"Biz CHP olarak bu işin takipçisiyiz" diyen Nur Serter, "Genel Başkanımız olağanüstü bir kararlılıkla bir vatan sevgisiyle cesaretle bu işin üzerine gitmektedir. Zannediyorum CHP kadar bu konuda sağlam duran, gerçekleri gören, kamuoyunu bu konuda doğru bilgilendirmeye özen gösteren ve herkese sorumluluklarını anlatan ikinci siyasi parti veya örgüt şuan için Türkiye´de görünmemektedir. Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Bir tarafta yerel seçimler, diğer tarafta Türkiye gündemini işgal eden ve
içimizi ciddi anlamda acıtan hukuk devleti konusunda kamuoyunda çeşitli endişelerin uyanmasına yol açan tutuklama olayları, diğer tarafta Türkiye´nin gerçek gündemi olan yoksulluk ve yolsuzluk, işsizlik sorunları. İşte tüm bunların üstesinden gelinebilecek günler yaklaşmaktadır diye düşünüyoruz. Bu nedenle 29 Mart yerel seçimleri gerçekte Türkiye´nin gündemini, daha sonra da değiştirecek olan yeni bir siyasi başlangıç olacaktır umudu içerisindeyiz. Çünkü bu yerel seçimler Türkiye´nin iradesindeki siyasi değişimi ortaya koymak bakımından çok önemlidir. Türkiye´nin bu gün kalıcı hale gelmiş temel sorunlarının üstesinden gelinebilmesi ancak bir siyasi iktidar değişikliği ile söz konusudur. Bu nedenle biz bu yerel seçimleri Cumhuriyet Halk Partisi´nin iktidara yürüyüşünün en önemli adımı olarak kabul ediyoruz" diye konuştu.
İstanbul Milletvekili Nur Serter, partiye katılan türbanlı bayanlarla ilgili soruları da yanıtlayarak, "Cumhuriyet Halk Partisi halkın partisidir. Bizim ilkelerimizin bir tanesi halkçılık ilkesidir. Hiçbir siyasi partinin, kılığından-kıyafetinden dolayı belli bir kesimi dışlamaya hakkı yoktur. Biz türban olayına CHP olarak hep hukuki boyutuyla yaklaştık. Anayasa değişikliği ile ilgili Anayasa Mahkemesi´ne başvurumuz da yine hukuki çerçeve içerisinde olmuştur. Biz okullardan yüksek öğrenim, ortaöğretim,
ilköğretim bütün okullarda ve kamuda, devlet memuriyetinde baş örtüsünü veya türban takılmasını laiklikle çeliştiği noktasından hareket ettik. Genel Başkanımız geçen gün güzel bir tanım getirdi, ´Biz devletin başına türban geçirilmesine karşıyız´ dedi. Yoksa bizim halkın kılığıyla-kıyafetiyle hiçbir dönemde ne benim kişisel olarak geçmişten bu yana ne de partimizin böyle bir söylemi hiç olmadı. Olmadığı için biz her zaman bunu söylüyorduk. İnsanlar bunu iyi anlıyorlardı. Ne zaman ki böyle bir zorunluluk oldu, partimize katılan bir hanıma Genel Başkanımız rozet takma mecburiyetini duyduğu önüne gelmiş, önceden planlanan bir şeyde değil. O zaman insanlar ´Vay CHP ya oy almak için bunu yapıyor ya da geçekten samimi´ deyip farklı yorumlarda bulunmaya başladırlar. Ama bizim öteden beri yaklaşımımız buydu. Anadolu´dan birçok örgütümüzde zaten bizim başörtülü hanımlar çalışmaktadır. Zannediyorum belli bir dönemden beri gündemin dışına itilmiş bir konudur. CHP herkese açıktır. Yeter ki 6 oku Atatürkçü Türkiye´nin aydınlığını yüreğine sindirsin ve benimsesin" şeklinde konuştu.