20 Aralık 2019'da hakka yürüyen
sevgili dostum Ergün Öztürk'ün anısına

Berberliğin ilk olarak 15'nci yüzyılda başladığı söylenir. O döneme kadar insanlar birbirlerini tıraş ederlermiş. Yani herkes, bir diğerinin berberi imiş. 15'nci yüzyılın yeni dönem berberlerinin tek işi, saç ya da sakal kesmek değilmiş. Diş çıkarma, sülükçülük, halk hekimliği hatta sünnetçilik (!) gibi ulvi görevleri varmış; bit ve uyuz ile mücadele ederler, temizlik için zeytinyağlı sabun kullanırlarmış.



Müslüman halk için ise, bir hadise dayanarak "bıyıkları kısaltın, sakalları uzatın" buyurulmuş ve sakalın kesilmesi haram (mekruh) kabul edilmiş. Bu sebeple; Yavuz Sultan Selim haricinde tüm Osmanlı padişahlarının sakalları uzundur.
Eski berber dükkanlarında; "Her seher besmele ile açılır dükkanımız, Selman-ı Farisi'dir pirimiz üstadımız" yazısı asılırdı.
Hz. Muhammed'in sakal-ı şerifini kesen kişi Selman-ı Farisi olduğundan, mesleğin piri olarak Selman-ı Farisi'yi kabul ederler.

[*] [*] [*] [*]

ZONGULDAK'TA BERBERLİK

Berberlik hizmeti, insanların vazgeçilmez ihtiyaçlarından biridir. Bu nedenle de Zonguldak'ta kömürün işletilmeye başlanmasıyla, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren berberlik mesleği de yapılmaya başlanır. Ancak Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılına kadar, mesleğin yerli unsurlardan çok, azınlık statüsündeki ustalarca yürütüldüğü görülür.
Örneğin; Panayot Oğlu İstavri, Yordan Oğlu Lazari, Hacı Karabet Oğlu Bolulu Bogos, Yorgi Oğlu Yanko gibi isimleri sayabiliriz.
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası'nın 1933 yılında yayımlamış olduğu "Cumhuriyetin On Yılında Zonguldak Ve Maden Kömürü Havzası" isimli kitaptaki bilgilere göre; Cumhuriyet öncesinde odaya kayıtlı 280 esnaf ve tüccarın sadece 40 tanesi Türk olup, geri kalan 240 tanesi ise azınlık statüsündedir.
Cumhuriyet sonrasında (1924 ve sonrası mübadeleler sonucunda) azınlıkların Zonguldak'tan ayrılmasıyla, büyük ihtimalle bu azınlığa tabi ustaların yanında mesleği öğrenen Türk Müslüman ustalar, sanatlarını icra etmeye başlarlar.
1933 yılında Zonguldak'ta; Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde kurulu, 36 üyesi olan bir 'Berberler Cemiyeti' var. Başkanı da, resmini gördüğünüz Halil Hilmi Efendi'dir.

Berberler Cemiyeti Reisi Halil Hilmi Efendi

[*] [*] [*] [*]

Ali Kaya: Bu kısa tarihi bilgilerden sonra; görüşmemize katılan arkadaşları tanıtalım isterseniz: Zonguldak Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Ergün Öztürk, Yönetim Kurulu üyeleri Hakkı Yalçın ve Ayfer Köse ile, berberlik mesleğinin Zonguldak'taki tarihini konuşacağız. Buna da sizinle başlayalım sayın başkan.

Ergün Öztürk: 1950 yılında Akçakoca'da doğdum.1956 yılında Zonguldak'ta E.K.İ.'de çalışan babamın yanına geldik. Ortaokulu 27 Mayıs Okulu'nda bitirdim. Liseyi Çelikel'de okurken terk ettim. Mesleğe, 1965 yılında çırak olarak başladım. 1970 yılında bayan kuaför ustası oldum. Birkaç ay sonra askere gittim. Askerliğimi Tokat Orduevi'nde kuaför olarak tamamladım. Askerlik dönüşü kendi işyerimi açtım. 1973 yılında Mesleki İmtihan Komisyonu'na seçildim. 1976 yılında oda ve dernek yönetimine girdim. 1983 yılında Başkan oldum. Bugüne kadar da bu görevi aralıksız sürdürüyorum. Ben göreve geldiğimde berberler, tahta koltuklarda mesleğini sürdüren, geçimini sağlamak için kaçak sigara satan insanlar durumundaydı. Allah'a şükür; yaptığımız çalışmalar ve eğitimlerle, mesleği itibarlı hale getirdik. İlk önce sigara satmaktan kurtardık. Tahta koltuklardan, modern salonlarda çalışır hale getirdik.

