İş-Kur Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Özkan, İş-Kur ile Zonguldak Esnaf Odaları Birliği (ZESOB) tarafından ortaklaşa düzenlenen Sualtı Bakım, Onarım ve Kaynak Kursu sertifika törenine katıldı. Özkan´ın yanı sıra Zonguldak Valisi Erdal Ata, İşgücü Uyum Dairesi Müdürü Kemalettin Metin, Zonguldak Esnaf Odaları Birliği (ZESOB) Başkanı Muharrem Coşkun, İş-Kur Şube Müdürü Cemal Yiğit, Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Hayriye Göktaş, Vergi Dairesi Başkanı Hüseyin Bayar, Türk Hava Kurumu Şube Başkanı Hüseyin
Demirel, bürokratlar ve kursiyerlerin katıldığı sertifika töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı´nın okunmasıyla başladı. ZESOB Eğitim Merkezi Müdürü İsmail Düztaş, düzenlenen eğitim kursları hakkında katılımcılara bilgi verdi. İş-Kur Şube Müdürü Cemal Yiğit de etkinliğin gerçekleşmesine katkı sağlayanlara teşekkür ederken, kursiyerlere de başarılar diledi. Ardından ZESOB Başkanı Muharrem Coşkun kürsüye çıkarak katılımcılara odanın hizmetleri hakkında bilgi verdi.
İş-Kur Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Özkan ise İş-Kur´un son yıllarda önemli bir değişim yaşadığını söyledi. Özkan, yenilenen İş Kur´un kriz döneminde tepe noktaya ulaşan işsizlik gibi büyük bir sorunla mücadele ettiğini ifade etti. İşsizliğin son dönemlerde dünyanın önemli bir sorunu olduğunu vurgulayan Özkan, işsizliğin boyutunu ve yapılan çalışmaları şöyle anlattı: "Klasik bir iş bulmaya aracılık etme faaliyetinden ziyade tamamen yenilenen bir İş-Kur ile karşı karşıyasınız. Hakikaten işsizlik,
dünyanın olduğu gibi Türkiye´nin de önemli bir problemi. 2008 yılında başlayan krizle bunun tepe noktaya çıktığını biliyoruz. Bu süreçte, işten çıkarılan insanlara tekrar iş gücü piyasasına girmeyi sağlayan argümanlar ve araçlar da üretmek zorundaydık. Sadece onlara değil, sadece onlara değil, kurumumuza kayıtlı olan şu an 1 milyon 600 bin kayıtlı işsize de hizmet vermek zorundayız. Bunların neden iş gücü piyasasına dahil olamadığına baktığımızda temel sorunlarından bir tanesi, mesleki niteliklerinin eksik
olması, mesleki açıdan yetersiz olmaları görülüyor. Ya da iş gücü piyasası aktörlerinden olan işverenlerin aradığı niteliklere sahip olmamalarından kaynaklı eksiklik olduğunu düşünüyoruz."
İş-Kur olarak özellikle 2008 yılından itibaren mesleki eğitimlere çok büyük ağırlık verdiklerini anlatan Özkan, sözlerine şöyle devam etti: "Kriz döneminde 2009 yılında eğitimden geçen insan sayısı 176 bin kişi oldu. Bunun haricinde toplum yararına çalışma programları ile de 6 aylığına geçici istihdam programı başlattık. Burada okullarda ya da toplum yararına olan alanlarda, kamuya yararlı olacak, hizmet alabileceği alanlarda geçici istihdam sağlamak yoluyla, kriz dönemini en iyi şekilde aşmaya
çalıştık. Yine kısa çalışma faaliyeti dediğimiz, işverenlerin faaliyetlerini azalttığı dönemlerde, işçi çıkartmalarını önlemek, onlara destek vermek adına işçilerin çalışmadığı dönemlerdeki ücretlerini ödedik. Kısa çalışma ödeneği ile 2008 yılında başlayan ve 2009 yılına da sirayet eden kriz döneminde ülke genelinde 200 bin kişinin işten atılmalarını bir anlamda engellemiş, hem işverene hem çalışanlarına destek vermiş olduk."
DESTEK ÇAĞRISI
Eğitimin işsizliği gidermekte en önemli etken olabileceğini vurgulayan Özkan, işsizliği tek başlarına çözemeyeceklerini belirterek bu konuda tüm kurum ve kuruluş ve odalara birlikte hareket etme çağrısında bulundu.
İşsizliğin önlenmesi için hazırlanan her projeye destek vereceklerini ifade eden Özkan, şunları söyledi: "İş-Kur olarak, işsizlik sorununun çözümünde biz üzerimize düşen görevi yapmak zorundayız. Ama bu sorunun çözümünde tek başımıza bir şey yapamayacağımızı ifade etmek zorundayım. Sosyal paydaşlarımızla, odalarımızla, diğer kamu ve kuruluşları ile birlikte hareket etmeliyiz. Bir şeyler yapmak istiyorsak, istihdama olumlu imzalar atmak istiyorsak, hep birlikte el ele, kol kola yapmalıyız. İşsizlik
sadece, bir kurumun ya da birkaç kuruluşun yapılacağı tedbirlerle çözülecek bir şey değil, tüm aktörlerin içerisinde olduğu çalışmayı hep birlikte yürütmek zorundayız. Bundan sonraki projelerde de, İş-Kur Genel Müdürlüğü olarak sizlerin yanınızda olacağımızın sözünü bir kez daha veriyorum."
