobilciler kızacak. Bu konuda yardımcı olalım istiyorum. Birisiyle devamlı tüketiyorsunuz. Birisiyle kazanıyorsunuz" dedi. Erdoğan, TOKİ´nin yaptığı konutlarla kentsel dönüşümün gerçekleştiğine de
dikkat çekerek, Doğu ve Güneydoğu illerinde de lojman talimatı verdiğini, bu bölgelerde eksikliklerin olduğu yerlerde öğretmen, emniyet mensupları ve sağlık mensupları için süratle lojmanların tamamlanacağını bildirdi.

ERDOĞAN´A GEMİ MAKETİ HEDİYE EDİLDİ
Başbakan Erdoğan ile öğretmenler arasında ilginç diyaloglar da yaşandı. Alfabe sırasına göre gelen her öğretmeni karşılayan Erdoğan, Öğretmenler Günü´nü kutlayarak, içerisinde erkekler için kravat, bayanlar için fular ve Türk Müziği seti bulunan paketleri hediye etti. Öğretmenler de geldikleri illere özgü yiyecek, el işleri gibi malzemeleri hediye paketleri içinde Erdoğan´a sundu. Giresun´dan gelen öğretmen Emine Karataş´ın büyük bir sandıkla kürsüye çıkması üzerine ´Çeyiz sandığı mı bu?´ diyerek genç
öğretmeni gülerek karşılayan Erdoğan, sandıkta bulunan fındık ve çikolata paketlerini basın mensuplarına dağıttı.
Sinop´tan gelen öğretmen Orhan Başkan ise, Erdoğan´a bir maket gemi hediye etti. Hediyeyi kabul ederken aynı zamanda basına poz veren Erdoğan, "Şimdi yine gemisi var demeyin" diyerek espri yaptı. Zonguldak´tan gelen öğretmen Ayşe Tekin ise Erdoğan´a bir şiir okudu.
Başbakan Erdoğan, Siirt´ten gelen öğretmen Mithat Saraçoğlu ile uzun süre sohbet etti. Kanser hastası annesinin selamını Erdoğan´a getiren ve Siirt´e geldiğinde misafir etmek istediklerini belirten öğretmene Erdoğan, "Bir gelişimde uğrarım" karşılığını verdi. Hediyelerin takdiminin ardından Erdoğan, öğretmenlerle toplu fotoğraf çektirdi.
Editör: Pusula Gazetesi