Kastamonu'da yaşayan 62 yaşındaki Yüksel Çelik, bir yıl önce pikniğe gittiği ormanlıkta yemek için yanlarına gelen tilki yavrularını beslemeye başladı. Çelik, bir yıldır her gün aynı yere giderek yavru tilkileri elleriyle beslemeye devam ediyor.
Kastamonu'da ikamet eden ve her gün kentin kırsal kesimlerindeki ormanlık alanlarda yaşayan kedileri besleyen 62 yaşındaki emekli Yüksel Çelik, pikniğe gittiği ormanda yanına gelen 2 yavru tilkinin yemek istediğini görünce kendine yeni bir görev edindi. Yaklaşık 1 yıl önce hem piknik amacıyla hem de kedilerini doyurmak için ormanlık alana giden Çelik, iki tane tilki yavrusunun kendisine doğru gelmeye çalıştığını görünce yanlarına giderek aç olduğunu düşündüğü tilki yavrularını elleriyle besledi.

1 kg ciğer ve 1 kg tavuk kanadı alarak tilkileri besliyor
Yavru tilkilerin annelerini kaybettiğini düşünen Çelik, 1 yıldır her gün aynı noktaya gelerek tilki yavrularını beslemeyi sürdürdü. Her gün kendileri için ormana gelen Çelik'e alışan tilkiler ise kendilerini besleyen hayvansever ile oyunlar oynamaya başladı. Her gün 1 kilogram ciğer ve 1 kilogram tavuk kanadı alarak ormanın yolunu tutan Çelik de Koş Yavrum ve Akkuyruk isimlerini verdiği tilki yavrularını ömrünün yettiği yere kadarda beslemeye devam edeceğini söyledi.

Kedileri beslerken tilki yavruları ile tanıştı
Doğada yaşayan kedileri beslemek için gittiği ormanda yeni arkadaşlar edindiğini söyleyen Yüksel Çelik, "Kedilerimi beslemeye geliyordum. Sonra yavru tilkilerle karşılaştım. Onu besledim. Tilkilerle arkadaşlığımız bu şekilde başlamış oldu. Her gün buraya gelirim. İki tane doğada yaşayan kedim var. Onların karnını doyururum, şimdi iki tane de tilkim oldu. Onlar içinde ayrı yemekler getiririm. Her gün burada onlara bakar giderim. 3 yıldır doğada yaşayan kedilere bakıyorum. 1 yıl önce kedilerimi beslerken tilki yavrularını gördüm ve onlara kıyamadım. Ondan sonra tilki yavrularına bir şeyler getirme ihtiyacı hissettim" dedi.

Kedi yiyecekleri ile tilkileri beslemeye başladı
1 yıl önce tilki yavrularıyla karşılaştıklarını belirten Yüksel Çelik, "Tilki yavrularına da kedilere getirdiğim nevalelerden, kendi yiyeceklerimden bir şeyler vermeye başladım. Bu şekilde tilkilerle arkadaşlığımız oluştu. Bugüne kadar devam etti, her gün yanıma gelirler. Bunlar iki kardeş, bir tanesi şimdi geldi, az sonra diğer kardeşi de gelir. Hayatımız bu şekilde geçiyor. Yaban hayatta yaşayan tilkileri beslemek anlatılmaz bir duygu. Kelimelerle bu duyguyu anlatamam. Bunu herkesin yaşamasını tavsiye ederim. Mükemmel bir duygu, bunu yaşayınca insanlar ancak bilebilecek. Kelimelerle ifade edilmez" diye konuştu.

Anne babaları ölmüş olabilir
Beslediği tilki yavrularının annelerine rastlamadığını belirten Çelik, "Tilki yavruları çok küçüktü. Bunların benim yanıma gelme şansı yok. Onlara annesi bakar. Büyük ihtimalle ölmüş olabilir ya da başına bir şey gelmiş olabilir. Tilkilerin harika koku alma duyuları var. Koku alıp da benim yanıma gelip kendilerini doğurtması olacak iş değil. Ben de onları akşam üzeriydi bu şekilde, o gün doyurduktan sonra her gün aynı noktaya geldim. Anne babayı 1 yıldır hiç görmedim. Onlar benim yanıma gelmedi. Onları hiç görmedim ben" şeklinde konuştu.

"Kedilerle tilkileri birbirine dost yaptım"
Yavru tilkilerin o küçüklükte iken yuvalarında olması gerektiğini söyleyen Çelik, "Anneleri yemek taşıyacak yavrulara. Yavruların yanıma gelme ihtimali çok zayıf. Yuvada olması gereken bir yavruydu. Onarla vakit geçirmeye başlayınca isim taktım, birisine Koş Yavrum diyorum, diğerine de Ak Kuyruk diyorum. Zamanımız bu şekilde geçiyor. Ama iki tilkinin yanında iki tane de kedim var. Kedilerle tilkileri birbirine dost yaptım. Kedilerde yiyor, tilkilerde yiyor" ifadelerini kullandı.

Her gün 1 kilo ciğer 1 kilo da tavuk kanadı ile ormana gidiyor
Her gün elleriyle beslediği yavru tilkilerin elinde büyüdüğünü ifade eden Yüksel Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her gün buraya gelip sularını ve yemeklerini bıraktım. Her gün kasaba gidiyorum. Hayvanın bazı bölgeleri var. Genellikle paramla alıyorum. Tavuk kanat uçları ile tavuk ciğeri alıyorum. Bunları param ile alıyorum. Bugün 1 kilogram tavuk ciğeri aldım, 3 kilogramda tavuk kanadı aldım. Her ikisini de paramla alıyorum. Bazen burada mangal ya da ızgara gibi şeyler yapıyorum. Biraz fazla alıyorum, kedilerim ve tilkilerime de pişmişinden de yediriyorum. Yalnız her zaman değil. Bu bıraktığım malzemelerin hepsini yemiyorlar, ben yine de bırakıyorum başka hayvanlar yesinler diye. Karınları doyunca da tilkiler bir kısmını gömüyor. Kalanlarını da belki yaban hayatındaki başka hayvanlar bulup yer diye ben bırakıyorum buraya. Onları da başka hayvanlar yesin."