Tüm Emekliler Sendikası Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Zonguldak şubesi üyeleri MadencimAnıtı'nda basın açıklaması düzenleyerek hayat pahalılığını protesto etti.

Tüm Emekliler Sendikası Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu adına açıklama yapan Osman Bekaroğlu, emeklilerin acilen çözülmesi gereken taleplerini sıralayarak şunları ifade etti;

EMEKLİLERİN ACİLEN ÇÖZÜLMESİ GEREKEN TALEBLERİMİZ

1) İntibak yasasının çıkarılması ve Emekliker arasında ki maaş farklılıklarının giderilmesi istiyoruz
2) Emeklilerden kesilen Özel hastahaneler dahil bütün katkı paylarının kaldırılmasını istiyoruz
3) Emeklilere ödenen iki bayram ikramiyesinin Asgari ücrete eşitlenmesini istiyoruz
4) Emeklilere verilen maaş zamlarının gıda enflasyon oranı kadar zam yapılmasını istiyoruz
5) Emeklilere Enflasyon farkı olarak seyyanen bin tl ödenmesini istiyoruz
6) En düşük Emekli maaşı Asgari ücrete eşitlenmesini istiyoruz
7) EMEKLİ sandığı bağkur SGK ve özel sosyal güvenlik sandıkları tek bir çatı altında toplanmasını istiyoruz
8) Emeklilerin Aylık bağla oranlarının yeniden düzenlenmesi ve % 70 çıkarılmasını istiyoruz."

''ÇIĞLIKLARIMIZA KULAK VERİN'' DEDİLER...
EMEĞİN BAŞKENTİNDE, EMEKLİLERİN HAYKIRARAK ''GEÇİNEMİYORUZ ÇIĞLIKLARI'' DUYGULU ANLAR YAŞANMASININ YANI SIRA YÜREKLERİ DAĞLADI"

Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Batı Karadeniz Bölgesi Temsilciliği, artan enflasyon ve dolar kuru karşısında maaşlarının erimesi ve alım güçlerinin düşmesi üzerine yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek için kent merkezindeki Madenci Anıtı önünde basın açıklaması düzenledi. Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Örgütten Sorumlu Üst Kurul Üyesi Batı Karadeniz Bögesi Temsilcisi Osman Bekaroğlu, beraberinde erkek, kadın ve çocukların da katılımıyla yaptığı konuşmada, emeklilerin açlığa ve sefalete mahküm edilemeyeceğini söyledi.

''SEFALET ÜCRETİNİ KABUL ETMİYORUZ''

Her yıl yenilenen yüzdelik zam oyununun, 2022'de tekrar emeklilerin önüne getirildiğine işaret eden Bekaroğlu, şunları kaydetti:
''Biz emekliler, bize reva görülen bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz. Emekliler olarak yıllarca bu ülkenin gelişmesi, büyümesi için hayatımızı ortaya koyarken, hiç aklımıza gelmezdi bir gün bizi sefalet ücretine mahkum edecekleri? Emekliler, ülkemize hizmet ederken, hiç aklımıza gelmezdi ülkemizde üvey evlat muamelesi göreceğimizi. Biz emekliler olarak bunları asla hak etmiyoruz ve asla kabul etmiyoruz.''

''ENFLASYON FARKI KANDIRMACA''

Bekaroğlu, verilecek yüzde 5'lik zam ve üstüne eklenecek enflasyon farkının kandırmaca olmaya devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Başta temel ihtiyaç ürünleri olmak üzere bütün mal ve hizmetlere yapılan fahiş zamlar, emeklilere yapılacak ocak ayı zammını daha ocak ayı gelmeden tüketmişti.
Yabancı paralar karşısında Türk Lirasının değer kaybı, bu zamların üstüne tuz biber olmuşken, yeni yılın ilk günü başta şehir içi ulaşıma, elektrik ve doğalgaza insafsızca yapılan zamlar, bırakın yapılacak maaş artışlarını, mevcut maaşlarımızı da eritmiş, yok etmiştir.''

