Zaman zaman yazıyoruz.

Akköy...

Akköy esasında bizim ölçeğimiz.

Akköy'de işler nasıl yürüyorsa...

Ereğli'de de, Zonguldak'ta da öyle yürüyor.

Hatta Türkiye böyle...

Olaylara hikayeler üzerinden bakıyoruz.

Zaman değişiyor.

Mekan değişiyor.

İnsanlar değişmiyor.

Gelişmiyor.

Akıl değişiyor.

Teknoloji gelişiyor.

Kalp değişmiyor.

Hz. Adem'den bu yana böyle...

Habil varsa, Kabil de var.

Bu kadar sade...

[*] [*] [*] [*]

Yerel seçimlerden bu yana çok şey değişti.

Akköy'ün yolu asfaltlandı.

Elektrik hatları yenilendi.

Köy suyundaki bakım-onarım için görevli tayin edildi.

Mezarlık yeri tahsis çalışması yapıldı.

Muhtarın bulunduğu mahallenin ara yolları yapıldı.

Su hatları kısmen yenilendi.

Bir önceki dönemde yapılan bina...

Resmi adını bilmiyoruz.

Kimine göre hizmet binası...

Kimine göre cemevi...

Onun çatısı için kereste hazırlandı.

Sac alındı.

Çatı yapıldı.

Yetmedi...

Sıfırdan başlanıp ikinci bir bina yapıldı.

Konuşurken "cemevi" diye telaffuz ediyoruz.

Öyle basite alınacak bir iş değil.

Muhtarımızın toplantılarda söylediğine göre 300 bin lira civarında maliyeti var.

İbrahimci Mahallesi'ndeki cemevinin önü parke döşendi.

İstinat duvarı yapıldı.

Mahalle yolları için incelemeler yapıldı.

Plana-programa alındı.

İbrahimci Mahallesi ile Merkez Mahallesi arasındaki bağlantı yolunun kanal taraması yapıldı.

Dere yolunda çalışmalar yapılıyor.

Unuttuğum varsa, kusura bakmayın...

Bunlar Akköy için az-buz bir çalışma değil.

Bunların tamamı Akköy Muhtarı Sayın Nuh Karakız zamanında gerçekleştirildi.

Eskiden gelen hazırlıklar vardı.

Öyleydi-böyleydi.

Bunlar doğrudur.

Ancak önemli olan işi takip edip sonuçlandırmak...

Onun için önceden bu çalışmalarda katkısı olanlara teşekkür borçluyuz.

Ancak Sayın Nuh Karakız'ın emeklerini de zayii edemeyiz.

O da teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.

[*] [*] [*] [*]

Öyleyse niye eleştiriyoruz?

Bizim amacımız üzüm yemek...

Hatta daha fazla üzüm yemek...

Biliyoruz ki, eksiklikleri var.

Bildiğimiz başka bir şey daha var.

Yapılanların çok daha fazlasını yapabilecek bilgisinin olduğudur.

Çok daha fazla imkanı var.

Onun için eleştiriyoruz...

Bilsek ki, beceremez.

Bilsek ki, elinden bu kadar gelir.

Bilsek ki, başaramaz.

Elimizi-yüzümüze çalar.

"Şükür" deriz.

Bu kişiden bu kadar hizmet olur.

Ama öyle değil.

Becerisi yüksek.

Kabiliyeti yüksek.

İmkanı fazla.

Erdemir kültürüne sahip.

Memleket görmüş.

O zaman daha fazlasını istemek hakkımız.

Yapmak ona kalmış.

Bizim hiçbir zaman ona tamamen karşı olmamız mümkün değildir.

Biz hiçbir zaman insanların yüzüne bakamayacağımız kelimeler yazmayız.

Yazmamalıyız.

Ve biz iki ayak bir araya geldiğinde helalleşeceğimizi biliriz.

Eleştiri, beklentidendir.

Hakaret, cehalettendir.

Biz tabutundan tutacağımız insanlara karşı eleştiri sınırlarını öteye geçmeyiz.

Bize Fatiha okuyacaklara, "Allah rahmet eylesin" dedirtecek kadar eleştiri yaparız.

Çok yazdık.

Tüm bunları belirtmekte fayda var.

Yarın; kimin, ne olacağı belli olmaz.

Zannedilmesin ki, eleştiriyoruz.

Düşmanız...

Biz halk için yazarız, isteriz ve bekleriz.

Yazmak da hakkımızdır.

Yazmamak, görmezden gelmek de üzerimizde "hak"tır.

Son söz; tüm yaptıkları hizmetler için Akköy Muhtarımız Sayın Nuh Karakız'a teşekkür ediyorum.

Daha fazlasını yapabileceğini biliyor ve bekliyoruz.