Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon İşletmesi&[#]8217;nde Yapı-Tek firması çalışanı 30 maden işçisinin yaşamını kaybetmesine neden olan grizu faciasının nedenlerini araştıracak bilirkişi heyeti çalışmalarına başladı. İki işçiye ulaşma çalışmaları devam ederken, kuyu dibine düşme ihtimalleri üzerinde duruluyor.


TTK yetkililerinin 30 maden işçisine mezar olan facia öncesinde, yüzde 4 oranında metan tespit etmelerine karşın taşeron firma elemanlarını neden tahliye etmedik-lerinin yanıtı aranıyor. Deneyimli işçiler havalandırma bacasında önceden meydan gelen göçük ihtimali nedeniyle gazın geriye dönmüş olabileceğini belirtiyor.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon işletmesinde yaşanan grizu faciasının üzerinden 16 gün geçmesine rağmen, maden işçileri 41 yaşındaki Dursun Kartal ile 31 yaşındaki Engin Düzcük´e hala ulaşılamadı.
TTK Genel Müdürü Burhan İnan, ikinci göçüğü açma çalışmaları sırasında yeni bir göçük oluştuğunu, bu göçüğü de geçerek kuyu dibine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. İnan işçilerin, ya patlamaya da neden olduğunu düşündükleri kömür akıntısının oluşturduğu 50-60 tonluk kömür yığınının altında ya da asansör kuyusunun dibinde olduğunu düşündüklerini belirtti.
TTK Karadon Müessese Müdürlüğü bünyesinde Yapı-Tek firmasının hazırlık çalışması yaptığı 540 kodundan geçen 17 Mayıs´ta meydana gelen grizu patlamasında 2´isi maden mühendisi 28 madencinin cesetlerine ulaşılırken, kayıp 2 madenciyi arama çalışmaları sürüyor.
TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Gelik İşletme Müdürlüğü´ne ait 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu´ndan yapılan kurtarma çalışmalarının sürdüğünü, ancak kayıp işçilere hala ulaşılamadığını söyledi.
Ocağa inerek çalışmaları izlediğini ve akşam saatlerinde ikinci göçüğün açıldığını belirten Burhan İnan, "Bu bölümde yapılan açma çalışmaları sırasında yeni bir göçük oluştu. Şu anda arkadaşlarımız, iri taşlardan oluşan bu göçüğü geçmek için uğraşıyor. Sabah saatlerinde burayı da geçmeyi ve kuyu dibine ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
İşçiler kuyu dibinde olabilir
Daha önce patlamanın olduğu Karadon Kuyusu´ndan asansörle inerek başlatılan, ancak ortaya çıkan riskler nedeniyle durdurulan kuyu dibindeki çalışma alanına ulaşacaklarını kaydeden İnan, "Yüklenici taşeron firmanın burada dinamit atarak yaptığı galeri açma çalışmaları sırasında damarlardan birisinde akıntı olmuş. Bu çalışmalarda zaten ince ince kömür damarlarına rastlanır. İşte o damarlardan birisi. Metan gazının da zaten oradan geldiğini sanıyoruz. Patlamanın da oradan olduğunu düşünüyoruz. Oradan bir miktar da kömür akmış.
Bu kömürün bir miktarını daha önce asansörle buraya ulaştığımızda aktarmıştık. Şu anda 50-60 tonluk bir kömür var orada. Önce bu kömürü aktaracağız. Arkadaşlarımız bu kömür yığınının da altında değilse, patlama sırasında oluştuğunu tahmin ettiğimiz kuyuya düşmüş olabilirler" şeklinde konuştu.
Kuyunun 735 metre derinlikte olduğunu, 720 metrede kuyuyu tamamen kapatan bir platform bulunduğunu ifade eden İnan, "İşçilerimiz kuyuya düşmüşlerse bu 720 metre derinlikteki platformun üzerinde olabilirler. En son kuyuya indirdiğimiz kamera görüntülerine göre su 700´ler seviyesine yükselmişti. Platform ise 20 metre daha aşağıda" şeklinde konuştu.
Bilirkişi heyeti, incelemelere başladı
Zonguldak´taki grizu faciasında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ahmet Kozan, bilirkişi heyetiyle birlikte patlamanın meydana geldiği TTK Karadon Müessese Müdürlüğü´nde yer üstünde incelemelerde bulundu.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü´nde görev yapan 2 öğretim üyesinden oluşan bilirkişi heyeti ve Savcı Ahmet Kozan, maden ocağı ağzında inceleme yaptı.
Heyet, daha sonra Tahlisiye İstasyonu binasına geçerek, burada Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner ve diğer görevlilerle görüştü.
Savcı Ahmet Kozan, patlamanın hemen ardından soruşturmanın başladığını belirterek, "Buraya olay yerini görmeye geldik. Yer altı şu anda müsait olmadığı için aşağıya inemiyoruz. İlk olarak yer üstündeki incelemelerimizi yapıyoruz. Patlamayla ilgili bilgisi olan herkesle konuşacağız, ifadelerini alacağız. Soruşturmamızı sürdüreceğiz" dedi.
Savcı Kozan ve bilirkişi heyeti, daha sonra patlamanın meydana geldiği yerin 540 metre altında galeri açma faaliyeti yapan Yapı-Tek firması yetkilileriyle görüşmek için şirket binasına geçti.
Bilirkişi heyetinin patlamaya neden olan nedenleri ortaya çıkartabilmek özellikle birkaç sorunun yanıtını doğru alması gerekiyor.


