Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı Opr. Dr. Eylem Ertuğ Ertuğrul, "Cumhuriyet Halk Partimizin tüm yönetim kadrolarıyla birlikte, ne pahasına olursa olsun Atatürk İlke ve Devrimlerinin izinde, demokratik, laik ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve sonsuzluğa taşıma azminde olduğumuzu özellikle belirtmek isterim" dedi. CHP İlçe Başkanlığınca, partinin kuruluşunun 98. Yılı dolayısıyla Yönder Site Kulüp'te, gerçekleştirilen kahvaltı etkinliğinde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. CHP İlçe Başkanı Ertuğrul, burada yaptığı konuşmada, CHP'nin birikimi ve kadrolarıyla Türkiye tarihinde önemli izler bıraktığını söyledi. Bugün de ülkenin demokratik yaşam mücadelesinin, tam bağımsız demokratik ve çağdaş bir Türkiye idealinin öncüsünün CHP olduğunu savunan Ertuğrul, şunları kaydetti: CHP, ilkelerini yüklendiği tarihi misyonu ile kararlı adımlarla geleceğe taşımaktadır. Cumhuriyet Halk Partimizin tüm yönetim kadrolarıyla birlikte, ne pahasına olursa olsun Atatürk İlke ve Devrimlerinin izinde, demokratik, laik ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve sonsuzluğa taşıma azminde olduğumuzu özellikle belirtmek isterim. Son dönemde tüm kurumlarıyla çalışamaz hale gelen devlet mekanizması ile ilgili pek çok sorunu görüyoruz. Halkımızın bu konudaki şikayetleri yoğun olarak bize de geliyor, hepsinin farkındayız. Ne olursa olsun, sorunlar ne kadar çözümsüz görünürse görünsün umutsuzluğa kapılmayacağız. Bütün engelleri kavga etmeden, akılla, bilgi ve birikimle, birbirimizi kucaklayarak aşacağız. Yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmadan, herkesin kimliğine ve inancına saygı göstererek bu ülkede hepimiz beraber yaşayacağız. Doğasına, konumuna, topraklarına, kültür zenginliğine, tarihine bakıldığı zaman olağanüstü güzel bir ülkemiz var ama hepimizin aklında 'nereye gidiyoruz' diye soru işareti var. "ETRAFIMIZ CEVAPSIZ SORULARLA DOLU" Soru işareti olması çok doğal çünkü her tarafımız cevapsız sorularla dolu. Merkez Bankası'nın kasasında 128 milyar dolar buharlaştı. Nereye gitti? Bu para hiç edildi. Hesabını veren yok. Sınırlarımız kevgire döndü. Zaten kaldırılamayacak bir yük olarak sırtımızda duran göçmenlere her geçen gün yenileri ekleniyor. Hangi pazarlıklarla bunlara izin veriliyor, hiçbir bilgimiz yok çünkü ülke tek kişinin kararlarına göre sorgulama ve şeffaflık olmadan yönetiliyor. Hepimiz devlete vergi veriyoruz. Çağdaş demokrasilerde, parayı harcayan yöneticiler, yaptığı harcamaların hesabını, vergiyi ödeyen millete verir. Bir ülkede bütçe için parayı bizden alan iktidar hesabını vermiyorsa bizim paraların nereye gittiğini bilmeyiz ve orada demokrasi yoktur demektir. İktidar 'hastane, yol, havaalanı yaptık' diyor. Eyvallah yapın. Ama Hangi paralarla, hangi şartlarla yaptınız, kaç para ödediniz? ihaleler nasıl yapıldı? Ticari sır denerek açıklanmıyor. Asgari ücretlilerin tepesine vergi diye çöken iktidar, hangi şirketlerin devasa vergi borçlarını hangi pazarlıklarla siliyor? Bu kıyaklar niye yapılıyor? İhaleler neden hep aynı şirketlere veriliyor? "MAFYA BABASI KONUŞUYOR" Düşünün; bir ülkede bir mafya babası çıkıyor, devletin mafyayla olan kirli ilişkilerini, yolsuzluk, rüşvete bulaşmış bürokratları iş adamlarını, mala çökmeleri açıklıyor. İçişleri Bakanı çıkıyor diyor ki 'Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüşvet veriliyor'. Vatandaş söylese, 'Nereden