İyi Parti, Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde ölüleri üye yapmış!
Yargıtay, sisteme girilen kişilerin ölü olduğunu tespit edince, üyelikleri reddetti.
Pusula, ölülerin üye yapılmasını haberleştirdi.
Hatta üye yapılan ölülerin isimlerini yayınladı.
Ve hatta ölülerin telefon numaralarını da yayınladı.
Bu ölü üyelerden 10'u, aynı cep telefonunu kullanıyor!
Acaba aynı mezarlıkta mı yatıyorlar?
Ayrı yatıyorlarsa, telefon mezarlık mezarlık geziyor mu?
İlk açıklama, İyi Parti Ereğli İlçe Başkanı Dr. Evrim Balbaloğlu'ndan geldi.
Balbaloğlu, "Her siyasi partinin yetkili yöneticisi, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nu bilmek zorundadır. Şöyle ki, siyasi parti başvuru üyeliği e-devlet üzerinden veya üye olacağı partinin teşkilatına gitmek suretiyle üye olacak kişi, TC kimlik bilgilerini vermesiyle birlikte partinin genel merkezi tarafından hazırlanan bir programa bağlı bir sistem üzerinden ancak üye kaydı oluşturulabilir. Bunun haricinde asla üye kaydı gerçekleşemez. Bir kişi vefat ettiği zaman derhal ilgili toplum sağlığı merkezi doktoru tarafından 'ölüm belgesi' çıkarılmaktadır. Bu belge, elektronik ortamda hazırlanarak, ölüm tarihi ve saatinden itibaren Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı sistemi üzerinden Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Başkanlığı'nda TC kimlik numarasıyla ölen kişinin nüfus kaydı anında düşürülmektedir. Dolayısıyla resmi kayıtlardan düşürülmüş vefat eden bir kişi, Yargıtay Başkanlığı tarafından siyasi parti üyeliği asla ve asla yapılamaz, yapılmaya da çalışılamaz. Bu durumu anlamakta çok zorluk çekmekteyiz."
Biz de İyi Parti Ereğli İlçe Başkanı Evrim Balbaloğlu'nu anlamakta güçlük çekmekteyiz!
Ereğli'de ölüler İyi Parti'ye üye olmak için sıraya mı girdi?
Ve bu ölüler, ölü değilseler, Yargıtay üyeliklerini neden reddetti?
Acaba bu ölülerin TC'lerini İyi Parti'ye bir doktor mu verdi?
Evrim Balbaloğlu bize de gözdağı vermiş!
"Haberdeki tablonun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yazılı maddelerine göre, kişisel verilerin ele geçirilmesi, başkalarına verilmesi, yayınlanması, kişi hak ve özgürlüklerini önleme kapsamında suç teşkil etmektedir. Bu kapsamda bir değerlendirme gerekliliği arz etmektedir. Söz konusu haber ile alakalı bir basın açıklaması İyi Parti Zonguldak İl Başkanımız Sayın Yavuz Erkmen tarafından yapılacaktır" demiş.
Ölüleri haberleri yokken -ölünün nasıl haberi olacaksa- İyi Parti Ereğli İlçe Başkanlığı'na üye yaparken kişisel verilerin ele geçirilmesi suçu işlenmemiş, biz yazınca mı suç olmuş?
Öyleyse, verin bizi mahkemeye!
Yargıtay sistemine bu ölüleri kimin üye yaptığı ortaya çıksın!
İyi Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen de bir açıklama yaparak, "Ereğli ilçemizden üye giriş işlemi sonrası bazı üyelerin Yargıtay'ca sisteme girilmiş üyelerin ölü olduğu gerekçesiyle üyeliklerinin yapılmadığı tarafımızdan tespit olunmuş olup, bu konu hakkında ( kişilerin sisteme girdikten sonra mı vefat ettiği veya e-devlet üzerinden mi bir kişi tarafından yapıldığı veya kasıtlı mı, yanlışlıkla mı girildiği konusunda) gerekli inceleme yapılmaktadır. İyi Parti'nin her gün millet nezdinde artan teveccühü karşısında partimizin saygınlığına kamuoyunda zarar verecek varsa kasıtlı hareketlere müsaade edilmeyecek, gereği yapılacak" dedi.
Yavuz Erkmen gereğini yapmalı.
İyi Parti Ereğli İlçe Başkanlığı'nda bu ölüleri kim partiye üye kaydettiyse, partiyle ilişkisini kesmeli.
O kişi, bu talimatı kimden aldıysa, bu da ortaya çıkmalı.
Ölülerin kimlik bilgilerini kullanarak sisteme kayıt edeceksiniz!
Yargıtay reddedince ve bu ortaya çıkınca, bize yükleneceksiniz!
Öyle yağma yok Doktor Evrim Balbaloğlu!
Size gerekeni İl Başkanı Yavuz Erkmen söyleyecektir!

Günün Fıkrası: Temel-Fadime, sel önlemleri...
Temel ile Fadime, evliler, ve de keyifleri yolunda.
Fadime, Temel'e, "Lunaparka gidelim bu gün. Ben dönme dolaba binmek istiyorum" der.
Temel, "Olmaz, sen dönme dolaba binince, donun görünüyor" der.
Üzgün Fadime, "Peki... Ben de binmem" der.
Lunaparka giderler, gezerler, eğlenirler, bir ara Temel bakar ki, Fadime ortada yok.
Tam aramaya çıkacak, karşıdan Fadime'nin güle oynaya geldiğini görür.
Nerede olduğunu sorar, Fadime, "Dönme dolaba bindim" der.
Temel, "Hani binmeyecektin, 'donun görünüyor' diye uyarmıştım seni" der.
Fadime de, "Merak etme Temel'im, donumu çıkardım" cevabını verir.