Darbe girişimi sonrasında başlayan operasyonlar sürüyor.

Titiz bir çalışmayla hareket ediliyor.

Aslında Zonguldak’ta gözaltı sayısının çok fazla olması bekleniyordu.

Evet öyle.

Çok olabilir.

Hala olabilir.

Bir şey bitmiş değil.

Üst düzey bir yetkilinin verdiği bilgiye göre; “Daha işin başındayız”.

Sokakta, her köşede; “Sırada başka kimler var?” sorusunun yanıtını almak için biraz daha zaman var.

Arşivler karıştırılıyor.

Ankara kaynaklı bilgiler geliyor.

Zonguldak’ta araştırmalar sürüyor.

Ve Madenci Anıtı’nda demokrasi nöbetine katılanlar soruyor.

Memurlar soruyor.

İşadamları soruyor.

Bazı kamu kurumlarının üst düzey yöneticileri soruyor.

Ve o soru yanıt bekliyor: “Sırada daha kimler var?”

[*] [*] [*]

İlginçtir; darbe girişimi sonrasında FET֒cü olduğu herkesçe bilinen ve görevinden uzaklaştırılan isimlerden biri aynen şöyle diyor:

“Darbe girişimine rağmen hala cemaat diyenler var. Onları anlamak mümkün değil.”

Bu isimler bunu 17-25 Aralık sonrası söyleyebilselerdi bugün pek çoğu kurtulmuştu.

Ama demediler.

Diyemediler.

Bazıları diyormuş gibi yaptı.

Bu nedenle; “Sırada kimler var?” sorusunun bu kadar çok soruluyor, bu kadar merak ediliyor olmasının çok önemli bir nedeni var.

Çünkü çok daha fazlası vardı.

Çünkü kamuoyu çok daha fazlasını biliyor.

Tanıyor.

İzliyor.

En çok da düne kadar asıp kesenlerin demokrasi nöbetlerindeki bayrak sallamasına içerliyor.

[*] [*] [*]

Cemaat üniformasıyla kurumlarda asıp kesenler vardı.

17-25 Aralık sonrası iktidarı yıkacaklarına inanmış cemaatçiler vardı.

Son iki seçimde kapı kapı gezerek MHP ve CHP için oy isteyenler vardı.

Seçimde sonuca etki etmek için, belki de hiç olmadığı kadar çalışan abiler, ablalar vardı.

Emniyet’e, Milli Eğitim’e, Üniversite’ye, SGK’ya, TTK’ya gittiğinizde her anlamda sizi psikolojik baskı altına almaya çalışanlar vardı.

Her ne yaparsa yapsın; cemaatin baskısını size hissettirmeye çalışanlar vardı.

Kurban, okul veya başka adresler altında size gelen, sizden himmet arayışına giren, vereceğiniz tepkiye göre sizi beyaz veya kırmızı listeye alan elemanlar vardı.

İşte onlar unutulacak gibi değildi.

Unutulmadığı için en çok bu soru yanıt bekliyor: “Sırada kimler var?”

[*] [*] [*]

Gerçekten, sırada başka kimler var?

Bilemiyoruz.

Sadece yaşananlardan, yapılanlardan yola çıkarsak daha çok kişi var.

Kurunun yanında yaşın da yanmaması için ince elenip sık dokunduğunu görüyoruz.

Kamuoyu, sayının bu kadar olabileceğine asla inanmıyor.

Soruşturma makamları da inanmıyor.

Bu nedenle bitmiş değil.

[*] [*] [*]

Darbe girişimi sürecinde aktif rol alan veya alması beklenenler alınıyor bu günlerde.

17-25 Aralık sonrası ilişkisini kesmeyenler var.

Kesiyormuş gibi görünerek kendilerini gizlemeye çalışanlar var.

Birileri daha var.

Onlar da cemaatin desteği ile bazı makamlara gelenler…

Onlar her ne kadar; “Biz cemaatçi değiliz” diye yırtınsa da nereden nereye, nasıl ve kimlerle, kimlerin sayesinde, kimlerin askeri olarak geldiklerine bakılacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi onların daha sırası var.

“Dere geçerken at değiştirilmez” demişti Erdoğan.

Dere geçilince onlara da sıra gelecek.

[*] [*] [*]

Bir de işadamları cephesi var.

Bazıları yırtınıyor.

Bazıları rahat.

Darbe girişimi öncesinde Zonguldak’ta 19 kişi gözaltına alınmış, sonrasında ise tutuklanmışlardı.

O işadamları ile kısa süre öncesine kadar beraber olanlar vardı.

Onlar, görünen isimlerdi.

Belki görünmeyenler de vardır!

Kimisi 17-25 Aralık sonrası saf değiştirdi.

Kimisi ise ne yardan vazgeçti, ne serden!

İş dünyasında da en çok merak edilen sorulardan birisinin “Sırada kim var?” olması bu yüzden.

Mal alıp mal satanlar, borç verip borç alanlar; “Acaba bu da gider mi?” diye soruyor.

Çünkü her giden, geride birkaç firmayı da alıp götürebiliyor.

[*] [*] [*]

Sırada kimler var?

Türkiye’ye yaşatılan o kabus dolu geceden sonra kimler varsa çıkmasını istemek en doğal hakkımız.

Operasyonlar sonrasında ortaya çıkanları gördükçe bu işin ucunun nereye varabileceğini kestirmek çok zor.

Bilmiyoruz.

Ama bu işin temizlenmesi için sırada daha çok kişinin olduğu yönünde öngörüler var.

Zonguldak’ta, Ereğli’de, Alaplı’da, Çaycuma’da, Devrek’te paralel yapılanmanın aktif elemanı, yöneticisi, finansörü olmuş isimlerin temizlenmesi şart.

Aynı şekilde siyasi partilerde, STK’larda temizlik yapılması gerekiyor.

[*] [*] [*]

FET֒nün gerçek yüzünü 1998 yılında hazırladığı raporla deşifre ettiği için tam 15 yıl aktif görev alamayan ve 17-25 Aralık darbe girişimi sonrasında Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Osman Ak aslında bu günleri gören isimlerden biriydi.

Zonguldak’ta göreve başlaması sonrasında cemaat basının da saldırısına uğramıştı.

Çok rahatsız olmuştu cemaat basını.

O günlerde yapılan operasyonlar sonrasında ortaya konulan delil ve iddialar karşısında şaşkındık.

Osman Ak’ın söylediği çok kısa bir söz vardı.

“Siz daha bir şey görmediniz. Bu sizin gördükleriniz, daha zerre bile değil”

Soruları yanıtlamıyor, konuşmuyordu Osman Ak.

Ve bugünlere geldiğimizde ne demek istediğini çok daha iyi anladık, gördük, yaşadık.

[*] [*] [*]

Zamanın iktidarları, siyasetçileri Osman Ak’ı dinleselerdi, izole etmeye çalışan çetelere karşı mücadele edebilselerdi bugün bunlar başımıza gelir miydi?

[*] [*] [*]

Şimdi atıp tutanlar var.

O kadar kolay değil.

Ya darbe bastırılamamış olmasaydı.

Ya Şehit Başçavuş Ömer Halisdemir, vatan haini Tuğgeneral Terzi’yi alnının ortasından vurmasaydı.

Ya Ankara ve İstanbul’da binlerce insan tankların önüne bedenlerini siper etmeseydi.

Ve daha pek çok etken olmasaydı…

Bugün bu kadar rahat konuşmak kolay mı olacaktı?

Bırakalım da sırada başkaları olsun.

Takiyyeciler, kendilerini saklayanlar ortaya çıksın!