Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu, 1982 anayasasını darbecilerin yaptığını, ülkenin huzura kavuşabilmesi için anayasanın tamamen değiştirilmesi gerektiğini, hükümetin anayasa maddeleri üzerinde yaptığı değişikliklerle sorunların çözülemeyeceğini söyledi. Yaşar Sinoplu, darbecilerin yapmış olduğu Anayasa kökten değişmedikten sonra bu ülkenin huzur bulmasının mümkün olmadığını belirtti.


Rötuşlarla bu iş yürümez


1980 darbesinin üzerinden 30 yıl geçtiğini ifade eden Sinoplu, &8220;30 seneden beri hiçbir şey yapılmamış. Ömürlerinin sonlarına gelmişler, bir de onları cezaevine alıp da devlet malından yedirmeyelim. Hiç olmazsa kendileri yiyip duruyorlar. Sanki hapishaneler özel olarak bakım evi haline dönüştü. Yani kim suçlu kim suçsuz belli değil. Allah hiç kimseyi hapishaneye düşürmesin. Hapishaneye düşme yollarını önce biz siyasiler olarak kapatmalıyız. Bir kere insanların ekonomik durumları bozuk olunca psikolojik durumu da bozuk olur. Psikolojik durumu bozuk olanın sosyal ilişkileri bozuk olur. Ondan sonra böyle bir kişi de pimi çekilmiş bombaya döner. Ülkenin durumu bu. 82 Anayasası için bizim Genel Başkanımız Profesör Doktor Numan Kurtulmuş bey diyor ki, &8216;gelin halkın anayasasını hep beraber yapalım&8217; Rötuşlarla bu işin yürümesi mümkün değil&8221; şeklinde konuştu.


Sessiz sedasız meclisten geçti


Yaşar Sinoplu, &8220;Anayasa konusu ile uğraşılırken ülkemizde başka bir şey oldu. Sessiz sedasız, dikkatler başka gündemlere çekilerek genetiği ile oynanmış ürünlerin (GDO) ithalat ve ihracatını kolaylaştıracak Bio Güvenlik Tasarısı sessiz sedasız meclisten geçti. Günaydın aziz milletim günaydın. Bakın burada oyunlar dönüyor. Bizim dikkatlerimiz, AKP şunu yaptı, MHP bunu yaptı, CHP bunu dedi, Deniz Baykal uçakta konuştu derken bu ülkede oynanan oyunlardan dikkat başka yerlere çekiliyor. Biz nelerle uğraşıyoruz. Biz sadece Türkiye&8217;nin değil, dünyanın gündemini değiştirecek projelerle uğraşıyoruz. Onun için bizim her sözümüzün haber değeri olduğu gibi Türkiye&8217;de ve dünyada oynanan oyunları da bu insanlarımıza göstermek mecburiyetindeyiz&8221; ifadesini kullandı.


Üçlü hokkabaz oyunları oynanıyor


Sinoplu, &8220;Buradan televizyon sahibi Sayın Ercan Aydın beye de sesleniyorum. Bazen açık oturumlar yapardık hepsi kapandı. Hiçbir açık oturuma yer yok. Niye? Sayın Ercan Bey niye? Kendilerine söylüyorum. Toplayın şu siyasileri, liderlerini toplayamazsanız il ilçe ve beldelerdeki başkanları toplayın. Bu ülkede oynanan oyunları halkımıza gösterelim. Halkımız doğru karar versin. Eski bakanlardan biri, &8216;2010&8217;un Kasım ayında seçime gidelim&8217; dedi. Baskın seçim yapılacak. Bu millet tekrar oyuna getirilip, AKP&8217;ye, MHP&8217;ye ve CHP&8217;ye oy verdirilmek zorunda kalacak. Çünkü bazı medya kuruluşları hükümetin yandaşı olduğundan dolayı gerçekleri milletimizin görmesi mümkün değil. Bu millete devamlı üçlü hokkabaz oyunu gibi oyunlar gösteriliyor. Bizim siyasi partilerdeki şahıslarla hiçbir zorumuz yok. Ankara&8217;dan gelindiği zaman bizi kucaklıyor, biz onları kucaklıyoruz. Gaziantep&8217;teki geldiği zaman onları kucaklıyoruz. İstanbul&8217;daki yetkilileri geldiği zaman birbirimizi kucaklıyoruz&8221; dedi.


