Mimarisi, şehir hayatı ve yaşantısıyla Osmanlı'nın parmak izi olan adlandırılan Karabük'ün Safranbolu ilçesi, 1994 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmasıyla önemli bir turizm merkezi haline geldi.
Unutulmuş ve yıkılmaya yüz tutmuş olan Safranbolu'da, alınan koruma kararlarıyla 1975 yılında sonra koruma bilinci oluşurken, koruma bilinci 26 yıl önce 17 Aralık 1994'te UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmasıyla zirveye ulaştı.
26 yılda yapılan restorasyon ve koruma çalışmalarıyla "En iyi korunan 20 kent" arasına giren Safranbolu, Türkiye'de kent ölçeğinde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki yer alan tek kent olma özelliği de taşıyor.
Osmanlı döneminden kalma han, hamam, konak, köprü, çeşme ve camiler gibi tarihi yapıların yer aldığı tarihi kent, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Safranbolu, 26 yıllık süreçte "korumanın başkenti", "açık hava müzesi", "Osmanlı'nın parmak izi", "en iyi korunan 20 kent" gibi unvanlarla anılmaya başlandı.

Müze kent
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, bireysel korumacılığını bilinçli korumaya dönüştürmüş kadim şehir Safranbolu'nun UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil oluşunun 26. yıl dönümünü pandemi nedeniyle buruk kutladıklarını söyledi.
Korona virüs salgını nedeniyle bu yıl etkinlikleri arzu ettikleri şekilde gerçekleştiremediklerini ifade eden Köse, "Ancak biliyoruz ki, geçmişten emanet aldığımız ve gelecek nesillere miras olarak bırakacağımız şehrimiz varlığını her geçen gün kıymetine kıymet katarak sürdürecek. Dünyanın en iyi korunan 20 kentinden biri olan şehrimiz, içinde yaşayarak korunmayı başarmış, kültürün ve estetiğin ahenkli buluşması ile bir sanat eseri gibi günümüze gelmiştir. Geleneksel Türk toplum yaşantısının bütün özelliklerini günümüze taşıması, kendini zamana karşı saklamış olması, Safranbolu'yu 'korumanın başkenti' unvanına kavuşturmuştur ve bu zenginlik kenti bir müze kent haline getirmiştir" dedi.
Sahip olduğu zengin kültürel mirası kent ölçeğinde korumadaki başarısının Safranbolu'yu 'dünya kenti' yaptığını ve UNESCO tarafından 17 Aralık 1994 yılında bu unvanla taçlandığını aktaran Köse, şunları kaydetti:
"Tabi günümüze gelmesine birçok insanın emeği var. Bürokratlarımızdan ahşap ustalarımıza, akademisyenlerimizden arastalardaki zanaatkarlarımıza herkesin emeği büyük. Ben şehrimizin bugünlere gelmesi için mesai harcayan, her güzel şeyi ilmek ilmek işleyerek sunan kaymakamlarımıza, belediye başkanlarımıza, belediye meclis üyelerimize, halkımıza kısacası her taşında, harcında katkısı bulunan herkese tek tek şükranlarımı sunuyorum. İçerisinde böylesine büyük zenginlikleri barındıran bu kente hizmet vermekten gurur duyuyorum. Kendini, tarihini, kültürünü korumayı ödün vermeden başarmış bir şehrin belediye başkanı olmanın onuruyla nice yılları dünyanın nazarında parmak ile gösterilecek kadar özel bir Safranbolu olarak kutlamayı diliyorum" diye konuştu.