Zonguldak Belediyesi'nin resmi Twitter hesabından engellendiği için Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) yaptığı başvuru reddedilen Av. Dursun Küçük, TİHEK'e açtığı davayı kazandı. Ankara 9. İdare Mahkemesi, Küçük'ün hem belediyenin hem de belediye başkanının Twitter hesabından engellenmesinin ayrımcılık yasağına aykırı olmadığı yönündeki TİHEK kararının iptaline hükmetti. Küçük, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmemesinin ardından "Emrindeyiz sayın bakanım" paylaşımı yapmasını eleştirmiş ve bu nedenle de belediyenin resmi Twitter hesabından engellenmişti. Alan, istifanın kabul edilmemesinin ardından onaylı Twitter hesabından "REİS noktayı koydu. Durmak yok yola devam Emrindeyiz Sayın Bakanım" şeklinde paylaşım yaparak bu paylaşımında Soylu ve Erdoğan'ı etiketlemişti. Küçük de bu paylaşımın altına "Sayın Alan, Sevginizi gösterme adına bu şekilde paylaşım yapmış olduğunuz anlaşılmakta ise de merkez yönetimi temsil eden bakanın yerel yönetim üzerinde ast/üst ilişkisi olmaması sebepli ve olası bir hukuki incelemede soruşturma izni verecek kişi olması sebepli, paylaşım hatalıdır" ifadelerinin yer aldığı bir yanıt verdi. Hemen ardından da Küçük hem Zonguldak Belediyesi'nin hem de Zonguldak Belediye Başkanı Alan'ın hesabından engellendi. Küçük, bunun üzerine ilk olarak CİMER üzerinden şikayetçi oldu. Zonguldak Belediyesinin CİMER üzerinden verdiği yanıtta engellemenin bir idari işlem olmadığı, belediyenin iş ve işlemlerini takip etmek için internet sitesinin de bir araç olduğu, belediyeyi yerel basından takip edebileceği, kişisel hesabına giriş yapmadığı zaman belediyenin paylaşımlarını görebileceği belirtildi. Anayurt'a yaşadığı ayrımcılığı ve buna karşı yürüttüğü hukuki süreci anlatan Küçük, açtığı manevi tazminat davasını şöyle ifade etti: "Manevi tazminat davası açtık 67,61 kuruşluk. Miktar özellikle seçilmiştir. Ben Zonguldak'ta doğan Trabzonlu bir ailenin mensubuyum. Söz konusu twit paylaşımı da Zonguldak Belediye Başkanının Trabzonlu İçişleri Bakanı hakkındaki yorumuna karşı düşünce ve ifade özgürlüğüydü. Amacı da kamu görevlisini hukuka uymaya davet etmekti. Tazminat miktarı da bu sebeple sembolik şekilde iki şehrin il plaka kodu olarak seçilmiştir." Manevi tazminat davası ilk derece mahkemesince reddedilse de Küçük'ün hukuki girişimlerinin ardından Zonguldak Belediyesi, engeli kaldırdı. Ancak Alan'ın hesabındaki engelleme ise devam etti. TİHEK AYRIMCILIK GÖRMEDİ CİMER başvurusunun ardından Küçük'ün başvurduğu TİHEK'ten de karar geldi. TİHEK'in kararında Küçük'ün farklı bir ilde ikamet etmesi nedeniyle Zonguldak Belediyesi'nin hizmet faaliyetleri arasında menfaat ilişkisi bulunmaması, idareden bilgi alma yolu hakkında uygulamada ve mevzuatta çok çeşitli düzenlemelerin bulunması ve Zonguldak Belediyesi'nin engeli kaldırması nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edilmediği kanaatine varıldığı belirtildi. Küçük, hukuk mücadelesinden vazgeçmeyerek TİHEK'in kararının iptali için dava açtı. Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin gördüğü davada TİHEK'in kararının iptal edilmesine hükmedildi. TWITTER HESABI KAMUSAL NİTELİK TAŞIYOR Kararda, Zonguldak Belediyesi'nin Twitter hesabından yapılan paylaşımlar incelenerek bu hesaptan asfalt çalışması nedeniyle kullanılamayacak yollar, su kesintisi gibi Zonguldak'ta bulunanları ilgilendirecek paylaşımlar yapıldığı vurgulandı. Kararda Zonguldak Belediyesi'nin Twitter hesabının bilgiler bölümünde "Zonguldak Belediyesi Resmi Twitter Hesabı" ifadesine yer verilmesi, Zonguldak Belediyesi tarafından anılan hesabın iradeleri dışında gayri resmi olarak yönetildiğine dair bir beyanın veya açıklamanın bulunmaması ve hesaptan Zonguldak Belediyesi'ne ilişkin kamusal duyurular yapılması birlikte değerlendirilerek bu hesabın kamusal nitelik taşıdığı ve vatandaşların kamu hizmetlerine katılmaları ve bu hizmetlerden haberdar olma aracı niteliği taşıdığı sonucuna varıldı. İDARE MAHKEMESİ 'AYRIMCILIK' DEDİ Kararda, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın Twitter hesabından siyasi düşünce ve görüşlere yer verdiği, Küçük'ün engele neden olan paylaşımının da siyasi bir ifade olduğu belirtilerek, Küçük'ün siyasi ve felsefi görüş temelinde farklı bir muameleye tabi tutulduğu ve TİHEK'in kararında hukuka uygunluk bulunmadığı değerlendirmesine yer verildi. Kamu Görevlileri Etik Kuruluna da başvuruda bulunduğunu anlatan Küçük, bu kurumun kendisini haklı gördüğünü ancak engelin kaldırılması nedeniyle başvuru hakkında karar vermediğini söyledi. AVRUPA'DA İLK TİHEK, Kamu Denetçiliği Kurumu, Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi mahkemelerin yaşanan hak ihlallerini gidermek için var olduğunu, bu kurumların verdiği kararları dikkate alarak tüm kamu görevlilerinin buna uygun hareket etmesi gerektiğini belirten Küçük, şunları söyledi: "Kamu görevlileri halka hizmet için var olduklarını unutmamalı. Ama genelde iktidar/muhalefet fark etmeksizin kamu gücünü kendi kişisel çıkarları çerçevesinde kullanamaya kalkıyorlar. Biz vatandaşların yegane hak arayacağı yer bağımsız mahkemeler. İdare nasılsa mahkemeler karar verecek diye hukuka aykırılıkta ısrar etmemeli. Benzeri olay ABD'de de yaşanmış. Başkan Trump'ın da vatandaşı sosyal medyada engelleyemeceği kararı çıkmıştı. Sanıyorum bu karar Avrupa'da verilmiş ilk karar. İfade özgürlüğü ve bağımsız mahkemeler açısından önemli bir karardır. Siyasilerimizin ve tüm kamu görevlilerinin demokrasinin tahammül rejimi olduğunu, kamunun hoşgörülü davranma yükümlülüğü olduğunu bilmeleri açısından umarım olumlu etki yapar."