SABAH OLURSA
Evet, sabah olacaktır, sabah olur, geceler
tulu-i haşre kadar sürmez; akıbet bu sema,
bu mai gök size bir gün acır; melul olma
Tevfik Fikret

Evet, sabah olacak.
Hangi gecenin sabahı olmamış ki...
Aslolan, sabaha kadar yaşam sevinci bayrağını yere düşürmemek.
Benim yapmak istediğim de, dediğim gibi:
Yüzünüze bir tebessüm parçası kondurmak...
Başarıyorsam ne mutlu bana.

HAFTANIN BULMACALARI

1- 3 ve 5 litrelik iki adet su bidonumuz var. Üzerlerinde 3 ve 5 yazıyor. Başka hiçbir işaret, ölçü, çizgi vs. yok. Akan bir musluk var. 4 litrelik suyu bir bidonda biriktirebilir misiniz?

2- Bir labirentte yolunuzu bulmaya çalışırken, karşınıza iki kapı çıkıyor. Bu kapılardan biri uçuruma, biri çıkışa açılıyor. İkisinin de önünde bir bekçi var. Bu bekçilerden birisi sürekli yalan, diğeri sürekli doğru söylüyor. Ama hangisinin doğrucu, hangisinin yalancı olduğunu sadece bekçiler biliyor. Tek bir bekçiye, tek bir soru sorma hakkınız var. Çıkış kapısını bulabilir misiniz?

HAFTANIN GÜLMECESİ

Yapmak isteyip de yapamadığım işlerden biri de, Zonguldak'ta yerel fıkraların derlenmesiydi.

İnanın Zonguldak'ta çok zengin bir mizah-fıkra birikimi var.

Ama bu birikim, daha çok köy ve beldelerde oluşmuş.

Giderek de unutuluyor.

Madenci fıkralarını sevgili Mustafa Yüce kitaplaştırdı.

Sağ olsun, elimdeki madenci fıkralarını kitabına alarak, unutulmalarını engelledi.

Birilerinin köyleri dolaşarak bu fıkraları da derlemesi şart.

Ayrıca şehir ve ilçelerde de çok zengin bir birikim var.

Bunlardan sevgili Osman Yılmaz ve sevgili Haydar Baş kaynaklı olanlarını yazılarımda belgeledim.

İnanıyorum ki çok daha fazla "Fazloğlu Osman'lar, Başçavuş Haydar Baş'lar" var.

Ben size mevcudu tükenmiş olan ilk kitabım "Karaelmas Karasevdam"da anlattığım bir yerel fıkrayı aktarayım.

[*] [*] [*] [*]

Adamın biri, yeni aldığı gıcır gıcır arabasıyla Bakacak'tan sapmış, Bartın istikametinde, Çaycuma'ya doğru gidiyor. İlerde, köy yollarından birinden asfalta çıkmakta olan bir traktör görmüş. Traktör sürücüsü sağa sinyal vererek, "asfalta yaklaşmakta adamı hafif sollarsam, rahatlıkla yoluma devam ederim" düşüncesiyle sapağa geldiğinde, sağa sinyal veren traktör aniden yolu harmanlayarak sola dönmüş, olan olmuş. Sert bir çarpışma ve yepyeni arabada epeyce hasar.

Adam öfkeyle arabadan inmiş, traktöre doğru atılırken:

"Kör müsün be adam, hem sağa sinyal veriyorsun, hem de sola dönüyorsun, manyak mısın?"

Traktördeki amcam hiç istifini bozmadan, kollar traktörün direksiyonuna dayalı, öylece duruyor.

Tam şoför bağıra bağıra yanına geldiğinde:

"Ne bağıryosuy la ....... ........un uşaa, sen benim ışııma ne bakıyon, yaptuğma baksaya! Arabay da gırıldı, na'pçan bakam şinci?"

[*] [*] [*] [*]

Nasıl, beğendiniz mi?

İstanbul'dan selamlar...

Herkes evinde kalsın...

Canlar teninde kalsın...

Önemli Not: Buna benzer yerel fıkralar biliyorsanız; [email protected]'a gönderebilirsiniz.