biliyorsun' deriz. Bir ülkenin İçişleri Bakanı çıkıp bunu söylüyor ise, bu ülkede adalet varsa, devleti yöneten, İçişleri Bakanı'nı çağırır, '10 bin dolar alan kim, adını ver gereğini yapacağız' der. Böyle bir girişim oldu mu? olmadı, o zaman adalet nerede? Rüşvetçinin ödüllendirildiği ülkede adalet, hak hukuk olmaz. Siyaset zenginleşme aracı değildir, siyaset cep doldurma işi değildir. Siyaset halka hizmettir, halka hizmet hakka hizmettir. Hakka hizmet alın terine değer vermektir. Alın terine değer vermek o memlekette huzuru ve bereketi getirmektir. Bu güzel ülkeye huzuru ve bereketi getireceğiz. Kavgayı bitireceğiz, herkesin evinde huzur içinde yaşamasını sağlayacağız. " 12 EYLÜL DARBESİ... CHP İlçe Başkanı Ertuğrul, aynı zamanda 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak sürdürdüğü konuşmasında, şunları söyledi: "41 sene önce gerçekleştirilen bu darbe idam, kötü muamele ve insan hakları ihlalleriyle zihinlerdeki yerini koruyor. Anayasayı uygulamadan kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine devam ettiler. Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetlerini durdurdu. Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, pek çok siyasi parti liderine ve yönetici kadrolarına sürgüne göndererek siyasi yasaklar getirdi. Ülkeye karanlık günler yaşatan darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarının da mimarı oldular. Darbeci Kenan Evren'in yaşı büyütülerek 17 yaşında astırdığı Erdal Eren için söylediği 'Asmayalım da besleyelim mi?' sözü ise hafızalardaki yerini koruyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından 14 bin kişinin çıkarıldığı bu dönemde, yaklaşık 100 bin kişi 'örgüt üyesi olma' suçundan yargılandı, 30 bin kişi ise 'sakıncalı' olduğu iddiasıyla işlerinden edildi. Kültür ve sanat hayatının da hedef alındığı bu dönemde, yaklaşık bin film yine sakıncalı bulunduğu için yasaklandı, 4 bine yakın öğretmen ve yüzlerce üniversite görevlisinin işine son verildi. Onlarca gazeteci hakkında binlerce yıla varan hapis cezaları istendi. Üzülerek belirtmek isterim ki, günümüzde iktidar tarafından gerçekleştirilen faşizan uygulamalar da bu yöne doğru gitmektedir. Bunu engelleyecek en önemli güç Cumhuriyet Halk Partisidir. O yüzden partimiz her daim karanlık odakların hedefinde olmuştur. Hep mağdur edilmiş, baskılara maruz kalmıştır. Darbelerden en çok zarar gören parti olmuştur. Ancak CHP kadroları, karşılaştıkları engelleri mücadelelerle aşmayı hep bilmiştir. Biz de aynı şekilde haykırıyoruz; Ne 12 Eylül ne de 15 Temmuz! Askeri ve sivil darbe heveslileri şunu iyi bilsinler ki demokratik hukuk devleti mücadelemiz asla bitmeyecektir! Hiç merak etmeyin önümüzde güzel günler var. Sandık gelecek ve hep beraber demokrasiyi yeniden ayağa kaldıracağız. Hep birlikte güzel, huzur içinde bu ülkede yaşayacağız. Bize bu güzel ülkede, özgür bir şekilde, onurumuz ve şerefimizle yaşama hakkı ve imkanı veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün kahramanlarımıza, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum." CHP İlçe Teşkilatı'nın kahvaltı etkinliğine; CHP İl Başkanı Murat Pulat başta olmak üzere, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın, Ereğli belediye Başkanı Yardımcısı Haluk Okur, bazı CHP'li Belediye Meclis üyeleri, Zonguldak merkez ve ilçelerin yönetim kurulu üyeleri, partinin eski il ve ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları ile kalabalık partili katıldı.