86 yaşında olan piyano Maden Mühendisleri Zonguldak Şubesi tarafından uzun yıllar korunarak şubenin Zonguldak kültür ve sanat tarihine yaptığı katkı bir daha kanıtlandı.

Ekrem Murat Zaman tarihi piyano ile ilgili yaptığı paylaşımda, “G. L. Nagel’in Piyano fabrikası, Osmanlı Sarayı Piyano Fabrikası olarak adlandırıldı (1900 öncesinde).

Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube binasında bulunan Piyanonun kaidesinde “G. L. Nagel Heilbronn” yazıyor. (PAYLAŞIMDA FOTOĞRAFINI GÖRÜYORSUNUZ)

G. L. Nagel, Heilbronn'da bir piyano fabrikası (pianoforte fabrikası) idi. İmparatorluk Osmanlı Sarayı Piyano Fabrikası olarak adlandırıldı ve 25 Şubat 1906'dan itibaren Württemberg sarayına da tedarikçi oldu.

1870'li yıllardan itibaren G. L. Nagel piyano fabrikası Turmstraße 27 ve 27a adresinde bulunuyordu. 1906'da Wilhelm ve Hermann Nagel, G. L. Nagel'in sahipleriydi.

İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1939 yılında üretim durduruldu; ancak kalan stoklar birkaç yıl daha satıldı. Piyano fabrikası savaşta yıkıldı.

Bu 86 yaşındaki yaşlı ve oldukça da yıpranmış, sesi çıksa da konuştukları anlaşılamayan anıt piyanoyu, Karadon Müessese Müdürü Hayrullah Çakmak tarafından, 1988 yılında, Şube Başkanı Kemal Reşit Kutlu ve Sayman Hüsnü Ünal ile birlikte talebimiz üzerine Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Binasına korunması için gönderildi. 

Araya fitne sokmayın: Geçmişi unutmayın! Araya fitne sokmayın: Geçmişi unutmayın!

PİYANO, bir meslek odası olmasının ötesinde, Zonguldak’ın tarihi kültür mekânı olmakla gurur duyan binada KORUNUYOR. Tamiri yapılıp, çalışır hale getirilmesi dileğim...

Kilimli’de büyümüş, farkındalığın vücut bulmuş hali Sami Gökmen Abi’me, bilgi almak için sordum piyanoyu. 

Sami Abi’den; “Ekrem Bey merhaba. O piyano Kilimli Deniz Kulübü’ndeydi. Mahalle arkadaşlarım Yurdakul Alkan (Dom dom) , ve Kömŭrspor’da Güreş Antrenörü Ali Tomruk'un oğlu Celalettin'le, piyanonun arkasındaki kapağı kaldırıp, tuşların bağlı olduğu ve uçları keçe ile sarılı, vurduğu zaman ses çıkaran çubuklarla oynardık. Hoşumuza giderdi; çıkan, Do, re, mi, fa, so, la, si, do sesleri.” Yanıtını aldım. 

HER YERİNDEN TARİH VE KÜLTÜR FIŞKIRAN ŞEHRİN, VEFASIZ İNSANLARINA…” ifadelerine yer verildi.

Muhabir: Batuhan Karamalak