Vali Ata ise, bir tarafta iş arayanların diğer tarafta ise işçi arayan işverenlerin olduğunu hatırlatarak "Ülkemizde ve ilimizde en büyük sıkıntı işsizlik. İş arayanlar var ama aradığı nitelikte eleman bulamıyor. Bunun için bu gibi kursların önemi çok büyük" dedi. Sanayi kuruluşlarımızın eleman bulamayışının eğitim sistemimizdeki sıkıntıyı gösterdiğini anlatan
Ata, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, mesleki eğitime önem vererek kalifiye elemanlar yetiştirmek ve işsizliği azaltmak istiyoruz. İlimizde İş-Kur´a kayıtlı 20 bin işsiz arkadaşımız var. Vatandaşlarımızı böyle kurslarla sertifikalandırmak güzel. Başarılı olan tüm kursiyerleri tebrik ediyorum" Konuşmaların ardından dalgıç kıyafetlerini giyen bazı kursiyerler, Eğitim Merkezi içerisinde metalden yapılan gösteri havuzuna girerek kaynak yaptı. Genel Müdür Yardımcısı Özkan, Vali Ata ve davetlilere, su altı
kaynakçılığı uygulamalı olarak anlatıldı. Özkan ve davetliler ilgiyle gösteriyi izledi.
İŞSİZLİĞİN DÜŞMESİ
Program sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Özkan, işsizlik oranlarındaki düşüşün memnuniyet verici olduğunu ifade ederken, halen önemli oranda işsizlik bulunduğuna dikkat çekti. Önümüzdeki dönemlerde işsizlik oranının daha da düşmesini beklediklerini anlatan Özkan, şunları söyledi: "Dünya çapnında eğitimden geçen insan ında devamlı değişen bir iş gücü piyasası var. Kriz döneminde işsizlik oranı 16.2´ye kadar çıkmıştı. TUİK verilerine göre bugün itibari ile 10.6´ya gerilediği görülüyor. Bu çok
büyük memnuniyet verici bir durum. Oran olarak tabii ki yüksek. Yapısal bir işsizlik var. Ama önümüzdeki süreçlerde bu oranın daha da aşağılara inmesini bekliyoruz."
EN BÜYÜK AVANTAJ GENÇ NÜFUS
Her yıl nüfus artışından kaynaklanan 700-800 bin gencin bulunduğunu belirten Özkan, bu gençlerin nitelikli hale getirilerek genç nüfusu avantaja çevrilebileceğini söyledi. Nitelikli hale dönüşen genç nüfusla birlikte işsizlik oranının çok daha alt seviyelere çıkarılabileceğini vurgulayan Özkan, şöyle konuştu: "Her yıl nüfus artışından kaynaklı 700 bin, 800 bin genç var. Bu gençlerin nitelikli hale getirilmesi gerekiyor. Ülkemizin en büyük avantajlarından biri de genç nüfusudur. Bu nüfusu, gençlerimizi
nitelikli hale getirebilirsek, bunu avantaj olarak kabul edebiliriz. Yoksa ülkemizde olumsuz etkilerini de görmemiz kaçınılmazdır. Türkiye´nin mesleksizlik olarak adlandırdığımız sorunu giderebilirsek, hem daha nitelikli iş gücüne sahip olacağız hem de işsizliği daha alt noktalara çekebileceğiz."
BEYİN GÖÇÜNÜN ÖNLENMESİ
Her yıl yabancı ülkelere olan beyin göçünü durdurmak ve mevcut üniversite öğrencilerinin işsizlik sorununun çözülmesinin ise ortak hareketle olacağına işaret eden Özkan, ortak alınacak kararlar çerçevesinde yapılacak yeni yatırımlar yapılmasının zorunlu olduğu yönündeki düşüncesini anlattı.
Yeni istihdam alanları oluşturamadıktan sonra yeni yatırımlar yapılmadığı sürece işsizliği çözmenin daha zor olacağını anlatan Özkan, sözlerini şöyle tamamladı: "Her şeyin başında yeni iş alanlarının oluşturulmasıdır. Ticaretle uğraşan kişiler. Kamu hep birlikte bir araya gelerek yeni iş istihdamlarının oluşturulması konusunda tartışılması gerekir. Son dönemlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı sosyal
ortaklarla toplantılar yapılıyor. Çözüm aranıyor. Umarız, bu ortaklık ve birliktelik arayışları olumlu sonuç verir ve ülkemiz yeni yatırımlara kavuşur."
Editör: Pusula Gazetesi