Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, bugün yayınlanan köşesinde "Hürriyet'in sektördeki gücü arttıkça saldırılar da artıyor" başlıklı bir yazı yayınladı. Bu yazıyı okuyalım: "Hiçbir siyasi yaklaşıma karşı önyargımız yok. Yayınladığımız her haberde kılı kırk yarıyoruz. Yalana dolana kapılarımız sımsıkı kapalı... Muhabirlerimiz ve editörlerimiz, "Hürriyet yazdıysa doğrudur" anlayışının yerleşmesi doğrultusunda görev yapıyor. [*] Kısacası işimizi hakkıyla yapmaya çalışıyoruz. Bütün gayretimiz bu yönde. [*] Biz böyle yaptıkça... Gücümüz artıyor. Okurlarımızın Hürriyet'le kurduğu bağ güçleniyor. Sektördeki öncülüğümüz tescilleniyor. [*] Durumun böyle olması... Bazı çevreleri hasetten çatır çatır çatlatıyor. Hürriyet'in yaptığı özel haberleri alıntılayarak sayfalarını dolduran bazı internet siteleri bile Hürriyet'e saldırıyor. [*] Neymiş efendim, Hürriyet parayla haber yapıyormuş. Şimdi de bunu çıkardılar. Hürriyet'in küçük ve orta boy işletmelere ulaşmak için bir yılı aşkın bir süredir çalıştığı bir ajans, birkaç küçük işletmeye bir mektup yazmış. Hürriyet'in yayın ilkeleriyle asla bağdaşmayan bu mektuba mal bulmuş mağribi gibi sarılıp "Hürriyet şöyle yapıyor, böyle yapıyor" falan diye saldırıyorlar. [*] Hürriyet, hiçbir reklamverenin reklama dayalı işini, "BU BİR İLANDIR" ibaresi koymadan yayınlamaz. Söz konusu mektubun, fiiliyatta hiçbir karşılığı yok, olamaz. O mektuptaki vaadin, herhangi bir yayınımızda zerresi bile görülmemiştir ve görülmeyecektir. O mektubu yayınlayan ajansla tüm ilişkimizi gözden geçiriyoruz. [*] Peki şaşırıyor muyuz bu olup bitene? Tabii ki hayır! Hürriyet sektördeki gücünü arttırdıkça bu saldırılar da artacak. Şimdiden söyleyeyim: Önümüzdeki günlerde saldırganlar, fazla mesai yapmak zorunda kalacaklar. Çünkü Hürriyet, çıtayı en yükseğe dikmeye kararlı." ŞİMDİ GELELİM YORUMA: Bugünlerde Zonguldak'ta Pusula Gazetesi ve Ali Rıza Tığ'a, yönelik saldırıların nedeni tam da budur. Daha önce benzer yazıları kaleme almıştım. Bu iyi oldu. Kalemine, yüreğine sağlık Ahmet Hakan...