Bu ülkeyi satamazsınız


Yaşar Sinoplu, &8220;Basın mensuplarının kaçırdığı olaylar var. Bizim yanımıza gelen adamın ilk geldiği andaki resmini çekeceksiniz, bir de konuşmanın ortalarına doğru resmini çekeceksiniz. Mimiklerindeki değişikliği, yüzünün ağardığını göreceksiniz. Çünkü doğru tektir. Bu sebepten dolayı kendilerine doğruyu anlatıyoruz. O zaman nefislerine hoş gelmediği için mimikleri değişiyor, renkleri değişiyor, konuşma usulleri değişiyor. Değişmesin kardeşim. 18 Mart&8217;ta Çanakkale&8217;yi geçilmez yapan şehitlerin torunları olarak herkes kendine göre bir etkinlik yaptı ama o zaman ben de şunu arz ettim. Bu vatan bize şehit kanlarıyla sulanarak emanet bırakıldı. O zaman mecliste grubu olan CHP&8217;liler, MHP&8217;liler, hükümette bulunan AKP&8217;liler bu ülkenin neyi var nesi yok Avrupa uyum yasaları adı altında, özelleştirme adı altında ülkeyi satamazsınız. Bu vatan toprakları bizlere emanet bırakılmıştır&8221; şeklinde konuştu.


Haftada 600 milyon TL kredi


Yaşar Sinoplu sözlerine şöyle devam etti: &8220;Milletimiz bankalardan haftada 600 milyon TL kredi çekmeye başlamış. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yetkililerine seslendim. Milleti kurtarın. 10-15 senelik alınan bu kredileri bu milletin ödemesi mümkün değil. İnsanlar kendini öldürüyor diye istatistik yapmışlar. Kendini asan yani intihar eden erkeklerin çoğu ekonomik bunalımda. 18 ile 28 yaş arası kadınların da ilk olarak geçim sıkıntısından, ikinci olarak eşler arasındaki anlaşmazsızlıklardan ve üçüncü de evin erkeğinin eve bakamamasından bunalıma girerek hayatlarına son veriyorlar. Bunu siyasetçiler yapamaz. Haftada 600 milyon TL, yani bir ayda 2.4 milyar her ay bu millete kredi veriliyor. Adam ev alsın doğal hakkıdır. İki odada olsa benim olsun diyor.


İspat edemezsem konuşmam


Allah razı olsun yüzde yüz doğru ama yüzde bin yanlış var. İnsanlara geçinme haklarını vermediğinden dolayı bu hükümetler, insan bunları en fazla 5 ay ödüyor ve daha bir yıl geçmeden maaşına yüzde 2.5 zam geliyor, yediğine, içtiğine, giydiğine yüzde yüz zam geliyor. Bu sebepten dolayı insanlar borçlarını ödeyemeyip bunalıma giriyor. TOKİ dokuz bin tane konutu geri aldık diyor. Bartınlı bir hemşerimiz Ankara&8217;daki bir arkadaşımızın çocuğunun TOKİ&8217;den almış olduğu evi daha içinde oturmadan geriye vermek mecburiyetinde kaldıklarını söyledi. İspat edemezsem konuşmam. Bunların hepsi birer oyun. Bu oyunları basın mensupları bozmalı. Çünkü bu insanların televizyona bakacak vakti yok. İnsanları bu hale getirdiler. Her gün insanlarımıza beş gün içinde ödemezseniz elektriğiniz kesilecektir diye yazılar geliyor. Bunları ödemeye mecburuz ama adamın ekonomik durumu yok. Ne ile ödeyecek?


Başbakanımız da üç çocuk yapın dedi


Ey AKP&8217;li hükümet, ey mecliste gurubu bulunan CHP&8217;liler siz ekmeğin kaç lira olduğunu biliyor musunuz? Meclis lokantasında ye babam ye, 3-5 lira hepsi. Yiyin, tıkının ama biraz da milleti düşünün. Yani artık söyleyecek cümle bulamıyorum. Siz insanları boğdunuz. 6 tane ihale yapılacakmış. Yılmaz bey bunlar asli göreviniz. Bunları gazetelerden ilan etmenize gerek yok. Ben onun ağabeyiyim. Buraya altı tane fabrika daha getiriyoruz derse ellerinden ve alnından öpeceğim. Bartın öyle bir hale gelmiş ki sanayiciye yer yok. Vah benim memleketim vah. Ülkesini düşünmeyen tüm siyasetçilere sesleniyorum. Her yeri ormandan sayılan diye bırakmışlar. Her yer orman çıkıyor. Bu ülke nasıl kalkınacak. Makilik alanlar bile orman diye geçiyor. Kim yaptı bunları böyle? Bu insanların hesap vermesi lazım. Bu ülkede yiyenin yanına kâr kalıyor. 15 veya 20 yıl ömrümüz var ya da yok. Biz öldükten sonra çocuklarımız ne yiyecek? Bu insanları dış ülkeler de almıyor. Her sene 1 milyondan fazla nüfusumuz çoğalıyor. Sayın Başbakanımız da üç çocuk yapın dedi. Şimdi nüfus daha fazla çoğalacak&8221;

Editör: Pusula Gazetesi