Ali Kaya: Eski ustalar ve dükkanların yerleri konusunda neler söyleyebilirsin?

Ergün Öztürk: Öncelikle odamızın kuruluşunu anlatayım: Odamız; dernek olarak 1947 yılında kurulmuş. Kurucu Başkanımız Emin Alan, diğer Yönetim Kurulu üyeleri; Ahmet Kundakçı, Ali Özkaya, Necmi Dilmen ve Mehmet Erçağlar. Eski ustaları sayarsak; Hükümet önünde Yaşar Toker, Aksaray'ın altında Behiç ve Cevdet kardeşler, Didem Color yanında Ahmet Kundakçı, Osmanlı Bankası'nın yanında Hakkı amca, Nizam Caddesi'nde Sabri Erterzi ve oğlu Yılmaz Erterzi, Balıkçı Feramuz Kalınbayrak ve kardeşi Nedim Kalınbayrak, Yeni Cami'ye yakın Naci Çilingir (hem erkek berberi, hem de bayan kuaförü idi), Fevzi Paşa Caddesi'nde eski başkanlardan Hasan Bekiroğlu, caddenin arkasında yine eski başkanlarımızdan Bahadır Bekar, Konak Sineması'nın yanında Hilmi Kayış, Ulu Cami altında Hamdi Kazancı, Metin Usman'ların yanında Hakkı Demiröz ve oğlu İlkay Demiröz, Doğan Faiz, Yeni Çarşı'da Ahmet Tüysüz, Ali Özkaya, Mehmet Erçağlar, Muhittin Sevinç, İsmail Gümüş, Rahmi amca, Mecit Demirbağ, Köprüaltı'nda ve Acılık'ta Hakkı Eldem, Davut Aksu, Kemal ve Cemal Deniz kardeşler, Nuri Kara, Kenan Baki, Ahmet Oksun, Yusuf Kabaca, Kısmet Kutlu, Sadık Togan, hemen köprü ayağına yakın Ahmet Yılmaz, Soğuksu'da İbrahim Uzan, Necmi Dilmen, Murat İşcan, Kenan Karayel, Hikmet usta, Temel Yiğit, Mehmet Eryiğit, 467 Evler'de; Harun Yapar, Site'de İsmail Dalgıç, İkinci Makas'ta Necati Faik, Seza Çeliköz, Kadırga'da İsmail Doğan, Rat'ta Azim Şirin, Karaelmas'ta Hüseyin Tıfıl, Salih Kahveci, Kapuz'da Adil Kaynak, Ali Faik Nar, Erdoğan Koç, Rüzgarlımeşe'de Cemal ve Süleyman Uğur kardeşler, Baştarla'da Ahmet Turan, Aşağı Asma'da Ahmet Bebek, Halit Çakıcı, Yukarı Asma'da Mehmet Keleş, Salih Tokat, Sadık Togan, Nizamettin Mengüç, Arif Koca, İsmail Gök, Şaban Kalfa, Dilaver'de; Necmi İlgün, Celal Bir, Ali Bir, Mehmet Onuk, Abdullah Onuk, Mustafa Akyol.

-----------------------

Bu arada ben de eski berberlerle ilgili birkaç şey ekleyeyim:

Öncelikle Yeni Çarşı'dan İsmail Özkaya'nın oğlu, arkadaşım Adnan Özkaya'nın; babası ile ilgili gönderdiği bilgiyi aktarayım...

"Merhaba Ali. 2013 yılında emekli oldum. İstanbul'a yerleştim. Babama ait tüm resimler ve malzemeler Zonguldak'taki evde. Üzgünüm. Ama Zonguldak Berberler Federasyonu ilk kurucusu olduğundan plaket verilmişti. Dönemin bilgilerine oradan ulaşabilirsin. Ali Özkaya, 1916-2006 yılları arasında yaşamış. Mesleğe 16 yaşında, Bartın'da başlamış. 1933 yılında Zonguldak'a gelerek, o tarihten sonra Yeni Çarşı'daki berber dükkanında, emekli olduğu 1978 tarihine kadar aralıksız olarak bu mesleği icra etmiştir.
Mesleğe kazandırdığı bazı isimler:
[*] Hasan Bekiroğlu (Eski Mavi Köşe Pastanesi üstünde 'Prenses Kuaför', işletmecisi Naci Çilingir).
[*] İsmail Gümüş (Asma durağında Gümüş Berber Salonu sahibi).
[*] İrfan Boz (Şarkıcı Murat Boz'un öz amcasıdır).
[*] Hikmet Karaoğlu.
[*] Metin Koçal.
[*] Mustafa Bilge (Seçkin Kuaför).
Bu isimler sayılabilir. Sesinin güzelliği ile fahri cami hafızlığı yapmış, kendine özel ezan okumasıyla halkın beğenisini kazanmıştır..."

