SUBÜ Konuşmaları 3. sezonunun ilk söyleşine konuşmacı olarak katılan Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, sadece dersteki başarıyla nitelikli insan olunamayacağını söyledi.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları'nda 3. sezon başladı. Sezonun ilk konuşmacısı Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık oldu. 'Rektörle Yeni Döneme Dair' başlığıyla gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörü Öğr. Gör. Halid Özgür üstlendi. Söyleşide; üniversitede öne çıkan son gelişmeler, sosyal transkript ve akreditasyon çalışmaları hakkında bilgiler paylaşan Sarıbıyık, öğrencilerin bütünleme sınavları, kampüs yeri ve uzaktan eğitim gibi birçok konudaki sorularını da cevaplandırdı.

"SUBÜ Konuşmaları artık bir marka oldu"
Tüm öğrencilere bahar yarıyılı için başarılar dileyerek konuşmasına başlayan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, "Pandemi sıkıntısını inşallah bir an önce atlatırız. SUBÜ Konuşmaları artık bir marka oldu. Ortaya çıkması basit olmadığı gibi kolay kolay da marka olunmuyor. Yapılan programların YouTube üzerinden istenildiği zaman izlenebiliyor olması da işin bir başka güzelliği. 50 bin saatlik bir izlenmenin olması çok kıymetli. SUBÜ Konuşmalarını avantaja dönüştüren Akademik Çalışmalar dersimize de 3 binin üzerinde öğrencimiz kayıt yaptırdı. Bu teveccühün bir göstergesi" dedi.

"Sosyal transkript büyük avantaj"
Dijital çağda artık öğrencilerin sadece aldığı ve transkriptinde yazan derslere bakılmadığını belirten Sarıbıyık, "Öğrencilerin artık sosyal meziyetleri de görülmek isteniyor. Bu anlamda üniversitemizde uygulamaya aldığımız sosyal transkript oldukça önemli. SUBÜ Konuşmaları bunun bir parçası. Kulüp faaliyetleri, etkinlikler, sosyal sorumluluk projeleri, öğrencilik döneminde ucundan tuttukları işler bunların hepsi sosyal transkriptte yer alabiliyor. Anlatılan bir hikayedir. Bir baba çocuğuna sürekli musluğu kapat, gereksiz yanan lambaları söndür, her şeyini ortada bırakma diye nasihat veriyormuş. Bu çocuk bir fabrikaya iş görüşmesine gitmiş. Kapıdan girdiğinde bakmış ki bir çeşme akıyor ve gidip onu kapatmış. Biraz ileride yerde bir çalı görüp kimse takılmasın diye kaldırmış. Binaya girdiğinde de kimsenin olmadığı ama ışıkların açık olduğu bir yer görünce ışıkları kapatmış. Mülakat kısmına geldiğinde, 'Senin mülakata girmene gerek yok biz soracaklarımızı sorduk ve seni aldık' diyorlar. Yani özetle böyle bir kültürün oluşması önemli. Artık yapması gerekenlerin farkında olan sosyal sorumluluk sahibi insanlar aranıyor. Nitelikli insan demek sadece dersleri başarıyla geçmiş insan demek değildir" diye konuştu.

"Öncü olma rolümüz var"
Tüm birimlerde akreditasyon çalışmalarını önemsediklerini söyleyen Sarıbıyık, "Teknoloji Fakültemizin yanı sıra Turizm Fakültemizde Turizm İşletmeciliği Bölümümüz de akredite oldu. Spor Bilimleri Fakültemizde bir bölümümüzün akredite olması için başvuru yapıldı. Uygulamalı Bilimler Fakültemiz akredite çalışmalarına başladı. Yeni öğrenci almış bölümlerimize şu anlık akreditasyon başvurusu yapamıyoruz. Çünkü bunun için bölümün mezun vermiş olması ve bunun üzerinden en az iki yıl geçmiş olması gerekiyor. Teknoloji Fakültesi'ndeki bölümlerimizin ikinci öğretimleri için de bu nedenle başvuru yapamamıştık. Bu dönem fakültemizdeki tüm bölümleri kapsayan bir başvuru yapacağız. Bununla birlikte ülkemizde meslek yüksekokulları gerçeği var ve bunları akredite eden bir kurum şu an için yok. Biz bununla ilgili olan kısımda da Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) ile entegre bir çalışma yapıyoruz. Yüzde 95 oranında tamamlandı. Artık son aşamaya geldik. Akreditasyona katılacak hocaların eğitimini de tamamladığımızda ön lisansta da akreditasyon çalışmalarını ilk yapan üniversite olma fırsatını yakalamış olacağız. Biz yaptığımız işleri hem öğrencilerimizin maksimum düzeyde faydalanacağı şekilde yapıyoruz, hem çalışacakları kurumda yarar sağlayacak duruma getiriyoruz, hem de yapmış olduğumuz işin başka üniversite ve kurumlar tarafından da yapılmasını önemsiyoruz. Öncülük yapmak gibi bir rolümüz var" şeklinde konuştu.