Bir kaç işi bir arada yapmaya çalışınca, insanın verimliliği düşüyor.
Aslında bu tecrübeyi, Bartın'da gazeteyi kurduğumda yaşamıştım.

Ders almamış olmalıyım, Pusula TV'yi kurduğumda da yaşadım.
"Bir daha sektörle ilgili bir iş yapmam" dedim.
"İlk kez kendime dönük bir iş yapayım" istedim.
Bir bağ evi yapayım...
Ama yola yakın olsun.
Ama suya yakın olsun.
Ama elektriğe yakın olsun.
Ama eve yakın olsun
Ama köye de yakın olsun.
Ama Çaycuma'ya yakın olsun.
Ama Devrek'e yakın olsun.
Hepsi oldu...
Sona geldik.
Bu arada, bir elektrik direğini 2,5 metre kaydırmak için Ankara'ya yazı yazıldı!
Ankara'dan "abim" geldi!
Direğin 2,5 metre kaydırılmasına bizzat yerinde karar verdi!
Tabi ki, bu süreç zaman alıyor.
Ankara'dan habersiz bir direk bile yerinden oynamıyor!
Ama biz hala "yerinden yönetim"den söz ediyoruz!
Bağ evi işi 3 ayda bitecek.
Ama bana öğrettikleri ömür boyu yetecek.
Sen, istediğin mimarla çalış...
En sonunda işçinin dediğine kalıyorsun!
Sen, istediğin kadar hayal et...
Ortaya çıkan ile yetiniyorsun!
Müteahhitliğin ne kadar zor bir iş olduğunu gördüm.
Konfüçyüs, "İki tavşanı birden kovalayan kişi, ikisini de yakalayamaz" demiş.
Biz, "inşaat" ile "gazete" peşinde koştuk.
Bazen birini yakalar gibi olduk, bazen diğerini...
Ama yakalayamadık hiç birini...
Konfüçyüs'ün dediği gibi...

Yasin Hamzaçebi'yi kimler korudu?

Haftanın bombası; 100 yılı aşkın hapis cezasıyla yargılanıp, bir çok suçtan "zaman aşımı" sayesinde kurtulan, zimmetten 20 yıl hapis cezası alan Yasin Hamzaçebi halkındaki kararın Yargıtay tarafından onanması oldu!
Yasin Hamzaçebi, gazetecilere para verip bizim hakkımızda yazılar yazdırıyordu!
Bizse, Yasin Hamzaçebi'nin eninde-sonunda cezaevine gireceğini biliyorduk.
İlahi adalet tecelli edecekti.
Dahası var...
Nitelikli dolandırıcılıktan aldığı 13,5 yıl hapis cezası var!
O da onanırsa, bak sen işe....
Sevgili okurlar...
Zonguldak eski Valisi Erdoğan Bektaş, makamında bana, "Yasin Hamzaçebi'yi yazma" dedi!
"Sen, bana böyle bir şey söyleyemezsin" dediğimde, "Üslup" dedi!
Ne üslubu?
Bir Vali, hakkında bu kadar iddia olan adamla ilgili yazı yazmamamı nasıl söyler?
Bu telkini, bir milletvekilinin tavsiyesiyle yapıyordu!
Ben yazmaya devam ettim.
Dönemin Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı da aynı kafadaydı!
Yasin Hamzaçebi'nin adamları saldırdığında, "Bu iklimi sen yaratıyorsun" gibi bir şey söyledi!
Hastanedeki odamdan kovmaktan beter etmiştim.
Sen "arkasında bir milletvekili var" diye, "hemşehricilik" yapıp bir "nitelikli dolandırıcı"yı durduramıyorsun, "dolandırıcıyı, zimmetçiyi yazmasın" diye gazeteciye ayar vermeye kalkıyorsun!
Böyle dönemler yaşadık!
Hep ayakta kaldık!

Erdoğan Bektaş gitti, biz kaldık!
Yasin Hamzaçebi gidecek, biz kalacağız!

Konuş yenge: Yer yerinden oynasın!

Eski bir Zonguldak milletvekili hakkında, dolandırıcılıktan şikayette bulunulmuş!
Şikayet dilekçesinin peşindeyim.
Ama küçük ipuçları vereyim...
Vakti zamanında nitelikli dolandırıcıları kollayan bu milletvekili hakkında; eşi, kızları ve damatları şikayette bulunmuş!
Yenge konuşursa, yer yerinden oynar!
Onuruyla oynanan kadın, eninde-sonunda intikamını alır!
Konuş yenge...
Bugüne kadar kimden, neler aldı?
Seni nasıl dolandırdı?
Seni nasıl aldattı?
Hepsini konuş...
Biz yazmaya hazırız.
Zonguldak siyaseti, böyle bir rezillik görmedi!