Çocukluğumda berberim, Ahmet Oksun amcaydı. Bunun nedenlerinden biri de; mahalleden Coşar Ersoy (lakabıyla 'Maradona Coşar') çırak olarak çalışıyordu. Sonra usta oldu. Dükkan, Acılık'tan Ontemmuz'a dönen köşedeki Zikri Kaya amcanın sabahçı kahvehanesinin bitişiğindeydi.
Sonraları mahalleden çocukluk arkadaşım Kenan Baki'ye de tıraş olmaya giderdim. Kenan'da ilginç biriydi. Müşterilerinin ve tanıdıklarının resimlerini biriktirir, duvarda sergilerdi. Elli binin üstünde resim biriktirdi. Oğlu Gökalp, mesleği ve resim biriktirmeyi Ontemmuz'da, evlerinin yanındaki dükkanda sürdürüyor.
Acılıkta Kemal ve Cemal kardeşler, kibar ve modern insanlardı. Müşterileri de seçkin kişilerdi. Hangisi olduğunu hatırlamıyorum ama; kardeşlerden biri, Zonguldakspor'da malzemeci idi.
Köprüaltı'nda Yusuf Kabaca, kahvehane çalıştırdığımız 1973-1974 yıllarında dükkan komşumuz idi. Ciddi ve mesleğine saygı duyan biriydi.

-----------------------

Ali Kaya: Peki, sevgili başkan... 'İz bırakan ustalar' olarak kimleri sayabilirsin?

Ergün Öztürk: Zonguldak'ta bayan kuaförlüğünün başlangıcı Ondüle ile olmuş... Bunu başlatan da, eski ustalardan Hafız amca ile rahmetli Hakkı Demiröz idi. Modern kuaförlüğü Zonguldak'ta İsmail Kuyumcu, 1954 yılında başlattı. Eşi ile birlikte çalışırdı. Yaklaşık on yıl dernek başkanlığı yaptı. Kuaförlük mesleğine çok hizmeti var. Çok sayıda usta yetiştirdi. İsmail ustanın yetiştirdiği Şerefnur hanımın da mesleğe çok önemli katkıları olmuştur. Hasan Bekiroğlu, erkek kuaförüdür. Aynı zamanda bayan kuaförlüğü de yaptı. Rahmetli Bahadır abi hem muhasebecilik, hem berberlik yaptı. Erkek kuaförlüğünde çağ atlatan kişi Yeniçarşı'da Ahmet Tüysüz'ün torunu Ahmet Tüysüz'dür. Perma, boya, şekillendirme gibi işlemler de yapardı. Modern erkek kuaförü olarak çok sayıda eleman yetiştirmiştir. Zonguldak'ta ilk erkek kuaför tabelasını açan, İstasyon Caddesi'nde Mecit Demirbağ'dır. Bugün odamıza kayıtlı 200 üyemiz var. Ama İstanbul'da 500, Ankara'da 200, Bursa'da, İzmir'de, Çorlu'da çok sayıda, Almanya'da bile 200 ustamız var.

[*] [*] [*] [*]

Bu söyleşide çok şey konuşuldu, anlatıldı. Hepsini bu gazete yazısına sığdırmak mümkün değil... Bu nedenle, konuya ilgi duyanların https://youtu.be/SSOyDYX7Rko adresindeki videoyu izlemelerini öneririm.

[*] [*] [*] [*]

ESKİ TAKIMLAR

Eskiden; şimdiki gibi saç, sakal, burun, bıyık ve kulak için ayrı ayrı elektrikli, şarjlı çeşitli makinalar yoktu. Sadece aşağıda gördüğünüz tıraş makinası vardı. Bu makine düzenli aralıklarla avuç içinde sıkılıp bırakılırken, aynı anda saç içinde makinayı ilerleterek tıraş edilirdi. Bu, beceri isteyen bir işti. Uzun süren bir eğitimle kazanılırdı. Bu makine, beceri gösteremeyenlerin elinde işkence aletine dönüşürdü. Saçı sıkıştırıp koparmasıyla acı verirdi.

Eski usturalar, monoblok bıçak gibiydi. Yani her tıraşta jilet takmak yerine, aşağıda resmi görülen kayışa sürtülerek bilenirdi.