İşte o sorular:


[*] Yüzde 4 oranında metan tespit edildikten sonra TTK yetkileri neden 540 kodunda çalışan yapı-Tek firması çalışanlarını tahliye etmedi.
[*] Yapı Tek Mühendisi bu süreden itibaren 17 dakika içinde işçilere ulaşıp çalışmalara son verilmesini istedi mi. Verdiyse bile kıvılcımı kim çaktı?
[*] Dinamit atıldıktan 10 dakika sonra tespit edilen yüzde 4 metan seviyesinin bir süre sonra düştüğü nasıl tespit edildi? Gaz yoğunluğunun sensörün bulunduğu alandan geçmesinin ardından bu yanıltıcı sonuç alınmış olabilir mi?
[*] Kaç tane sensör ve kaç tane pervane vardı? Sensör ve pervanelerin yeri yanlış mıydı. Daha önce bu konuda firmaya uyarı yapıldı mı?
[*] Bahse konu gazın düşüşü doğru izlendi mi. Bir nolu hazırlık ünitesinden çıkan metan gazı anayoldan Gelik yönünde kalan havalandırma bacasını taşıyan pervanenin poziyonu neydi?
[*] Bu ocakta daha önce en fazla tespit edilen oranları neydi. Bu durumlarda ne yapıldı. Burasının hazırlık çalışması yapılan bir alan olması ve daha önce böyle bir gaz yoğunluğu yaşanmaması nedeniyle yüzde 4 metan oranı hafife mi alındı?
[*] Hazırlık çalışması yapılan anayola çıkan metan gazı kütlesi Gelik yönünde bulunan ve &[#]8216;çinbür&[#]8217; diye tabir edilen havalandırma bacasına ulaşsa gaz zaten gideceğinden patlama olmayacaktı. Metan gazı çıkacak yer bulamayınca geri dönmüş olabilir mi?
[*] Deneyimli maden işçileri havalandırma bacasında çok daha önceden meydana gelmiş bir göçüğün metan gazını geri sirküle etmiş olabileceğini söylüyor. TTK yetkilileri burasının açık olduğunu nasıl ispatlayabilecekler?
[*] Kurumun bazı yöneticileri ile Yapı-Tek firması temsilcileri arasında laubali ilişkiler var mı?
[*] Yüzde 4 metan gazını gören ve Yapı-Tek firması mühendisini ikaz ettiği belirtilen görevlinin böyle bir durumda izlemesi gereken kurallar ve tam olarak yetkisi, görevleri nedir. Bu kurallar uygulandı mı, yoksa TTK görevlisi &[#]8216;bir şey olmaz&[#]8217; düşüncesiyle Yapı-Tek firması mühendisine mi insiyatif bıraktı?
Editör: Pusula Gazetesi