Sevgili Atilla, konuk yazar sıfatıyla gazetesinde yazıp yazamayacağımı sorduğunda, heyecan duyarak, &[#]8220;olur yazarım&[#]8221; demiştim.



Yazmak -haftada iki gün de olsa- özel vakit ayrılması gereken bir uğraş; tam bu noktada, gazeteciliğe emek verenleri kutlamamak mümkün değil.



Salı ve Perşembe günleri konuk olduğum Pusula Gazetesini, bu günden sonra &[#]8211;önceden olduğu gibi- okur olarak takip edeceğim.



Bugüne kadar, bu yazı dahil olmak üzere 24 köşe yazmışım. Çoğunluğu şehre dair, kente, çevre bilincine dair tam 24 yazı.



Gazetenin web sayfasından takip edenler, yorumlarını hemen iliştiriyorlar; aynı zamanda okunma sayınızı da görüyorsunuz.


Kente dair, Zonguldak&[#]8217;a dair yazılar en fazla okunan ve yorum alanlar oldular.


Hukuka dair olanlar ise neredeyse okunmamış bile.



Birkaç projeden söz ettim; çoğu destek aldı; biri ise &[#]8220;komik bulundu&[#]8221;, &[#]8220;sosyal devlete&[#]8221; karşı bulundu; şu en son yazılan.


Bu proje, ne Afrika projesidir; ne de sosyal devlete karşı bir projedir; tamamen şehir dayanışmasını içeren bir projedir. Örneklerine, Batı Avrupa ülkelerinde de rastladığımız bir sosyal yardımlaşma projesidir.


Kişi özgürlüğüne önem veren ve &[#]8220;her şeyi devletten beklemeyen&[#]8221; bir projedir. Ciddi, kalıcı, sürdürülebilir bir organizasyondur; Birleşmiş Milletlerin buna benzer çalışmaları vardır; hatta Sivas&[#]8217;ta dahi bu paralelde bir çalışma yürütülmektedir: &[#]8220;Sivas´ta Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı´nın Avrupa Birliği´nden hibe almaya hak kazanan Hasta ve Yaşlılara Bakım ve Refakatçi Yetiştirme Projesi&[#]8221;.



Bunun yanında bir başka örnek de Ankara&[#]8217;dan: &[#]8220;Ankara Valiliği´nin Sosyal Hizmetler Araştırma Belgeleme Eğitim Vakfı SABEV katkılarıyla hayata geçirdiği Yaşam destek Projesi sayesinde yalnız yaşayan yaşlılar engelliler kronik hastalar özel cihazlar aracılığıyla 7 gün 24 saat takip edilecek&[#]8221; haberinde görüldüğü gibi.



Bu yazı ile veda ediyorum.


Hatırlarım, ortaokul öğrencisi iken A4 kağıdını yarıdan böler, el yazması gazete çıkarırdım. Tek nüsha olurdu, belki beş sayı çıkarttım birer nüshadan.


Köşesinden gazeteye bulaşmak bile, o günleri tekrar yaşattı.



Köşemde, uluslar arası konularda yazı yazmayacaktım; benden yetkinleri hergün ulusal basında yazıyor zaten.


Hukuka dair yazmayacaktım; yaptığım görev sebebiyle, meslek örgütünün görüşü olarak algılanmasın diye.


Siyaset, zaten beceremediğim bir iş olmuştur hep; bu konuda da &[#]8220;bir tek&[#]8221; yazı yazdım galiba.


Yorumları için okurlara çok teşekkürler.


Gazetenin köşesini bana açan, sevgili Ali Rıza TIĞ&[#]8217;a ve sevgili Atilla ÖKSÜZ&[#]8217;e en içten teşekkürlerimi sunuyorum; başarılar diliyorum&[#]8230;


Konukluk bitti.


&[#]8220;Gazetenin okuru sahibidir&[#]8221; mantığından yola çıkarsak, ev sahipliğine terfi ettim yani.


Hoşçakalın..