AK Partili olduğunu iddia eden bazı isimler, günlerdir sosyal medya hesaplarından ilginç paylaşımlar yapıyorlar!
"İlginç" diyorum ama bakmayın siz benim "ilginç" dediğime!
Bunlar, geçmişte benim yazdığım yazılar...
Dezenfektan işini bile yazdım!
Ama o zaman beni eleştiren gazeteler, bugün yeni bir haber bulmuş gibi yazıyorlar!
Çünkü bunlar "kumbara" gibi!
Bozuk para ile ya da jetonla çalışıyorlar!
Ama yazılanların ortak noktası, Mustafa Çağlayan!
AK Parti Merkez İlçe Başkanı iken Mustafa Çağlayan'ı görevden aldırmak için yapılan rezillikler kamuoyuna anlatılıyor!
Biri para vermiş, biri götürmüş, gazeteciye para verilmiş, gazeteciye belge verilmiş!
Anlayacağınız, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dediği gibi "operasyon çocukları" Mustafa Çağlayan'a operasyon çekmişler!
O gün Mustafa Çağlayan'ı görevden aldırmak için ücreti karşılığında kendisini kullandıranlar, bugün başkaları için kendilerini kullandırıyorlar!
Evli-barklı, çoluk-çocuk sahibi koca koca adamlar, birilerinin lafı ile Mustafa Çağlayan'ı görevden aldırmak için neler yapmışlar neler?
Bugün bu olayları haber yapan isimlerin bazıları, o dönem Mustafa Çağlayan'ın görevden alınması için haber yapıp para alan gazeteciler!
Bu gazetecilerin içinde bir "kadın" gazetecinin olması ilginç!
Sonra bu "kadın" gazetecinin, bir "erkek" gazeteci ile yolu kesişti!
"Körle yatan şaşı kalkar" diye boşuna dememişler!

Niteliksiz tetikçiler!
Nitelikli dolandırıcının, "niteliksiz tetikçileri" röntgenciliğe başlamış!
Sağda-solda çektikleri fotoğrafları, gazetecilere servis ediyorlarmış!
Biz de bunların şantajla milletten nasıl para aldıklarını deşifre edelim mi?
Biz bekleriz, bunları bize karşı işledikleri suçlar nedeniyle içeri attırırız!
Boyuna-posuna bakınca, gören de bunları "adam" sanır!
"Tetikçilik" ruhlarına işlemiş!
Hayatta dikiş tutturamamalarının nedeni bu!
Gerçek yüzleri ortaya çıkınca, herkes kapının önüne koyuyor bunları!
Madem böyle filmli-fırıldaklı işler çevireceğiz!
Oyun başlasın bakalım!
El mi yaman, bey mi yaman, görelim!
"Niteliksiz tetikçiler" sizi!

Bu ara bahçedeki hıyarlarla uğraşırken,
şehirdeki hıyarlar bize bulaşıyor!
"Bunlardan bir cacık olmaz" diyorum ya yıllardır!
Gerçekten olmaz!
Hakkımızda dedikodu yapanları, "Basındaki mahalle kadınları" şeklinde yorumladım diye tepki geldi.
Şükran Kırömeroğlu ablamız, "Ali Rıza kardeşim, merhaba... Biliyorsun, seni ve Pusula'yı iyi takip ederim. Lütfen samimiyetime inan... Bugün kü yazında vurguladığın 'mahalle kadınları' yazın, bence kadınları aşağılayıcı cinsiyetçi söylem olmuş. Maksadını aştığını düşünüyorum. Kolaylıklar dilerim" diye mesaj atmış.
Bizim çocukluğumuzda apartman önlerinde mahallenin kadınları, akşama kadar sohbet ederler, dedikodu yaparlardı!
Tabi ki erkekler de, kahvehanede aynı faaliyeti gösteriyorlardı!
Amacım, kadınları aşağılamak elbette değil!
Bu yazıdan alınan-kırılan herkesten özür diliyorum.
Ve daha doğru bir ifade kullanıyoruz!
Şehrimizde "operasyon çocuğu" olarak tanınan, bilinen, her dönem birileri tarafından kullanılan ve hep bizim karşımızda olanlar, sürekli dedikodumuzu yaparak çenelerini yoruyorlar!
Ben onları kastettim.

O duruşa bir vuruş!
"Gazeteciyim" diye geçinen biri, sürekli aleyhinde yazdığı belediye başkanına su borcunu yapılandırmak için gitmiş!
Başkan, bu gazeteci görünümlü kişiyi iki sefer kabul etmemiş!
Sonra allı-güllü biri devreye girmiş, başkan görüşmeyi kabul etmiş!
Su borcunu sildirmek için program teklif etmiş!
Ama başkan kabul etmemiş!
Bu iddiaları belediye başkanı değil, gazeteci olduğunu söyleyen kişinin yanındaki kadın her yerde anlatıyor!
Başka şeyler de var!
Bu kadar yeter!