''AYLIKLARIMIZ AÇLIK SINIRININ ALTINDA''

''Maaşlarımızı ister Dolar ya da Avro ile ister ekmek, et, elektrik, ulaşım, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlar üzerinden değerlendirelim, emeklilerin gerçek aylıklarının artık açlık sınırının bile altına indiği açıkça görülmektedir'' diyen Bekaroğlu, konuşmasında şunları dile getirdi:
''Aylık bağlama oranlarını sürekli düşürerek aylıklarımızın açlık sınırının bile altına düşürüldüğü bu sistemde yapılması gereken göstermelik, yüzdelik artışlar ile doğru ve inandırıcı olmayan enflasyon rakamlarının eklenmesi değil, en önce hak kayıplarımızın giderilmesidir. Bu çerçevede taleplerimiz; aylık bağlama oranları yükseltilmelidir ki yani aylık bağlama oranlarında 2000 ve 2008 yıllarında emekliler aleyhine önemli değişiklik yapılarak aylık bağlama oranları kademeli olarak %20'ye kadar düşmüştür. Aylık bağlama oranları tekrar 2000 yılı öncesine çekilmelidir.
En düşük emekli aylığı 5 bin 200 lira olmalıdır ki yani sınırının 3 bin 100 lira olduğu bir ülkede, 8 milyon emekli 2 bin lira ve 2 bin liranın altında emekli aylığı almaktadır. Bu nedenle ortalama emekli aylığı yoksulluk sınırının altında olmamalıdır.
Yılda 4 sefer aylık tutarında ikramiye verilmelidir ki yani bu gün için yılda iki sefer dini bayramlar öncesinde verilen sözde ikramiyeler bayram harçlığına dönüşmüş durumdadır. Harçlık niteliğinden çıkarılarak emeklilerin refah düzeyine katkıda bulunacak şekilde düzenlenerek yılda 4 sefer aylık tutarında verilmelidir. Doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşıma yapılan son zamlar geri alınmalıdır ki yani doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşım bedellerinin emekli aylıkları içindeki payı dünya ortalamasının çok üstündedir. Bu durumda bile insafsız ve akıl dışı oranda yapılan son zamlardan sonra bu ihtiyaçlarımızı karşılamak neredeyse hayal olmaktadır. Bir an önce bu zamlar geri alınmalıdır. Doğalgaz, elektrik, su, ulaşım, ekmek, gibi temel ihtiyaç maddeleri emekliler için %50 indirimli olmalı ve aradaki fark devlet tarafından sübvanse edilmelidir ki yani bu fiyatlara temel ihtiyaç maddelerini sağlıklı şekilde tüketebilmek emekliler için adeta hayaldir. Bu nedenle temel ihtiyaç maddeleri için devlet emeklileri sübvanse etmelidir. Sağlık hizmetlerinden alınan katkı payları kaldırılmalıdır ki yani özellikle pandemi ile beraber emeklilerin sağlık sorunları daha da artmış, zaten yetersiz ve kalitesiz sağlık hizmetlerine ulaşmaları daha da zorlaşmıştır. Üstelik hijyen ve maske gibi giderler de sağlık giderlerini artırmıştır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinde uygulanan katkı payı alınmasından vazgeçilmelidir. Emeklilerin örgütlenme hakları önündeki engel ve yasaklar kaldırılmalıdır ki yani hak ve talepleri için sendikal örgütlenme her kesim için hem bir insan hakkı, hem de anayasal bir haktır. Sendikal örgütlenme için önümüze konan engel ve yasaklardan bir an önce geri dönülmelidir.
Emekliler, bu talep ve hakları için bu güne kadar sürdürdükleri mücadeleyi bundan sonra da sürdürmeye kararlıdırlar.''