Küçükken birine kızıp bela okunduğunda büyüklerimiz kızar "bela okuma, belanın yedi kapıya zararı dokunur, Allah onun cezasını verir..." deyip telkinde bulunurlardı. Büyüklerin öğütlerini dinler, saygı gösterirdik. Ancak yine sinirli ve tahammül sınırlarının aşıldığı bir noktada ağzımızdan çıkan kelimeyi yuvarlatır "Allah Belediyenizi versin..." diyerek bu vebalden bir nebze kendimizi kurtardığımızı sanarak teselli bulur ve rahatlardık.
Çocukluğum gibi şimdi yine bela okumak istiyorum ancak dilimin hafızası "Allah Belediyenizi versin..." diye çıkartıyor sözcüklerimi...
Gerçek bu ya önümüzdeki 31 Mart 2019 seçimlerinde "Belediyemizi verecek"
Gerçi belediyemizi bulmuşuz da, kimsenin haberi bile yok.
Şimdi birileri hemen "siyaset yapma, demagoji yapma" diye düşünebilirler.
Siyaset ve demagoji yapmıyorum sadece etrafımdaki ve kendi yaşadıklarımın analizini yapıyorum
Önümüzdeki belediye seçimleri için yaşadığımız hareketlilik takip edilirken son yılların modası memleketin asıl olan meseleleri hep unutuluyor.
Görüştüğüm herkes endişeli
Herkes mutsuz
Herkes borçlu
Yeni evli ve yeni yuva kurmuş aileler, gelecek için hiçbir plan kuramadıkları gibi, geçimlerini halen anne ve babalarından aldıkları yardımlarla sağlayabiliyorlar.
Anne babalar için hatta dedeler için bile durum aynı.
70-80 yaşına gelmiş bir insan halen maaşı üzerinden kesilmek üzere taksitli kredi çekmek için banka-banka dileniyor
Sanki köprünün, havalimanının borcunu emekliler ödüyor. Yoksa öylemi!
Kimsenin içinde bulunduğu durumu gözden geçirmeye bile fırsatı yok
İnsanlar her an yeni gündem, her an yeni bir olayla karşı karşıya
Firmalar konkordato ilan ediyor, İflas eden edene, fabrikalar kapatılmış, üretim ekonomisi durmuş, dışa bağlı ekonomi alım gücünü eritirken, çarpık gelir dağılımı toplumu sınıflara ayırmış.
Otomobil ve lüks daire satışları örnek gösterilerek, köle gibi çalışıp emeklerinin karşılığını alamayan çoğunluk cezasını çeksin dercesine uygulanan yaklaşımlar hız kesmiyor.
Bir sözüm de basına ve olan biteni halka duyurması gereken bir kısım medyaya
Gündemlerin de sadece seçim var
Geçimden bihaberler
Yarı yarıya düşürmek zorunda kaldığı sayfa sayısı, veremediği kağıt parası, maaşını ödeyemediği personeli yokmuş gibi da hala Polyanna habercilik yapıyorlar
Bu iş ne zamana kadar sürecek, Belediye seçimlerine kadar sürecek mi?
Sonra ne olacak?
Birinin Belediyeyi alacağı kesin...
Seçimden sonra "Allah belediyenizi vermez" işallah...

Editör: Pusula Gazetesi