Oğuzhan Turhan’dan Tahsin Erdem’e: “Ziyaret neden engellendi? Erdoğan portresi neden duruyor?”
Oğuzhan Turhan’dan Tahsin Erdem’e: “Ziyaret neden engellendi? Erdoğan portresi neden duruyor?”
İçeriği Görüntüle

İşçiler, sağlık emekçilerinin insanca yaşama standartlarına yükseltecek bir zam teklifi beklediklerini ifade ettiler.

Bülent Ecevit Üniversitesi sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde örgütlü sağlık işçileri TÜRK-İŞ’in kamu çerçeve protokolünde hükümeti temsilen TÜHİS’in zam teklifini protesto etmek üzere hastane önünde toplandı. Sağlık işçileri, insanca yaşamak için haklarını talep ettiklerini ifade ederek alkışlarla yetkililere seslerini duyurmaya çalıştı. TÜRK-İŞ’in Türkiye genelinde tüm işyerlerine gönderdiği basın bildirisini Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Zonguldak Şubesi Şube Başkanı Hakan Uzun ve işyeri baş temsilcisi Aziz Baki okudu. Basın bildirisinin ardından sloganlar atan işçiler, alkışlarla yeni teklifi beklediklerini belirttiler.


Zonguldak Şube Başkanı Hakan Uzun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bugün buradayız. Çünkü artık sabrımızın sonuna geldik.
Bugün buradayız. Çünkü emeğimizin görmezden gelinmesini kabul etmiyoruz.
Bugün buradayız. Çünkü biz kamu işçisi olarak hakkımız olanı talep ediyoruz!

2025-2026 Toplu İş Sözleşme sürecinde hükümetin sunduğu teklif, ne yazık ki alın terimizi ve emeğimizi yok sayan, akılla ve vicdanla açıklanamayacak bir yaklaşımdır.

Aylardır masaya çözümle gelin dedik, karşılığında sessizlik bulduk.
“Hayat pahalılaştı, geçinemiyoruz” dedik, sesimizi duymadınız.
Biz sabırla ve umutla bekledik…
Ama siz işçinin sabrını sınadınız.
Bugün önümüze koyduğunuz sözde teklif, bir çözüm değil; açık bir saygısızlıktır!

Bu yalnızca ücret meselesi değildir. Bu, emeğe verilen değerin bir göstergesidir.
Ve maalesef görüyoruz ki, bu teklif ülkenin üreten insanına reva görülen değersizliğin ifadesidir!

Gerçekler ortada:
Bugün bu ücretlerle geçinmek mümkün değil.
Bir evin kirası bir maaşı aşıyor.
Faturalar elimize her geçtiğinde içimiz daralıyor.
Ulaşım, eğitim, gıda… Her şey ateş pahası.
Ama siz hâlâ “verdiğimiz yeter” diyorsunuz.
Hayır, yetmiyor!
Çünkü biz sadaka değil, insanca yaşam istiyoruz!
İnsanca çalışıp, onurlu bir yaşam sürmek istiyoruz!

Unutmayın, bu ülkenin çarkları bizim emeğimizle dönüyor.
Temizliği yapan da biziz, yolları açan da, elektriği sağlayan da, çöpü toplayan da biz...

Ancak görüyoruz ki, bu emek hâlâ hak ettiği değeri görmüyor.
O zaman buradan açıkça söylüyoruz:
Bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz!
Eğer masada çözüm üretilmezse, biz bu meydanlarda sesimizi gür sesle yükseltecegiz!

Çünkü biz bu ülkenin emekçileriyiz!
Biz oyalama değil, adalet istiyoruz!
Biz söz değil, çözüm bekliyoruz!
Ve biz yalnızca hakkımız olanı talep ediyoruz!
Emeğin yok sayıldığı bir yerde sosyal barış sağlanamaz.
Bu anlayışla ne adalet olur ne de huzur.
Artık yeter!
Biz buradayız!
Geri adım atmıyoruz!
Bu mücadele geçim mücadelesidir!
Bu mücadele onur mücadelesidir!
Yaşasın işçinin birliği!
Yaşasın emeğin örgütlü gücü!
Yaşasın TÜRK-İŞ’in kararlı duruşu!"

Muhabir: Öznur Güneş