Zonguldak basın sektörünün duayen isimlerinden Ali Bahadır'ı rahmetle anmak istiyorum.
Ali Bahadır ile çalıştım, çatıştım, barıştım...
Hem gazetecilik hem de gazete yöneticiliği konusunda kendisinden çok şey öğrendim.
Ali Ağabeyin sıklıkla kullandığı bir söz vardı:
"Kör, Allah'a nasıl bakarsa, Allah da köre öyle bakar."
Bu atasözünü çok severim.
Kendimi her zaman çok rahat ifade ederim.
Eğer zorlanırsam, "Kör, Allah'a nasıl bakarsa, Allah da köre öyle bakar" der, geçerim.
Bu söz, farklı anlamlarda kullanılıyor...
1- İnsan; patronuna, anne ve babasına, efendisine karşı nankörlük yaparsa, bu kişiler onu korumaz, himaye etmez.
2- Bir kul, Allah'ın emirlerini yerine getirmezse, Allah da ondan nimetlerini ve yardımlarını esirger.
Ben, ast-üst ilişkisi düşünmeden, "Bana nasıl bakıyorsan, sana öyle bakıyorum" anlamında kullanıyorum.
Karşımdaki, benim için aklından kötü bir şey geçirmişse, ben onu hissederim.
Beni yok sayanı ben de yok sayarım.
Bazen "denge" yaptığını sananlar "denge"yi nasıl bozduklarının farkına bile varmazlar!
Ben beklerim...
Benim dengemi bozanın dengesini bozarım!
Ama kin tutmam.
"Kin" benim için kalıcı bir şey değildir.
El kiri gibi...
Yıkanınca geçecek bir şeydir.
Ama bazen takılırım...
Takılır kalırım.
Hemen unutamam, hemen geçemem...
Kendimi iyileştirmek için büyük çaba gösteririm.
Şimdi bu satırları okurken, "Ama şu", "Ama bu" diye isimler geçiyor aklınızdan!
Öyle düşünmeyin.
Bu kente zarar verdiğini düşündüğüm birisi için kendimi hiç zorlamam.
Bana zarar verebilir...
Onu kolay geçerim.
Ama kente zarar verdiğinde kolay vazgeçemem.
Benim yazdığım, sürekli yazdığım, takıntı yaptığım isimleri gözünüzün önüne getirin!
Bu isimlerin ortak özelliği, kentini düşünmek yerine kendilerini düşünenlerdir.
Bu isimlerin ortak özellikleri, toplumu ve çevresindeki insanları kandırmalarıdır.
Benim süreklilik arz eden yazılarıma bakın! Hiç doğru-dürüst bir insan yoktur!
Ve o insanlarla ilgili "Ya onu yazma" diyen olmaz!
Diyen olursa, onu da yazarız!
Zonguldak'a kör bakanı yazarız!
Bize kör bakanı yazarız!
Sorunlara kör olanı yazarız!
Biz, bulduğumuz her fırsatta işimizi yaparız!
Benim tarzımı en güzel, "Taşı delen suyun gücü değil, sürekliliğidir" sözü anlatır.
İşte bu nedenle 32 yıldır aralıksız bu mesleği yapıyorum.
İşte bu nedenle aralıksız köşe yazısı yazıyorum.
İşte bu nedenle diğer meslektaşlarımdan çok okunuyorum.
Benim yazdığım adamlara bir bakın...
Saldıranlara bir bakın...
Karalayanlara bir bakın...
Ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.
Bugün aslında çok başka bir yazı kaleme almıştım.
Yazının sonunu bağlayamadım.
Onu kenara aldım...
Bu yazıyı yazdım.
Bu da yoğunluğunu bahane edip köşe yazamayan genç meslektaşlarıma mesaj olsun.
Kenarda birkaç köşe yazınız olsun.
Köşe konusu olacak notlarınız bulunsun.
Zor zamanda çıkartır, kullanırsınız.
Kamyon lastiği kadar kafanız olsa da, sibop iğnesi kadar aklınız olsun!
Bazen lastiği kullanın...
Bazen sibop iğnesini...