Kurtlar Vadisi dizisinde oynayan Orhan Aydın, Şekip Taşpınar ve usta tiyatrocu Funda Yıldız, organizatör Yeliz Yalçın tarafından Zonguldak´a getirilen ´Sen kendine yıldız seç´ adlı tiyatro oyununu sergiledi. Orhan Aydın, son on yılın en iyi tiyatro oyununu yazıp oynadıklarını, amaçlarının topluma tiyatro bilincinin kazandırılması adına Anadolu turnesine çıktıklarını ifade etti. ´Sen kendine yıldızı seç´ adlı tiyatronun okullarda edebiyat derslerine konu olabilecek tarzda bir oyun olduğunu belirten Aydın,
kendisinin Türkiye´de ilk mahalle tiyatrosu kurucusu olduğunu söyledi. Tiyatroya başladığı ilk 7 yıl kazandıkları parayı öğrencilere ayni yardım olarak bağışladıklarını ve tiyatrodan maddi olarak hiçbir beklentileri olmadığını anlatan Aydın, ünlü olmak için evlerinden kaçan gençlerin İstanbul´da çok kötü durumlarda kaldıklarını söyleyerek gençlere uyarılarda bulundu.
ÜNLÜ OLMA UMUDUYLA EVLERİNDEN KAÇIYORLAR
Ünlü olmanın kolay bir durum olmadığını ve tiyatro sektörünün eğitimsiz insanlar tarafından yapıldığını dile getiren Aydın, "Ben şimdi bir tiyatro atölyesi kurayım. Bir sürü öğrenci gelsin bunların paralarını sömüreyim. Art niyetli olduktan sonra bunu çok rahat yaparsın. Bakın tiyatroya hayatta hiç gitmemiş, ailevi durumu o kadar iyi olan ve tiyatrocu olmak isteyerek evden kaçış planları yapan gençlerle dolu ülkemiz var. Bugün dershaneler evden kaçış yerleri. Şimdi kalkıp bana dershane sahipleri
bozulabilir ya da kızabilirler ama ben dershaneleri kıstas saymıyorum. Burada beni ilgilendiren tiyatro sahneleridir. Tiyatro atölyelerinde çocukların durumlarını dışarıdan gözlemliyorum, beğenmiyorum" dedi.
SANATÇILARI GÖZÜNÜZDE BÜYÜTMEYİN
Sanatçı olan birinin insanların gözünde büyüyebildiğini öne süren Aydın, eğitmenliğin zorluğunu anlattı.
Türkiye´de çok iyi eğitmen ve yönetmenler olduğunu söyleyen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede yıldız olmuş olan biri insanların gözünde büyüyebiliyor. Bu insan hemen eğitmen olabiliyor. Eğitmenlik o kadar kolay bir şey değil. Eğitmenliğin bir kriteri olmalı. Eğitimin şart olmadığını söylüyoruz ama eğitimin şart olduğu yerlerde var."
Eğitmen olabilmek için tiyatro tarihini ve dünya tiyatrosunu bilmek gerektiğini anlatan Aydın, şunları söyledi: "Bu ülkede çok iyi eğitmenler ve yönetmenler var. Nuri Bilge Ceylan buna güzel bir örnektir. Ama maalesef bu popüler işler daha çok rağbet görüyor. Halkımız buna çok rağbet ediyor. Düşünün bir çocuğun kalkıp Zonguldak´tan idealler ve hedefler uğruna ailesine ´ben gidiyorum´ diyerek İstanbul´da Taksim´de çok kötü durumlara düştükten sonra bunun bir anlamı yok. Ben o çocuğun ailesini düşünüyorum.
Çok kötü duruma düşeceğini bilerek ya da bilmeden fark etmez. Çocuklarını başlangıçta göndermemeleri gerekiyor."
HERKES RECEP İVEDİK, CEM YILMAZ OLAMAZ
Magazin sektörünün aynı insanlar üzerine kurgulu bir sektör olduğunu dile getiren Orhan Aydın, herkesin Recep İvedik veya Cem Yılmaz olamayacağını söyledi.
Aydın, gençlere uyarı niteliğindeki tavsiyelerini şöyle sıraladı: "İnanın artık şu çağ o kadar değişik bir çağ ki, artık kimse kimseye bir şey diyemiyor. Çocuklarınıza dahi bir şey diyemiyorsunuz. Anadolu´da dolaştığım sürece özellikle üzerinde duracağım konu bu olacak. Lütfen gençler ve arkadaşlar kendinize dikkat edin. Her şey dışarıdan göründüğü gibi değil. Herkes Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz olmuyor. Topluma mal olmuş ünlülerin bir itici kuvveti ve arkalarında madden bir destekleyeni var. Bu desteğin
arkasında da buradan gelir elde eden insanlar var. Kimseye durduk yere bir şey yapılmıyor. O insanlar çok fazla insan üretmezler. Bugün magazin programlarına baktığınızda 5 ile 10 manken üzerinde döner. Bir tane fazla insan göremezsiniz. On birinciyi almazlar. Çünkü, bu bir sermayedir. Bu bir iş sektörüdür. Bu ticaretin içine girebilmeniz içinde çok büyük üstün vasıflarınızın olması gerekiyor."
KABİLİYET ÖNEMLİ
En büyük özelliklerden bir tanesinin kabiliyet olduğunu anlatan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kabiliyetiniz varsa ancak bir dizide karakter oyuncusu olarak yer edinirsiniz. Karakterinizi oturttuktan sonra sıralı işler gelir. Ama gencinde çok fazla karakteri olmalı. Gençlik dizilerinden görüyoruz, karaktere dayalı oyunculuk yok. Güncel pohpohlamalar var. O pohpohlamalardan çıkan arkadaşlar gibi olacağız diyerek farklı bir yaşamın içerisine girip, kısa yoldan bir şeyler elde edeceğim düşünüyorsanız bu
çok zor. Bu çok tehlikeli bir şeydir. Benim için çocuklar ve gençler çok önemli. Her şey göründüğü gibi değil. Son dönemde İstanbul´da bir sürü tiyatro atölyesi gibi aslı astarı olmayan yerler kurulup yarım kiloluk akılları ile millete iki yüz elli gramlık tiyatro bilgisi anlatmaya çalışan ve aldıkları yüz gram tiyatro bilgisiyle ´ben tiyatrocu ve sanatçı oldum´ diye ailelerini terk edip farklı yerlerde arayış içerisinde olan genç güzel, yakışıklı ve çekici genç kuşağımızın çok dikkat etmesinin
gerekliliğine inanıyorum. Çok muhafazakar bir insan değilim. Ama yanlış hedeflerin ya da ideallerin peşinde koşmamaları adına onları uyarıyorum."
Editör: Pusula Gazetesi