Ramazan ayında geçmiş yıllarda yaşanan hoşgörünün her geçen sene daha da azaldığı her muhabbette söylenir.


Bu muhabbete ben de eşlik edip yaşananlara dikkat çekmek istedim. Tam konuyu ele alacaktım ki, Memur-Sen’e bağlı Enerji Bir-Sen Zonguldak Şube Başkanı Sedat Güngör’ün sosyal medyada paylaştığı ve kendi yazdığı şiiri okudum. Başkan Güngör’ün, bu ayın ve içinde bulunduğumuz zamana atfen, kendi el emeğiyle dost ve kardeşlerine armağan olarak yazdığı şiir, aslında ders niteliğinde olmuş.


Şiirin üzerine söylenebilecek tek şey, mübarek Ramazan ayında yaşananların hatırlanarak okunması olacak…


Oruç tutanların karşısında hiç utanıp sıkılmadan yemek yenilmesi…


Mübarek Ramazan ayında evliyalar şehri İstanbul’da malum kişilerin çırılçıplak soyunup eylem yapması…


Başörtülü hanımlara yönelik hakaretvari girişimlerin artması…


Çin’de Müslüman Uygur Türklerine yönelik iğrenç uygulamalar…


Suriye’de Türkmen Müslümanlara yönelik katliamlar…


Arakan’da Müslümanlara yapılan insanlık dışı uygulamalar…


İşte Sayın Sedat Güngör’ün şiirini bunları hatırınıza gelerek okuyun lütfen…



Ne Oldu Bize…



Beklerdik Ramazan, ‘oruç var’ diye…
Oruç, zekat, fitre, hepsi hediye…
Hak rızası yoksa, açlık ne diye?
Sokaklar perişan, ne oldu bize?


Bir tarafta oruç, namaz, zekat var.
Diğer yanda boş ver, ye, iç eylen var.
Uyanda gafletten, dilin zikre sar.
Halimiz perişan, ne oldu bize?


Sözde Müslümanız, söyler gezeriz.
Namaz, niyaz yoktur, tafra ederiz.
Tutmayız orucu, hoyratça yeriz.
Halimiz perişan, ne oldu bize?


Utanmak, sıkılmak yok, kahvehaneler açık.
Kadınlar, kızlar sokakta, hep açık saçık.
Bu hal hayra değil, akıllar kaçık.
Sokaklar perişan, ne oldu bize?


Kimliklerde İslam yazılı kaldı.
Dünya hayatına insan, daldı da daldı.
Şeytan, imanları boş yerlerde çaldı.
Halimiz perişan, ne oldu bize?


Binalar yükseldi, kalpler kaskatı.
İslam terk edildi, kutsandı batı.
Temeller sarsıldı, çöküyor çatı.
Hanemiz perişan, ne oldu bize?


Bir usta gerek, bunu tamir eylesin.
Dertli gönlüm bilmem, kime ne desin.
Var az olsun amma, helâlden yensin.
Halimiz perişan, ne oldu bize?





Paşalar’daki zihniyet!.. “Başörtülüler seçemez…”



Paşalar Market’in manav reyonundan alışveriş yapmak isteyen iki başörtülü bayanın muhatap kaldığı duruma bir ad veremedim…


Varın yaşananları anlatayım, adını siz koyun…


Geçtiğimiz Cumartesi günü saat 16.00 sıralarında Soğuksu’da pazaryerine yakın olan Paşalar Market’te manavdan kiraz almak isteyen iki başörtülü bayan, meyve seçenleri görünce manav reyonunun önünde bekleyen kişiye, “Seçebiliyor muyuz?” diye sorar.


Görevli olup olmadığı tam anlaşılamayan kişi, “Başörtülüler seçemez” cevabını veriyor.


Bunun üzerine kısa bir şok yaşanmasının ardından, manavdan alışveriş yapmakta olan başı açık bayan ile yanındaki eşi, “Bu nasıl zihniyet?” diyerek tepki gösterip poşete aldıkları meyveleri de bırakıp marketten çıkıyor.


Başörtülü bayanlar ise, olayın şokunu atlattıktan sonra, “Biz de bir daha buradan alışveriş yapmayız” diyerek marketi terk ediyor.


Bu olay üzerine söylenebilecek çok şey var, ama sizlere bırakıyorum ve soruyorum.


Bu nasıl zihniyet?



GÜNÜN SÖZÜ:



“Ne endüstriden ödün vermeliyiz, ne de çevreden…”


Zonguldak Valisi Ali Kaban



SÖZÜN ÖZÜ:



“Sabrın alameti; şikayeti terk, musibeti ve sıkıntıları gizlemektir…”

Abdullah Harraz (R.A.)