Çekirdek kabuğundan özel haber yapan gazetecilerin olduğu bir şehirde elbette Pusula'nın yayıncılığı göze batacak ve tartışılacaktır.
Zonguldak Merkez ilçeye bağlı Karaman beldesinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyet gösteren Bayburt Grup'a ait şantiye haberi rahatsızlık yarattı!
Karaman'daki her gelişmeden anında haberi olan Gavur Ali'nin, kamu kaynaklarının sorumsuzca ve yasalara aykırı şekilde kullanmasını engellemesi bekleniyor.
Keşke biz de çer-çöp haberi yapabilsek, kenti yönetenleri rahatsız etmesek!
Ara sıra köşe yazsak!
Ama o zaman da gazete okunmuyor işte...
İnternet sitesi tıklanmıyor...
Reklam geliri olmuyor...
Yeni taktiğimiz şu olacak...
Her beldeden, ilçeden sorumlu bir sivil bulacağız...
Onları yazacağız.
Nasıl olsa yetkililer, yazdığımız konuyu öyle de anlayacaklar!
Ama hiç olmazsa, rahatsız olmayacaklar!
Haydi başlıyoruz...
Siz çekirdek çitletmeye devam edin!

Yunuslar ne iş yapıyor?
Zonguldak sahillerinde muazzam bir kirlilik var.
Kanalizasyon atıkları, evsel atıklar, hafriyat atıkları, termik santral atıkları...
Kardeşim, nerede bu yunuslar!
Yunus balıklarını görevlendirelim!
Sahillerimizde denetim yapıp, kirli olan yere gelip bağırsınlar!
Ankara'dan Deniz Yavuzyılmaz'ın gelmesini beklemesinler!
Biliyoruz ki, bizim "deniz" kirli!
Haberiniz olsun!
Denizimizin kirli olduğunu yazıp, yetkilileri rahatsız etmektense, topu yunuslara atalım!
Yunuslar gelip bize laf söyleyecek değil ya!

Bir fotoğrafın düşündürdükleri...
1 Ocak 1990 yılında İnanış Gazetesi'nde mesleğe başladım.
30 Kasım 1990 tarihinde, daha meslekteki ilk yılını bile doldurmamış bir gazeteci iken...
"Büyük Madenci Grevi"ni yaşadım...
"Büyük Ankara Yürüyüşü"ne tanıklık ettim.
Kozlu Grizu Faciası, 263 maden şehidi...
Olay yerinden onlarca haber geçtim.
Şemsi Denizer'in suikaste uğradığı yerde görüntü çeken tek gazeteciyim.
Bugün gazeteciliğimi eleştirenlere bakıyorum!
Gülüyorum tabi...
Zonguldak'ın son 30 yıllık canlı hafızası burada...
Sel, deprem, göçük, kaza, cinayet hep olay yerindeyim.
Sokaktan gelen bir gazeteciyim.
Allah nasip etti, aylık dergi, haftalık gazete, günlük iki gazete, televizyon kurduk.
Ve internet haberciliğinde hep bir numara olduk.
Fotoğrafı görünce, bunlar geldi aklıma.
Kemal Sönmez, Ali Bahadır, Necmettin Kurucu, Mustafa Hoş, Muzaffer Akgün, Cevdet Akgün, Adnan Küçükvar gibi Zonguldak basınına damga vuran tüm isimlerle çalışmış tek gazeteciyim.
Zonguldak'taki arsızı, hırsızı, yolsuzu, nitelikli dolandırıcıyı, uyuşturucu kaçakçısını yazamayanlar bizi yazıyor!
Bir şikayetimiz yok.
Keyif de alıyoruz.
Öyle olmasa, 32 yıl bu tempo çekilir mi?
Meslek hayatımın son 20 yılı hep zirvede geçti.
Neler gördüm, neler...
Bu fotoğrafı görünce, bunlar geldi aklıma!
Hey gidi günler hey!