Zonguldak'ta son dönemdeki pozitif gelişmelerden en önemlisi, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Rektörlüğü'ne Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer'in atanması oldu.
Atama kararının Resmi Gazete'de yayınlandığı dakikalardan itibaren önce üniversite içinde, ardından kentte bir sevinç yaşandı.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, internet sitemize gelen yorumlar, hep bu yöndeydi.
Sadece Zonguldak değil, Ankara'dan da güzel haberler geldi.
Milletvekili memnun, Belediye Başkanı memnun...
Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcılığı'na Kent Konseyi Başkanlığı yapan Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu'nu atayarak, üniversite ile kentin kucaklaşmasını sağladı.
Üniversitede, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir yönetim oluşturuluyor.
ZBEÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal da Rektör Yardımcısı olarak atandı.
Bu, şu anlama geliyor... ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, hastane konusunda çok daha hassas olacak.
Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal, ZBEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde Başhekimlik yapmıştı.
Bu nedenle Rektör Yardımcısı olması anlamlı...
Uzun Mehmet Anıtı'nın da içinde bulunduğu 15 Temmuz Şehitleri Kampüsü'nün halka açılacak olması "kent-üniversite" işbirliğinin bir işaretidir.
Kent yönetimiyle uyumlu çalışmanın göstergesidir.
İnşallah bu anlayış hep böyle gider.
Şimdi sıra Genel Sekreter atamasında...
ZBEÜ Genel Sekreteri Hayri Bulazar'ın istifası bekleniyor.
Görevden alınamıyor. Çünkü üniversite içinde eşdeğer bir görev yok.
Hayri Bey ne zaman ayrılırsa, o zaman yerine bir isim atanacak.
İnşallah o isim, kenti kucaklayan bir isim olur.
Hayri Bulazar, bizi kucaklıyordu!
Ama üniversite ve şehir, Hayri Bulazar'ı kucaklamıyordu!
Hayırlısıyla bu iş de çözülürse, kadro tamam olacak.
Ama benim gönlümden geçen Zonguldaklı bir Rektör Yardımcısı daha olması...
Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, hepimize yetişemeyebilir!

Yemeyenin malını yerler!
Bolu merkezli bir organizasyon, Devrek'te 800 kişiyi dolandırmış!
Şikayetler üzerine Devrek Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlatmış.
Soruşturma derinleştirildiği için çok fazla bilgi alamıyoruz.
Paralarına para katmak, kısa yoldan zengin olmak isteyenler, kimliklerinin ortaya çıkmasını istemiyorlar.
O nedenle konuşmuyorlar!
Ancak çok ciddi rakamlardan söz ediliyor.
Şok Market'te çalışan bir eleman, bu işin Devrek temsilciliğini yapıyormuş!
"Bu çocuğun para işine bu kadar kafası çalışıyorsa, neden Şok'ta çalışıyor?" diye düşünen olmuyormuş!
Evini-arabasını satıp, bu sisteme girenler var.
Toplamda 30 milyon liradan söz ediyorlar.
Cevat 450, Satılmış 650, Ahmet 250, Mehmet 550...
Ne para varmış Devrek'te...
Yani markette çalışan birinin lafına bakıp, bu kadar parayı nasıl kaptırdılar, anlamak mümkün değil!
"Haydan gelen huya gider" mi diyelim?
"Yemeyenin malını yerler" mi diyelim?
Vallahi bilemedim!

Büyüğü de çarpılıyor, küçüğü de...
Şimdi biz bir marketçi çocuğun aklıyla para kaybeden Devreklileri yazdık ya...
Bu satırları yazarken, aklıma bir süre önce parayı düşüren büyük işadamları geldi!
Kimi 60 milyon, kimi 10 milyon, kimi 6 milyon, kimi 3 milyon para kaptırmıştı!
En son bir elektrik şirketi sahibi çarpmıştı, bir sürü işadamını!
Oto galerisi olan da vardı içlerinde...
Akaryakıt istasyonu olan da...
Yağcısı da vardı...
Hurdacısı da...
Kerestecisi de...
Parkecisi de...
Demek ki, Devrek'te çarpılmak moda!
Büyüğü de çarpılıyor, küçüğü de...