Doğu Karauğuz’un yazdığı ‘Kellefiyet’ şiirinin dizeleri okuyanları duygulandırmaya devam ediyor. Karauğuz dizelerinde, “Kimimiz kaçtı, yakalandı, dövüldü. Kimimiz hapislerde çürüdü. Karımıza, bacımıza el attılar; Nâmuslarını koruyamayanlar ilmiklerini Ağaçlara astılar! Zar zor öğrettiler bize ameleliği, Gözümüzde tüterken köyümüzün, Rüzgârda uçuşan sarı başaklı ekinleri…” ifadelerini kullanıyor. Mükellefiyet dönemini anlatan bir çok eser ve şiir bulunurken Zonguldak’ın ilk gazetecisi Tahir Karauğuz’un oğlu Doğu Karauğuz’un yazdığı ‘Kellefiyet’ şiiri en beğenilen şiirlerin başında geliyor. Şehit Madenci Ahmet Yılmaz’ın diliyle Doğu Karauğuz tarafından yazılan eser Zonguldak’ın mükellefiyet dönemini anlatan en dramatik eser olarak göze çarpıyor.
KELLEFİYET
Derindeyim, derinlerdeyim…
İncirharmanı Ocağı, nâkıs 425’deyim.
Burada gün yok, güneş yok, gökyüzü yok!
Çâresizlik içinde kemiklerim…
Karım, çocuklarım yukarda kaldılar;
Toplayıp bizleri zorla
Yerin dibine saldılar.
“Kellefiyet” dediler, kelleyi verdik;
Gencecik yaşımızda silleyi yedik!
Güzel bir köyümüz vardı, hasat zamanıydı…
Sürdüler bizi, dipçik ve süngü!
Düşmana bile yapmazdı cenderme,
Bize yaptığı kötülüğü, zulmü!
Kimimiz kaçtı, yakalandı, dövüldü.
Kimimiz hapislerde çürüdü.
Karımıza, bacımıza el attılar;
Nâmuslarını koruyamayanlar ilmiklerini Ağaçlara astılar!
Zar zor öğrettiler bize ameleliği,
Gözümüzde tüterken köyümüzün
Rüzgârda uçuşan sarı başaklı ekinleri…
263 kişiyiz burada,
Ezilmiş yatıyoruz kat kat toprak altında.
Birkaç ihtiyar da olsa aramızda,
Çoğumuz genciz yirmili yaşlarda…
Nerdesin Allah’ım?
Nerdesin?
Bize bu acıyı yaşatan Kellefiyet’in
Allah belâsını versin!..
Ahmet Yılmaz
Doğumu: Sivriler Köyü, Kozlu, 3.3.1972
Ölümü: İncirharmanı Ocağı, Kozlu, 3.3.1992